İstanbul Havalimanı'ndan, Indigo Hava Yolları'nın 6E18 no.lu uçuşu ile saat 20:15'te Mumbai'ye hareket.

Saat 04:55'te Mumbai'ye varış ve Indigo Hava Yolları'nın 6E5313 no.lu uçuşu ile saat 10:00'da Chennai'ye (Madras) hareket. Saat 11:55'te "Güney'in Kapısı" olarak adlandırılan Tamil Nadu Eyaleti'nin başkenti Chennai'ye varış. Tamil Nadu, Tamilce dilini konuşan etnik grup Tamillerin yaşadığı (Sri Lanka'nın kuzeyi ile birlikte) ve Dravidyen kültürünün merkezidir. Tamil Nadu'nun tarihi, burada güçlü bir uygarlık geliştiğini gösterir. Tamil Nadu'da Dravidyen tarzında inşa edilmiş olan tapınaklar etrafı birleşik bir duvarla kapalıdır. Tapınakların giriş kapısının üzerindeki piramit şeklindeki kule "Gopuram" olarak adlandırılmaktadır. "Garbhagriha" ise, tapınağın en içteki kutsal alanıdır. "Vimana", Garbhagriha'nın üzerindeki kutsal kuledir; genellikle piramit veya eğrisel biçimdedir ve tanrının meskenini simgelemektedir. Tapınak kompleksinin içinde bir su havuzu bulunur. Karşılamadan sonra otele transfer. Öğle yemeğinin ardından, geleneksel Tamil-Hindu ve İngiliz etkilerinin bir karışımından oluşan kültürü ile Kuzey Hindistan'dan farklı olan ve eski adıyla Madras olarak tanınan Chennai şehri turu. 1639 yılında Doğu Hindistan Şirketi'nin kalesi ve ticaret merkezi olarak kurulan ve sonradan da Güney Hindistan'daki İngiliz mülkünün politik ve ekonomik başkenti haline gelen şehir çok özel bir kolonyal atmosfere sahip. Bu tur esnasında zengin bronz eserleri koleksiyonun bulunduğu Hükümet Müzesi ve Sanat Galerisi'ni, Mylapore'da bulunan Şiva'ya ithaf edilen ve Chennai'nin en eski tapınağı olan Kapaleswarar Tapınağı'nı, Saint George kalesini, şehrin ticari merkezi olan George Town'ı, Havari Aziz Thomas'ın mezarı üzerine inşa edilen San Thome Katedrali'ni ve XIX. yüzyılın sonuna ait Hint-Saracenic mimarisinin güzel örneklerini sunan şehrin meşhur gezinti yeri Marina'yı görebilirsiniz. Akşam yemeği ve geceleme otelde.

Sabah, VI.-X. yüzyıllar arasında Pallava krallığın ikinci büyük limanı ve günümüzde de Bengal Körfezi'ndeki Coromandel sahilindeki gözde bir tatil beldesi olan Mahabalipuram gezisi için hareket. Burada keşfedeceğimiz VII. yüzyılda, deniz kıyısında inşa edilmiş bu görkemli tapınaklar Budizm'i, Jainizm'i ve Brahminik inancını destekleyen Pallava hanedanı dönemindeki erken Dravidyen tarzı mimariye örnek teşkil etmekte olup tarafından Dünya Mirası Listesi'ne alınmış. Özellikle "ratha"ları (savaş arabası şeklindeki tapınaklar), "mandapaları" (mağara kutsal alanları), dev kabartmaları ve Şiva'nın şerefine binlerce heykelin yer aldığı "Rivage" (sahil) tapınağıyla tanınır. Mahabalipuram'da dünyanın en büyük frizi kabul edilen, I. yüzyıldan kalma 27 metre uzunluğundaki dev kabartmalı frizleri görebilirsiniz. Bu frizlerde epik hint yapıtı Mahabharata'daki Arjuna'nın Kefareti olarak bilinen Ganj'ın İnişi anlatılmakta. Tamil Nadu'nun tacındaki bir mücevheri olan Mahabalipuram kendine has bir yere sahip. Öğle yemeğinden sonra, farklı bir Fransız kolonyal atmosferini yansıtan, Tamil Nadu Eyaleti'nin Pondicherry (Puducherry) şehrine doğru yola devam. Yol boyunca, Pirinç çeltiklerini, hindistan cevizi ve betel (areka) cevizi ağaçlarını, çeşitli baharat, bakliyat, yerfıstığı ve biber tarlalarını seyrederek Pondicherry'ye varış. Balıkçılığın önemli bir gelir kaynağı olduğu Pondicherry, Fransız isimli sokakların bulunduğu Fransız mahallesi ve Hint mahallesi olarak iki ayrı kısıma