20 Haziran 2026 Cumartesi İstanbul - Stuttgart - Strasburg   
 Sabah saat 07.50'de  Türk Hava Yolları'nın TK1701 no.lu uçuşu ile, İstanbul Havalimanı'ndan Stuttgart'a hareket ve saat 09.50'de varış.
Sabah saat 07.50'de  Türk Hava Yolları'nın TK1701 no.lu uçuşu ile, İstanbul Havalimanı'ndan Stuttgart'a hareket ve saat 09.50'de varış. Karşılama ve tarihi ve kültürel miraslarının zenginliği ile tanınan 
Strasbourg'a doğru hareket. Strasburg bir çok ünlü filozof ve bilim adamına da ev sahipliği yapmış: Gutenberg matbaayı burada icat etmiş; Rouget de Lisle de 1792'de Fransa milli marşı La Marseillaise'i burada bestelemiş; hümanizmin babası olarak anılan Hollandalı filozof Erasmus ve Alman yazar Goethe hayatlarının bir kısmını Strasbourg'da geçirmişler. Şehre varışta, 
 tarafından 
Dünya Mirası Listesi'ne alınan 
"Grande Ile" in yürüyerek keşfi ve serbest zaman. Daha sonra, Ren Nehri'nin bir kolu olan ve 
Grande Ile'i çevreleyen İll Nehri'nin çizdiği 
Kanallar üzerinde Tekne Turu. Gezi sırasında 
Rohan Sarayı, Petite France semti, üstü kapalı köprü, Derici semti, görkemli sivil ve dinî yapılar, 1870-1918 yıllar arasında inşa edilen 
  tarafından 
Dünya Mirası Listesi'nde yer alan 
"Neustadt" adlı Alman semti, 
Avrupa Parlamentosu, Avrupa Konseyi ve İnsan Hakları Mahkemesi modern binaları gibi yerlerin keşfi. Akşam üstü, son olarak, gotik mimarinin bir şaheseri olan 
Notre Dame Katedrali'nin gezilmesi ve ardından otele yerleşme. Akşam yemeği, 
 Strasbourg şehir merkezindeki bir restoranda, geceleme otelde.
21 Haziran 2026 Pazar Haut Koenigsbourg - Bergheim - Riquewihr - Colmar    

Sabah, kahvaltıdan sonra, Şarap Yolu'nun tam ortalarında yer alan ve olağanüstü bir konuma sahip 
Haut Koenigsbourg Şatosu gezisi için hareket. Ormanlarla çevrili Haut Koenigsbourg Şatosu 
Alsace Vadisi'ne hakim 700 metrelik bir dağın tepesinde konuşlanmış. XII. yy'da Hohenstaufen sülalesi tarafından inşa edilen şato XV. yy'da Habsbourg'lara geçer. 1633'ten sonra terk edilen şato 1899'da Selestat şehri tarafından Alman İmparator Wilhelm II von Hohenzollern'e hediye edildikten sonra mimar Bodo Ebhardt dev bir restorasyonu üstlenir. Şato'yu gezdikten sonra, Şarap Yolu'nun şirin bir kasabası olan 
Bergheim'e doğru yola devam. Bergheim'de kısa bir gezinti ve ardından, enfes bir Alsace kasabası ve Şarap Yolu'nun incisi olan 
Riquewihr'e hareket ve varışta şehrin yürüyerek keşfi. XVI. yy'da Riesling şaraplarının sayesinde zengin olan Riquewihr'in eski evleri, sokakları ve surları hala ilk günkü ihtişamını korumakta. Daha sonra, Alsace bölgesindeki en büyük üreticilerinden birinin mahzenlerini ziyaret. 1574'ten beri bir aile mülkü olan Dopff au Moulin, "Crémant d'Alsace" üretiminde öncü olup 70 hektarlık üzüm bağlarıyla zamanla Alsace "Grand Cru" unvanını taşıyan bölgenin kalbindeki en önemli mülk haline geldi. Burada, 
Alsace'ın prestijli AOC apelasyonlu Riesling, Pinot Gris, Gewutztraminer ve geleneksel yöntemli köpüklü şarabı Crémant şaraplarının tanımı ve tadımı. Tadımdan sonra, 19. yüzyıllara dayanan zengin bir kültürel mirasa sahip olan Colmar'a hareket. Kutsal Roma Germen İmparatorluğu'nun kurucusu Charlemagne (Karolus Magnus) ve diğer Karolenj krallarının bir sayfiye yeri olmakla birlikte 
Colmar, ressam Martin Schongauer (Ykş. 1445-1491), Matthias Grünewald (XVI. yy.), dünyaca meşhur Özgürlük Heykeli'nin mimarı heykeltıraş Auguste Bartholdi (1834-1904), "Hansi" olarak tanınan yazar, suluboya ressamı ve karikatürist Jean-Jacques Waltz (1872-1951) gibi ünlü sanatçıların doğum yeridir. Colmar'daki otele yerleşmenin ardından, yürüyerek tarihi şehir turu: 
Belediye binası, Eski Gümrük Meydanı ve Binası, Pfister Evi, Aziz Martin Katedrali ve Küçük Venedik anlamına gelen "Petite Venise" semti gezileri ve sonrasında serbest zaman.
 Akşam yemeği, Colmar'ın tarihi merkezinde, yerel bir restoranda. Geceleme otelde.
22 Haziran 2026 Pazartesi Bad Säckingen -  Rhein Şelaleleri - Stein am Rhein - Konstanz Gölü -  Dornbirn   

Sabah kahvaltının ardından, 
Ren Nehrini takip ederek Konstanz Gölü istikametinde yola çıkış. Bir buçuk saat sonra 
Bad Säckingen şehrinde mola. Bu şehrin ilk yerleşimi 6.yüzyıla kadar uzanır. Nehrin iki yakasında kurulu olan bu yerleşim bir yakası Almanya, öbür yakası ise İsviçre'dir. Bu iki yakayı, ilk inşası 13.yüzyıla uzanan, üstü kapalı, ahşap bir köprü birleştirir. Köprünün bir ayağındaki 14.yüzyıla uzanan kilise de görülmeye değer. Bundan sonraki durak ise, çok yakındaki 
Ren Şelaleleri olacak: 23 mt. yükseklik ve 150 mt. genişliğindeki bu şelalenin ortasındaki kireçtaşı kayalığı, şelalenin 17 000 yıl önceki  ilk oluşumundan kalmadır. Çok güzel bir manzara sunan şelale Avrupa'nın kendi sınıfındaki en ilginç manzaralarının başında gelir. Şelaleyi gezip fotoğrafladıktan sonra, kısa bir yolculukla 
Stein am Rhein şehrine varış. Bu şehir Ortaçağ özelliklerini çok iyi korumuş. Burada göreceğiniz cepheleri fresklerle kaplı karkas evler Ortaçağ sokak planlarını gayet iyi sergilemekte. Eski şehir surlarıda zaman içinde evlerle adeta birleşmiş. Burada öğle yemeği molası ve ardından iki saatlik bir yolculukla, İsviçre, Almanya ve Avusturya'nın ortak noktasında şirin bir kasaba olan 
Dornbirn'e varış. Otele yerleşme ve serbest zaman.
 Akşam yemeği şehirde bir restoranda, geceleme otelde.
23 Haziran 2026 Salı Liechtenstein  - Heidi köyü - Davos - St. Moritz > Chur (Bernina Ekspresi ile)   

Sabah, kahvaltının ardından, kısa bir yolculukla 
Liechtenstein Prensliğinin başkenti Vaduz' a varış. Liechtenstein, İsviçre ve  Avusturya sınırlarının arasında yer alır.160 km²'lik yüzölçümü ile dünyanın altıncı küçük devleti ve Özbekistan ile birlikte kendisinin ve komşularının denize kıyısı bulunmayan iki ülkesinden biridir. Hükümet merkezi, 25.000 nüfuslu Vaduz'dur. Şehir merkezinde Vaduz Meydanı, Kale ve Parlamento Binası'nı gördükten ve kısa bir mola verdikten sonra 
Maienfeld'e doğru yola devam. Maienfeld yerel şarapları ve
 Heidi hikayesi ile Alpler'in en turistik yerlerinden biridir. Gerek yolda, gerekse bu küçük kasabada göreceğiniz manzaralar size adeta bir doğa şenliğini andıracak. Burada kısa bir yürüyüş yaparak muhteşem dağ ve köy  manzaralarını doyasıya seyredebilir ve tipik bir dağ evi olan Heidi'nin evini görebilirsiniz. Burada öğle yemeği molası. Moladan sonra 
Davos'a doğru yola devam. Davos, Landwasser Irmağı üzerinde 1,560 m yüksekte bir kayak merkezidir. 1971'den beri Dünya Ekonomik Forumuna evsahipliği yapan Davos'da  bulunan Parsenn pisti dünyanın en iyi kayak pistlerinden biridir. Şehri gezip, keşfettikten sonra, 
St. Moritz'e doğru yola devam. Varışta göl etrafında gezinti ve meşhur 
İsviçre dağ treni Bernina Ekspresi ile Chur'a hareket.  Olağanüstü manzaraların ortasında iki saatlik müthiş bir yolculuğun sonunda Chur'a  varış ve otele yerleşme. Akşam yemeği ve geceleme otelde.