ayrılmış. Bir zamanlar Fransız Hindistan'ın başkenti olan Pondicherry'nin mirası, ülkenin başka yerinde bulunmayan özel bir atmosfere sahip. Şehir turu esnasında, bir öğretmen, şair, yazar, düşünür, mistik ve yogi olan Guru Sri Aurobindo (Aurobindo Akroyd Ghosh) tarafından 1926'da "Mother" (Anne) olarak adlandırılan Mirra Alfassa'nın yardımıyla kurulmuş, önemi, mirası ve değerleriyle dünyaca meşhur, bir yoga ve meditasyon merkezi olan Sri Aurobindo Ashram'ı ziyaret. Sri Aurobindo 1900'lü yılların başlarında Hindistan'da bağımsızlık fikrinin yayılmasına yardım etti. Siyasetten çekildikten sonra aşramı kurdu. Şehrin bir diğer önemli noktası da merkezde yer alan ve Şiva ve Parvati'nin ilk doğan oğlu Ganeşa'ya ithaf edilen Arulmigu Manakula Vinayagar Tapınağı. Bu tapınağın en ilginç özelliği tapınak dişi fili Lakshmi'dir. Küçük bir ücret ödeyip veya meyve ikram edilirse, fil bir lütuf olarak hortumunu nazikçe başınıza koyacaktır. Akşam yemeği ve geceleme otelde.

Sabah, Fransız sömürge geçmişini yansıtan Pondicherry'den ayılarak, Kaveri nehrinin yeşil deltasından geçerek Tanjore'a doğru yola çıkış. Yol üzerinde bulunan ve tarafından Dünya Mirası Listesi'ne alınan Chola Hanedanı'nın iki mimari şaheseri olan muhteşem Gangaikondacholapuram ve resim ve kabartmaları ile ünlü Darasuram tapınaklarının keşfi. Tüm güney Hindistan'a ve komşu adalara yayılan Chola İmparatorluğu'nun kralları tarafından XI. ve XII. yüzyıllarda inşa edilen ve "Yaşayan Büyük Chola Tapınakları" olarak nitelendirilen üç büyük tapınak, Thanjavur'daki Brihadisvara Tapınağı, Gangaikondacholisvaram'daki Brihadisvara Tapınağı ve Darasuram'daki Airavatesvara Tapınağı'ndan oluşmaktadır. I. Rajendra tarafından yaptırılan Gangaikondacholisvaram Tapınağı 1035 yılında tamamlandı. 53 metrelik "vimana"sı (kutsal kule), Thanjavur'daki düz kuleyle kontrast oluşturan girintili köşelere ve yukarı doğru zarif bir kıvrım hareketine sahip. II. Rajaraja tarafından Darasuram'da inşa edilen Airavatesvara tapınak kompleksinde 24 metrelik bir vimana ve Shiva'nın heykeli bulunmaktadır. Tapınaklar Chola'nın mimari, heykel, resim ve bronz döküm alanındaki parlak başarılarına tanıklık ediyor. Rajaraja'nın saltanatı sırasında Chola imparatorluğu zirveye ulaştı. Öğle yemeğinin ardından, Murugan adlı Tamil Nadu'nun koruyucu tanrısının altı meskeninden biri olan, "Tanrı'nın dağı" anlamına gelen ve mabedi ile tanınan Swamimalai gezisi. Kendisine yu?celik atfedilen "OM" veya "AUM" bas?langıc? mantrası" go?revi go?ru?yor. Pranava olarak adlandırılan ve sonsuz bir ses olarak kabul edilen OM, Sanskritçede mırıldanmak anlamına geliyor. Bir zamanlar Bhrigumuni'nin kendisine uyguladığı lanetin bir sonucu olarak Şiva'nın "Pranava Mantra"yı unuttuğu söylenir. Şiva ve Parvati'nin oğlu ve Ganeşa'nın erkek kardeşi olan Muruga'nın, genç gurusunun önünde büyük bir saygıyla duran ve Mantra'yı öğrenen Şiva'ya Pranava mantrası "OM"u vaaz etmiştir. Bu olay burdaki kutsal yerde meydana geldiğinden, oğlunun babasından üstün olduğunu gösteren "Swamimalai" ve Muruga "Swaminatha" olarak anılmaya başlandı. Akşamüstü Tamil Nadu Eyaleti'nin kalbinde bulunan ve bir zamanlar Chola, Nayak ve Mahratta krallıklarının büyük başkenti olan Tanjore ya da diğer adıyla Thanjavur'a varış. Şehir günümüzde önemli bir resim ve bronz heykelciliği merkezi olmuş. Akşamüstü, Thanjavur'un yakınlarında, Vennar Nehri'nin kıyısındaki otelimize yerleşme. Akşam yemeği ve geceleme otelde.