24 Haziran 2026 Çarşamba  Orta Çağ'da Yolculuk: Zürih - Bern - Friburg   

Sabah, kahvaltının ardından 
Zürih'e doğru hareket. 408 metre rakımdaki Zürih,  aynı adı taşıyan gölün kuzey kıyısında, göl ile Limmat Nehri'nin birleştiği noktada kurulmuştur. Şehrin tarihi merkezi olan Lindenhof, Limmat Nehri'nin doğu yakasında bulunur. Schanzengraben Kanalı, eski şehrin sınırlarını belirler. Bu yapay su kanalı, 17. ve 18. yüzyılda şehrin üçüncü tahkimatı olarak, yıldız biçimindeki surların çevresine savunma amaçlı kazılan çukurların suyla doldurulmasıyla yapılmış. Şehir turunda Avrupanın en büyük saatlerinden birine sahip olan 
St. Peter Kilisesi'ni, 
Opera Binası'nı ve 12. yüzyıldan kalma 
Zürih Katedrali'ni görebilirsiniz. Gezinin ardından, 
Limmat Nehri kıyısında kısa bir mola ve ardından 
Bern'e doğru yola devam. Varışta Bern'in keşfi:  İsviçre'nin dördüncü büyük şehri olan Bern, hem ülkenin hem de Bern Kantonu'nun başkentidir. Şehir 12.yüzyılda kurulduysa da, çevresinde MÖ. 3.yüzyıla kadar uzanan kalıntılar vardır. 1405'de meydana gelen büyük yangında, şehrin orijinal ahşap evleri tamamen kül olunca, yerlerine şu anda eski şehirin karakteristiği haline gelmiş olan yarı ahşap ve daha sonra da kumtaşından evler yapılmış. 
 Dünya Mirası Listesi'nde bulunan Bern'in Ortaçağ'dan miras kalan tarihi merkezi 
Altstadt, üç tarafı Aare Nehri ile çevrili bir tepede yerleşik  olup, İsviçre'nin en yüksek katedralini, bir çok tarihi kiliseyi, köprü, çeşme ve tarihi yapıyı içinde barindırmaktadır. Şehir turu esnasında 
Bern Katedrali, İsviçre Parlamento Sarayı, Hapishane Kulesi  gezilecek yerler arasında. Gezilerden sonra 
Friburg'a hareket ve varışta otele yerleşme. Akşam yemeği ve geceleme otelde.