Büyük Cholalar, IX. yüzyılda Thanjavur ve çevresinde güçlü bir hükümdarlık kurmuşlar. Bin yılı aşkın bir zamandan beri kurulan ve uygulanan, daha eski olan Agamik metinlerine dayanan tapınak ibadeti ve ritüelleri geleneği, halkın yaşamının ayrılmaz bir parçası olarak günlük, haftalık ve yıllık olarak devam etmektedir. Çok sayıda kanalın suladığı çeltiklerle çevrili olan ve Tamil Nadu'nun "pirinç kasesi" olarak adlandırılan Thanjavur şehir turunda, tarafından Dünya Mirası Listesi'ne alınan ve saltanatı sırasında Chola imparatorluğu zirveye ulaştıran krallar kralı I. Rajarajan tarafından inşa edilmiş, 1000 senelik Brihadisvara Tapınağı'nı ziyaret. Bu yapıt, granit taşından yapılan 80 tonluk monolitik kubbesi ile şüphesiz bölgenin en etkileyici tapınağı. 59,82 metre yükseklikteki "vimana"sı ve onu taçlandıran "sikhara" adlı sekizgen kubbesi ile Brihadisvara Tapınağı, Chola mimarlarının en büyük başarısını temsil ediyor. Mitolojik hint kozmogonisinde Meru Dağı dünyanın merkezidir. Brihadisvara Tapınağı, yazıtlarda "Dakshina Meru" yani güneydeki Meru olarak geçmekte. Geziden sonra, kısa adı Trichy olan Tiruchirapalli'ye hareket. Trichy'ye varışı takiben bir adanın üstünde inşa edilen ve Vişnu'ya ithaf edilen muazzam tapınak-şehir Srirangam'ı ziyaret. Yedi surla çevrilmiş olan müstahkem mabetler dev bir alanı kaplamakta. Piramit şeklindeki 21 gopuram yani kapı-kulesinin yükseldiği Sri Ranganathaswamy Tapınağı'nın bulunduğu alanının keşfi. Trichy'nin girişinde bulunan, 434 basamakla çıkılan, XVII. Yüzyılda Madurai kralların tarafından inşa ettirilmiş ve Shiva'ya adanmış Rock Fort Temple kale-tapınağı uzaktan görülmesi. Öğle yemeğinin ardından, Tamil Nadu dinî başkenti Madurai'ya doğru yola devam. Hoş koku anlamına gelen "Maduram"dan ismini alan Madurai, efsaneye göre, Devi Meenakshi ile evlenmek için buraya gelen Şiva'nın buklelerinden düşen nektar damlalarından oluşmuş. Akşamüstü, "puja" ayinlerinin yer aldığı saatlerde, şehrin en ilgi toplayan yeri tanrıça Meenakshi Tapınağını ziyaret. Her akşam davulcular ve nefesli çalgılar topluluğunun liderliğindeki bir ritüel alayı, birleşmeyi tamamlamak için tanrı Şiva'nın simgesini Meenakshi'nin (Parvati'nin) yatak odasına taşıyor. Akşam yemeği ve geceleme otelde.

Hint yarımadasının en eski yerleşimi olan Madurai, dünyanın farklı yerlerinden bir çok insanı kendine çeken tapınak-şehir olarak da nitelendirilmekte. Pandya kralı Kulasekara, başkentini Vaigai nehri kıyısında inşa ettiği görkemli büyük tapınağın etrafında bir lotus çiçeği şeklinde kurmuş. Pandya, Chola ve Vijayanagara'nın yanı sıra devasa Meenakshi tapınağının inşaası ile şehre altın çağını yaşatan Nayak'dan oluşan bu dört önemli kıralın hükümdarlıkları süresince, 2500 yıllık zengin bir kültürel mirasına sahip Madurai önemli bir ticaret merkezi olmuştu. Şehri meşhur kılan çok özel bir kokuya sahip Madurai yasemini, günümüzde de parfüm üretimi için önemli bir ihraç ürünü haline gelmiş. Sabah, 1623-1659 yılları arasında Madurai'yi yöneten Nayaka hanedanının kralı Thirumalai Nayak tarafından 1636 yılında inşa edilen Thirumalai Nayak Mahal'ı gezisi. Saray İtalyan bir mimar tarafından kralın ikametgahı olarak tasarlandı. Kral Thirumalai Nayak'ın torununun Tiruchirappalli'de kendi yerini inşa etmek için bu saraydan değerli mücevherleri ve zarif ahşap oymaları çıkardığını, ancak daha büyük bir saray inşa etme hayalini asla gerçekleşemediği söyleniyor. Orijinal haliyle bugünkü yapıdan dört kat daha büyük olan bu saray, pek çok yıkıma tanık oldu. 1866'dan 1872'ye kadar saray, o zamanki Madras Valisi Lord Napier tarafından Hint-İslami ve Hindu'nun yerli yapı tarzlarından ve tasarımlarından ilham alan Hint-Sarasenik egzotik mimari tarzında kısmen yenilenmiştir. Gezinin ardından, ormanları, pirinç taraçaları, çay bahçeleri ve baharat tarlalarının oluşturduğu yeşilin bin bir tonuna bürünmüş göz kamaştırıcı Thekkady bölgesine hareket. 1000 metre yükseklikte bulunan ve Sahyadri sıradağları olarak da bilinen Western Ghats'da 800 kilometrekare üzerinde yayılan Periyar Millî Parkı'nın yakınlarında bulunan otelimize varış. Geç bir öğle yemeğinden sonra, karabiber, karanfil, tarçın, zencefil, muskat cevizi, kakule ve zerdeçal gibi çeşit çeşit baharatların yetiştirildiği egzotik kokularıyle bir baharat çiftliği gezisi. Otelde günün geri kalan kısmı serbest. Arzu edenler tesisin ayurveda merkezinden istifade edebilirler. Akşam yemeği ve geceleme otelde.

Kahvaltının ardından, harika manzaraların içinden geçerek, Hindistan'ın güney ucunda yer alan Kerala eyaletine doğru hareket. Kerala'dan ilk kez Mauryan imparatoru Ashoka'nın bıraktığı, M.Ö. III. yüzyıldan kalma bir kaya yazıtında Keralaputra olarak bahsedilir. M.Ö. son yüzyıllarda bu bölge, Yunanlılar ve Romalılar arasında baharatlarıyla meşhur oldu. M.S. ilk beş yüzyıl boyunca bölge, Tamillerin toprakları olan Tamilakam'ın bir parçasıydı ve bu nedenle bazen kısmen doğu Pandya ve Chola hanedanlarının yanı sıra Cheralar tarafından da kontrol ediliyordu. I. yüzyılda Yahudi göçmenler gelmiş ve Hıristiyan geleneğine göre, Havari Aziz Thomas aynı yüzyılda Kerala'yı ziyaret etmiş. VI. yüzyıldan VIII. yüzyıla kadar Kerala'nın tarihi belirsizdir, ancak Arap tüccarların İslam'ı daha sonraki dönemde tanıttıkları bilinmektedir. Kulashekhara hanedanlığı döneminde (800-1102) Malayalam ayrı bir dil olarak ortaya çıktı ve Hinduizm öne çıktı. Sonraki yüzyıllarda Cholalar Kerala'yı tekrar kontrol altına aldılar. XIV. yüzyılın başlarında Venad krallığından Ravi Varma Kulashekhara, güney Hindistan üzerinde kısa süreli bir üstünlük kurdu. Ölümünden sonra Kerala'da birbirleriyle savaşan şeflikler ortaya çıktı; bunların arasında en önemlileri kuzeyde Kaliküt (Kozhikode) ve güneyde Venad'dı. Daha sonra, dış müdahale dönemi 1498 yılında Vasco da Gama'nın Kaliküt'te çıkmasıyla başladı. XVII. Yüzyılda Hollandalılar Portekizlileri devirdiler. Marthanda Varma 1729'da Venad tahtına çıkınca Hollanda'nın yayılmacı planlarını bastırdı. 1757'de merkezi Cochin eyaletinin rajasıyla Zamorin'e karşı ittifakı Cochin'in hayatta kalmasını sağladı. Ancak 1806'ya gelindiğinde Cochin ve Travancore ile kuzeydeki Malabar Sahili Britanya Madras Başkanlığı'na tabi devletler haline geldi.