25 Haziran 2026 Perşembe Friburg - Gruyères - Montreux - Lavaux - Lozan    

Sabah, olağanüstü güzellikte bir ortaçağ şehri olan 
Friburg'un keşfi: Ortaçağ'da kurulan ve  Katoliklerin oturduğu eski bir ticaret kenti olan Friburg Katolik niteliği ile tanınmıştır. La Sarine  Nehrinin derin bir menderesine egemen, korunmalı kesiminde yer alır. Kentin en eski bölümü nehir kıyısından yüksektedir. Eski mahalleler, gotik cepheli evleri, 13-17. yüzyıllar arasında kenti tümüyle çevreleyen surları, kule ve kapı kalıntılarıyla hala ortaçağ görünümünü taşır. La Sarine Nehri üzerinde çeşitli köprüler vardır. Bunların en ünlüsü yedi kemerli Zähringen Köprüsü'dür. Şehir turunda 
 Friburg Katedrali, Belediye binası ve şehrin eski sokakları görülecek yerler arasında.  Daha sonra, yakındaki 
Gravyer Peyniri'nin üretildiği yer olarak tanınan, surlarla çevrili yapısı, taş sokakları ve gotik tarzda evleriyle geçmişe yolculuk hissi veren ve adeta bir Orta Çağ masalını yaşatan büyüleyici bir atmosphere sahip  
Gruyères Kasabası'na hareket. Gruyères, hem kültürel hem de doğal yönleriyle İsviçre'nin en güzel kasabalarından biri olarak kabul edilir. 
2014 yılında Batı İsviçre'nin en güzel köyü seçilmiştir. Burada bir mola verip, peynir ve çikolata satış dükkanlarını gezdikten ve Moleson Dağı'nın eteklerinde yer alan kasabanın, yemyeşil çayırları ve otlayan inekleriyle pastoral bir tabloyu andıran atmosferini yaşadıktan sonra 
Montreux'ye doğru yola devam. Varışta şehir turu: Tanınmış şarkıcı 
Fredy Mercury yaşamının büyük bir bölümünü burada geçirip, burada da hayata veda etmişti. Şehrin merkezinde sanatçının bir anıtı bulunmakta. Anıtın bulunduğu meydanda kısa bir fotoğraf molası. 1936 senesinde Boğazlar'dan geçişleri bir düzenleme altına alan 
Monteux Anlaşması  bu şehirdeki Fairmont otelinde imzalanmıştı. bu otelde de kısa bir fotoğraf molasından sonra 
Chillon Şatosu gezisi. 12.yüzyılda inşa edilen bu görkemli şato hiç bir zaman alınamadı ama anlaşmalarla el değiştirdi. Hala çok iyi muhafaza edilmiş bir durumda olan şatonun içi de dışı kadar ilginç. Şato gezisinden sonara şehir merkezinde öğle yemeği molası. Öğleden sonra, Montrö'nün hemen güneyindeki Château de Chillon'dan, Vaud kantonunun kalbindeki Lozan'ın doğu banliyölerine kadar, Cenevre Gölü kıyılarının güneye bakan yamacı boyunca yaklaşık 30 km boyunca dar teraslar halinde uzanan ve 
 Dünya mirası Listesi'de bulunan
Lavaux'nun meşhur bağlarını izleyerek  
Lozan'a doğru yola devam. 1923 senesinda imzalanan Lozan Anlaşmasıyla çok yakından tanıdığımız 
Lozan şehri, 
Cenevre (Leman) Gölü'nün kuzey kıyısında  bulunan ve bir Galya-Roma limanı olan Lozan şehri Vaud Kantonu'nun başkentidir. Gölden yükselen yamaçlara kurulu bu sakin şehir, muhteşem bir göl manzarasına hakimdir. Lozan, İsviçre'nin düzenli ve zengin şehirlerine iyi bir örnek oluşturur. Temiz yolları, yemyeşil bahçeleri, hareketli göl kenarıyla huzur aşılayan bir şehirdir. Varışta,
 Lozan merkezinde  ki  otele yerleşme.ve serbest zaman. Akşam yemeği ve geceleme otelde.