Öğlene doğru, labirent gibi dolambaçlı meşhur "Backwaters" kanallarının bulunduğu, "Doğu'nun Venedik'i" olarak adlandırılan Allepey'e varış. Alappuzha olarak da bilinen Aleppey, zümrüt yeşili durgun suları, palmiyelerle çevrili gölleri ve Kerala'nın kalbindeki yemyeşil çeltikleriyle sizleri hayran bırakıcaktır. Oradan, yaşamının ayrılmaz bir parçası olan kanalların kenarında ikamet eden yerli halkın huzurlu ve dingin yaşamına tanıklık ederek, eskiden insan ve malzeme taşımak için kullanılan ancak artık Kerala turizmini tanıtmak için de kullanılan, dışı hasırlarla örülü geleneksel "Kettuvallam" yani "houseboat" adı verilen bolgeye özgü bir tekneyle unutulmaz Backwaters gezisi. Öğle yemeği teknede. Hindistan'ın en eski ve rekor sayıdaki gazetelerinden biri olan Hindu Gazetesi'ne göre "Tanrı'nın Kendi Ülkesi'nin parıldayan akarsular boyunca bir yolculuk, büyüleyici bir deneyimdir. Geleneksel kettuvallam, Kerala turizminin maskotu olarak ortaya çıkmıştır". Hintliler için zengin bir fauna ve birçok güçlü şifalı bitki içeren floraya sahip olan Kerala bölgesi Tanrı'nın ülkesi, Kumarakom ise bir cennet olarak adlandırılmakta. Kerala, tedavinin doğal hali olan ayurveda tekniğinin geliştirildiği yerdir. Ayurvedaya göre fiziksel, zihinsel ve mental bakımdan iyi olmak sağlıklı olmanın temel unsurlarıdır. Vedik bir ilmi olan ve Sanskritçe bir kelime olan Ayurveda'nın anlamı "Yaşam Bilimi" demektir. Akşamüstü, birbirine bağlı 900 kilometrelik su kanalları ve göllerden oluşan Backwaters bölgesindeki muhteşem Kumarakom'a varış. Yeşilin zengin bir tablo oluşturduğu doğanın ortasında ve adeta bir kuş cenneti olan pitoresk Vembanad gölü kıyısında bulunan otelimize yerleşme. Akşam yemeği ve geceleme otelde.

Sabah, Kerala'nın en uzun gölü olan Vembanad Gölü'nün kıyısındaki otelimizde serbest zaman. Dileyenler tesisin ayurveda merkezinde kaslardaki ağrıları gideren, bedeni ve zihni rahatlatan, cildin ışıldamasını sağlayan bir yağ masajının ve lagüne hakim havuzun keyfini çıkarabilir, göl kenarındaki kamaştırıcı bahçelerinde dolaşabilir veya gevşeyerek dinlenebilirler. Öğle yemeğinden sonra bu güzel diyardan ayrılarak, otobüs ile 70 kilometre mesafedeki ve eskiden Cochin olarak tanınan, koloniyal geçmişiyle çok kültürlü bir mirasa sahip Koçi'ye (Kochi) doğru hareket. Çok sayıda kanalın bulunduğu Kerala bölgesindeki konumu ve Umman Denizi'ne açılan doğal limanı sayesinde Koçi yüzyıllardır baharat ve deniz ürünleri ticareti ile tanınmış. Birçok büyük kuruluşun bulunduğu Koçi şehrin doğu kısmı Ernakulam olarak bilinirken, Venduruthy Köprüsü'nden sonra şehrin batı kısmı ise Batı Koçi olarak adlandırılıyor. Cochin Tersanesi Ernakulam'da bulunmaktadır. Ernakulam aynı zamanda Koçi şehrin en kentleşmiş bölgesidir. Halen Hindistan'ın en önemli limanlarından biri olan Koçi'ye varışı takiben panoramik şehir turu. Cochin'in ve Kerala'nın tarihi, XV. yüzyılın sonunda Portekizlilerin gelişine kadar belirsizlikle örtülmüştür. Gokarna'dan Comorin Burnu'na kadar uzanan ve Western Ghat Dağları ile deniz arasında kalan ülkenin bir zamanlar sular altında olduğu bilinir. Fakat bu oluşum nasıl ortaya çıktığı hala cevap bekleyen bir sorundur. Ancak Hint dehasının, doğa eylemlerini Hindu panteonundaki tanrılara atfetme özelliği, Kerala'nın oluşumu hakkında mitolojik bir açıklama vardır. Tanrı Vishnu'nun dünyada on Avatarası (enkarnasyonu) vardır. Altıncı enkarnasyonu olan Parasurama (Baltalı Rama) nın amacı, Brahmanları Kshatriyaların (askerlerin) küstah yönetiminden korumaktır. Parasurama bütün erkek Kshatriyaları öldürmekten ve Kshatriya krallarını yok etmekten pişmanlık duyunca ruhunu lanetlenmekten kurtarmak için fethettiği toprakları Brahminlere teslim etmesi tavsiye edillir: Gokarnam'da meditasyon yaparken denizlerin tanrısı Varuna baltasını savurabildiği kadar uzağa atmasını, savurabildiği bütün yerleri ona hediye edeceğini söyler. Baltanın düştüğü denizden Kerala'nın ortaya çıkmasına neden olur. Akşamüstü, Kathakali Dans gösterilerini izleme: XVII. Yüzyılda ortaya çıkan ve Kerala eyaletinin geleneksel tiyatrosal dans gösterisinde dram ve komedi içiçe yer almakta. Epik Hint hikayelerini günümüze taşıyan ve geçmişte sadece erkeklerin rol aldığı bu harika gösterideki kostümlerin ve performansın mükemmelliği, anlatılan hikayeleri bile gölgede bırakmakta… Oyuncuların rengarenk makyajları, oyun sırasındaki inanılmaz göz hareketleri ve kullandıkları vücut dili son derece ilgi çekicidir. Gösteriden sonra otele yerleşme. Akşam yemeği ve geceleme otelde.

Portekiz Kralı I. Manuel tarafından deniz yoluyla baharatı temin etmek ve o coğrafyada yaşayan Hristiyanları bulmak için görevlendirilen denizci ve Kâşif Vasco da Gama 22 Mayıs 1498 yılında Hindistan'a ayak basan ilk Portekizlidir. Arap tüccarlarla iş birliği yapan Kaliküt'ün (Kozhikode) Hindu hüdümdarı Zamorin arasında bazı sorunlar yaşayıp bir müddet alıkonulan Gama, serbest kalınca kendisine yapılan muameleden dolayı, bir gün tekrar Kaliküt'e gelirse intikam alacağını söylemiş. 1500 yılında bir donanma ile Güney Hindistan'a yelken açan Pedro Alvares Cabral uzun yıllar sürecek olan savaşı başlatmıştır. Güneybatı Hindistan'da birbirine düşman küçük devletlerin olduğunu ve bu durumu kullanarak ilerleyebileceklerini öğrenmiş. Portekizliler artık Hindistan'ın güneybatısındaki Hindu Racalarla iş birliği yaparak Müslüman ticaret gemilerine engel olmaya başlamışlardır. Bu amaçla, Vasco da Gama 25 Mart 1502 yılında Güney Hindistan'a doğru tekrar yola çıkmış ve Kaliküt'e ulaşır ulaşmaz Arap tüccarların şehirden kovulması şartıyla barış yapabileceğini belirtmiş, ancak Zamorin bu teklife razı olmayınca Vasco da Gama şehri bombalamıştır. Bu seferinde Vasco da Gama Hindistan'ın kıyılarında sadece Koçi ve Keynanor'da (Cannanore) ticarethaneler kurabilmiştir. Hindistan'da kalacak Portekizlilerin barınacakları güvenli kaleler inşa etmek ve Portekiz deniz ticcaretini korumak için Hint sularında devriye gezmek amacıyla Portekiz, genel valiler göndermeye başlamış, 1529 yılında genel vali Nuno da Cunha merkezi Koçi'den Goa'ya taşımıştır. Vasco da Gama'nın Hindistan'a yaptığı bu yolculuk yüzyıllar boyunca sürecek olan Portekiz İmparatorluğu'nun temelini atmış ve Batı ile Doğu arasında yeni bir ticaret yolunun başlamasına sebep olmuştur. Bu yol, daha sonra "Baharat Yolu" olarak isimlendirilip İpek Yolu'nun önemini azaltarak yeni dinamiklerin ortaya çıkmasını sağlayacaktı.