26 Haziran 2026 Cuma Lozan > Leman Gölü'nü Tekne ile Geçiş > Evian les Bains -  Yvoire - Cenevre   
 Leman Gölü Kıyıları'
Leman Gölü Kıyıları'nda geçireceğiniz keyifli bir gün.  Sabah, kahvaltıdan sonra, şehir turu: 
Notre-Dame Katedrali, Rumine Sarayı (dışardan), 
Louve Meydanı, Beau Rivage Oteli (Lozan Anlaşmasının yapıldığı) ve 
eski şehrin tarihi sokakları ile Ouchy Liman Bölgesi gezisi'nin ardından göl üzerinde kısa bir gemi yolculuğuyla, Güney kıyıdaki, termal su kaynaklarıyla tanınan 
Evian le Bains'e varış. Fransız ihtilali döneminde keşfedilen bu termal kaynak Napoleon tarafından kullanılınca ünü artmış ve ardından Avrupa sosyetesinin tatil yeri haline gelmiş. Şehirde yapacağımız gezide ilk termal kaynak olan 
Cachat Çeşmesi  görülecek yerler arasında. Daha sonra  
Yvoire kasabası'na hareket. Yvoire'ın dar ve şirin sokaklarını keşfedebilmeniz için serbest zaman. Ardıdan 
Cenevre'ye doğru kısa bir yolculuk. Varışta, kalan zamana göre şehir turuna başlama:
Cenevre Gölü kıyısında yer alan şehir, Zürih' den sonra ülkenin en yüksek nüfuslu ikinci şehri olup Cenevre Kontonu'nun başkentidir.  Rhône Nehri'nin Cenevre Gölü'nden çıkışında konumlanmıştır. Bir kültür şehri niteliği içerir ve içinde barındırdığı enternasyonal örgütlerden dolayı kozmopolit bir yapısı vardır. Aynı zamanda da zengin ve pahalı bir kenttir. Şehir turu ilk olarak  
Birleşmiş Milletler Sarayı'ndan başlıyacak. 1929 - 1937 yılları arasında inşa edilmiş olan görkemli beyaz dev bir yapıdan oluşan saray, İkinci Dünya Savaşı sonunda Paris'te Versay Antlaşması ile kurulmuş olan Milletler Cemiyeti'ni barındırmaktaydı. Bu örgütün dağılmasından sonra Birleşmiş Milletler'in Cenevre Ofisi'ne dönüştü. 45 hektarlık Ariana Parkı'nın içerisinde yer alan saray, yüzyıllık ağaçlarla çevrili olup bahçesinde tavus kuşları dolaşmaktadır. Sarayın sahibi bu binayı şehre  bağışlarken bahçesinde tavus kuşlarının daima özgürce dolaşmalarını şart koşmuştu. Sarayı dışından gördükten sonra 
 Aziz Pierre Katedrali' ne doğru geziye devam. 12.yüzyılda başlanıp, inşası yüz yıl süren Katedral, Roma, Gotik ve Neoklasik mimari sitillerinin karışımından oluşmakta. 1536 yılında reform hareketlerinin sonucu olarak Protestan mezhebine ait bir katedrale dönüştürülmüş ve tüm iç dekorasyonu  sadeleştirilerek sadece vitray süslemeli camları bırakılmış. Aziz Peter Katedrali'nin kuzey kulesine çıkan 157 basamağı tırmanarak muhteşem bir Cenevre ve Leman Gölü manzarası izleyebilirsiniz. Daha sonra Otel'e yerleşme. Akşam yemeği ve geceleme otelde.
27 Haziran 2026 Cumartesi Cenevre- İstanbul   

Sabah, birlikte son bir kahvaltının ardından, 
Cenevre'yi gezmeye devam etmek üzere otelden hareket. İlk olarak 
Patek Philippe Müzesi gezisi. Bu müze, ziyaretçileri İsviçre ve Avrupa saatçiliğinin beş yüzyıllık yolculuğuna çıkaran yaklaşık 2.500 saat, otomat, değerli obje ve minyatür emaye portreden oluşan dikkat çekici bir koleksiyona ev sahipliği yapmakta ve Patek Philippe'in 1839'daki kuruluşundan bu yana ürettiği sıra dışı cep ve kol saatlerinin dikkat çekici bir panoramasını sunmakta. Çok ilginç bulacağınıza inandığımız bu gezinin ardından Cenevre'nin sanat merkezi olan 
Neuve Meydanı'nda bir mola. Daha sonra Général-Guisan Rıhtımı'na giderek Cenevre'nin simgesi olan 
fıskiyenin (Jet d'Eau) görülmesi. Göl üzerindeki bu fıskiye saatte 200 kilometrelik bir hızla 500 litre suyu 140 metre yüksekliğe fışkırtmakta. Şehir turundan sonra Havalimanı'na transfer. 
Türk Hava Yollarının saat 18.55'deki TK1920 no.lu uçuşuyla İstanbul'a hareket.  Saat 23:15'de İstanbul Havalimanı'na varış ve yolculuğun sonu.