Kahvaltıdan sonra, zengin bir koloniyal geçmişe sahip Kochi şehir turuna devam. Mattancherry bölgesinde bulunan ve baharat ticaretinin kalbi olan Yahudi Mahallesi; 1568'de inşa edilip, 1662'de Portekizliler tarafından yıkılan, 1664'te Hollandalılar tarafından yeniden yapılan Sinagog; 500 yıllık sömürge geçmişi ile liman bölgesi Fort Kochi; sahilde sıralanan, Çinlilerin balık tutmak için kullandıkları ilginç ağlar gezilecek yerler arasında. Bir zamanlar batı ülkelerinin Hindistan'a giriş kapısı ve baharat ticaretinin merkezi olan bu şehirde, 1524'te Hindistan'a üçüncü seferi sırasında vefat eden Vasco da Gama'nın ilk gömüldüğü San Francisco Kilisesi (15 yıl sonra naaşı Lizbon'daki Jeronimos Manastırı'na taşındı) ve Cochin Mihracelerinin portrelerinin, kostümlerinin, mücevherlerinin sergilendiği ve Hindu mitolojisinden sahnelerin tasvir edildiği, çok iyi korunmuş duvar resimlerini barındıran bir müze olan Mattancherry (Hollandalı) sarayını ziyaretleri. Fort Kochi'de serbest zaman. Öğle yemeğinden sonra Indigo Hava Yolları ile Maharaştra eyletinin başkenti Mumbai'ye hareket. İki saatlik bir uçuşun ardından, ülkenin en kalabalık şehri Mumbai'ye varış. Bu muhteşem şehrin güzel bir konumunu olan meşhur "Marine Drive" da bulunan, Umman Denizi'ne bakan otelimize transfer ve yerleşme. Akşam, yemeği ve geceleme otelde.

Maharaştra kıyısında yer alan, Umman Denizi'ndeki ana limanı Mumbai Hindistan'ın en kalabalık şehridir ve dünyanın en büyük ve en yoğun nüfuslu kentsel alanlarından biridir. Mumbai'yin Hindistan'ın giriş kapısı olarak anılması eski dönemlerde Hindistan'a ulaşımın sadece gemi ile olabilmesinden kaynaklanmakta. Güzel Körfez anlamına gelen Portekizce Bom Bahia adı verilen ve sonra kolonyal dönemde Bombay olarak tanınan Mumbai'yin adı yerel Tanrıça Mumba Devi'den gelmekte. Mumbai adı 1995 yılında resmi olarak geri getirildi, ancak Bombay ortak kullanımda kaldı. Uzun süre boyunca Hindistan'ın pamuklu tekstil endüstrisinin merkezi olan Mumbai, daha sonra önemi giderek artan bir bilgi teknolojisi bileşenini içeren oldukça çeşitli bir imalat sektörü geliştirdi. Ayrıca güçlü ve dinç ticari ve finansal kurumlarına sahip Mumbai, Hindistan'ın finans merkezi olarak hizmet vermektedir. Ülkenin merkez bankası olan Hindistan Merkez Bankası Mumbai'de bulunmaktadır. 1875 yılında kurulan Bombay Menkul Kıymetler Borsası (BSE Ltd), ülke ekonomisinin barometresi olarak hizmet ediyor. Bombay, Hollywood'dan sonra en çok film çevirilen yer olması nedeniyle Bollywood diye de anılmakta. Canlı renklerden ve desenlerden oluşan değişik görünümlü ve kendine has kıyafetleriyle, danslarıyla, etnik çeşitliliğiyle ve dini mezheplerin çok ve farklı gruplanmasıyla tanınan Hindistan kültürünü beyazperdeye aktaran Hint filmleri sinemada her geçen gün daha fazla güç kazanmaya devam ediyor. Mumbai VI.-VIII. yüzyıllar arasındada Elephanta Adası'na (Gharapuri) damgasını vuran Çalukyalar tarafından yönetildi. 1348'de ada işgalci Müslüman güçler tarafından fethedildi ve Gujarat krallığının bir parçası oldu. Portekiz'in Mahim'i fethetme girişimi 1507'de başarısız oldu, ancak 1534'te Gujarat hükümdarı Sultan Bah?dur Şah adayı Portekizlilere devretti. 1661'de Kral II. Charles ile Portekiz kralının kız kardeşi Braganzalı Catherine arasındaki evlilik anlaşmasının bir parçası olarak İngiliz kontrolü altına girdi. Kraliyet, 1668'de burayı Doğu Hindistan Şirketi'ne devretti. İngiliz yönetimi altında şehir, Bombay Başkanlığı'nın (idari eyalet) başkenti olarak hizmet vermişti ve XIX. yüzyılın sonlarında ve XX. yüzyılın başlarında hem Hint milliyetçilerinin hem de Güney Asya'daki bölgesel siyasi faaliyetlerin merkeziydi. 1885'te Hindistan Ulusal Kongresi'nin (bağımsızlığa kadar hem Hint yanlısı hem de İngiliz karşıtı olan Kongre Partisi) ilk oturumu şehirde düzenlendi. Kongre Partisi 1942'deki oturumunda Hindistan'ın tam bağımsızlığını talep eden ve Hindistan'dan "Çık Hareketi"ni teşvik eden "Hindistan'dan Çık" kararını kabul etti. Bu girişim İngilizler tarafından bastırılsa da Hindistan 1947'de bağımsızlığını kazandı.
Sabah, 1911 yılında V. Kral George ve Kraliçe Mary'nin şehri ziyaretleri onuruna inşa edilen meşhur "Hindistan Kapısı"ndan başlayan kısa bir deniz yolculuğu ile Mumbai'yin doğu sahilinden 10 kilometre uzaklıkta yer alan Elephanta Adası'na varış. Fil Mağaraları anlamına gelen ve tarafından Dünya Mirası Listesi'ne alınan Elephanta Caves oyulmuş dev heykeller barındırmakta. Gezinin ardından, Mumbai'yi keşfetmek üzere Mumbai'ye dönüş. Panoramik tur sırasında "kraliçe'nin kolyesi" olarak tanınan 3.5 kilometrelik meşhur sahil şeridi Marine Drive kordonu; 1911'de Kral George ve Kraliçe Mary'nin şehri ziyaretleri onuruna inşa edilen meşhur "Hindistan Kapısı" (The Gateway of India); bir Dünya Mirası olan Victoria Terminus tren istasyonu; Victoria döneminin Neo-Gotik tarzı binaları; hükümet müsteşarlığı binası; Jain Tapınağı; Mumbai'yın en zengin mahallesi Malabar Tepesi'nin eteklerinde bulunan ve Marina'yı kuşbakışı seyredebileceğiniz "Hanging Gardens" asma bahçeleri; Nehru Parkı; beyaz Hacı Ali Camii ve Türbesi; Mumbai'yin açık havadaki büyük "çamaşırhanesi" olan "Dhobi Ghat"; renkli Crawford Çarşısı ve Flora Çeşmesi gibi görülecek yerler arasında. Gezi sırasında Mahatma Ghandi'nin Bombay'da geçirdiği günlerde ikamet ettiği Mani Bhavan Müzesi'ni ziyaret. Yerel bir restoranda öğle yemeği. Öğleden sonra, karşısında tarihi Taj Mahal otelinin ve güzel sokakların bulunduğu Hindistan Kapısı'nda serbest zaman şehri arzu ettiğiniz şekilde keşfedebilir ve bu çevredeki sokaklarda bulunan güzel mağazalardan alış veriş yapabilirsiniz. Akşam veda yemeği yerel bir lokantada. Geceleme otelde.

Sabah, havalimanına transfer ve Indigo Hava Yolları'nın 6E17 no.lu uçuşu ile saat 06:55'te hareketle saat 11:35'te İstanbul Havalimanı'na varış.