
İstanbul - Söğütlüçeşme Tren Garı'ndan, saat 09:00'da kalkan YHT ile Sivas'a hareket ve yol boyunca çeşitli söyleşilerin yanısıra 4/11 Eylül 1919 da Sivas'ta toplanan, Kurtuluş Savaşı'nın hedefinin tayin edildiği Kongre üzerine,
Bülent Demirdurak' ın anlatısı. Yolculuk esnasında yemek vagonunda yerler sınırlı olduğundan, gün içerisinde yiyeceklerinizi evde hazılamanızda fayda var. 16:22'de varış ve
Sivas Kongresi'nin toplandığı binada bulunan
Atatürk ve Etnoğrafya Müzesi gezisi. Ardından şehir turu için hareket. Eski adı Sebasteia olan Sivas Anadolu'nun en eski yerleşim merkezlerinden biridir. Selçuklu Türkleri Malazgirt Meydan Muharebesi'nden önce Sivas'a kadar uzanmış ve 1059'a doğru bir ara kenti ele geçirmişlerdi. Ancak yörenin kesin olarak Türk egemenliğine girmesi Malazgirt Zaferi'nden kısa bir süre sonra gerçekleşir. Şehirde bu dönemlerden bir çok eser bulunmaktadır. Bunlardan
Ulu Cami, Gök Medrese, Çifte Minare Medresesi göreceğimiz başlıca eserlerdir. Bu mevsimde hava erken karardığından dolayı, gezinin yapamadığımız bölümünü ertesi sabaha bırakıp otele yerleşme ve akşam yemeği.

Sabah, kahvaltının ardından Sivas'ın keşfine devam ve ardından
Divriği'ye hareket. Yolda,
Kangal Kasabası'nda bir mola verip, ünlü kangal köpeklerinin üretildiği bir çiftlikte bu muhteşem hayvanları yakından tanıma.
Divriği'ye varış ve öğle yemeği. Ardından şehrin keşfi: Divriği, Fırat Nehri'nin bir kolu olan Çaltı Çayı Vadisi kenarında, çıplak ve vahşi görüntülü dağların ortasında, zengin demir madenleri barındıran toprakların üzerinde kurulmuş. Geçmişte, Mezopotamya'ya demir ihraç ederek zenginliğini arttıran yörede Ortaçağ'da inşa edilmiş olan ve 1985 yılından beri
Dünya Mirası listesinde yer alan Divriği Ulu Camii ve Fahreddin Behramşah'ın kızı olan Turan Melek tarafından Ahlatlı Muğis oğlu Hürrem Darüşşifası şehri çok önemli kılmakta. Cami 1228-29 yıllarında Mengücekli beyi Ahmed Şah tarafından; Dârüşşifa ise aynı tarihte, Ahmed Şah'ın eşi ve Erzincan beyi Şah adlı bir mimara yaptırılmış. Plan tipi ve süsleme olarak benzeri olmayan bir eserdir. Ardından şehrin eski konaklarının olduğu mahallede gezinti ve
Kemaliye'ye hareket. Akşam yemeği ve geceleme otelde.

Sabah, kahvaltının ardından dünyanın en büyük kanyonlarından
Karanlık Kanyon'da tekne turu. Tekne turu esnasında kanyonun muhteşemliğini seyrederken, taş yolun hikayesi ile sizlere eşlik edecek. Ardından, kaldırım taşı sokakları
Apcaağa Köyü. Apcaağa Köyü, şair
Ahmet Kutsi Tecer'in köyü olup şairin
Orada bir köy var şiirine konu olmuş. Kaya başı kır kahvesinde muhteşem Kemaliye manzarası eşliğinde çay-kahve molası. Ardından, Apcağa köyü ve Ahmet Kutsi Tecer kültür evi gezisi. Daha sonra Kemaliye mimari dokusunun günümüze korunmuş olarak geldiği
Taşdibi Mahallesi, su değirmeni, mani yolu, Lökhane, Zincirli Kaya, hamam ve
kent merkezi gezisi. Öğle yemeği gün içersinde, gezi esnasında. Akşam yemeği ve geceleme otelde.

Sabah, kahvaltının ardından, harika manzaraların içinden
Kemah istikametinde hareket. Karasu Nehri'nin kıyısıda kurulmuş olan ve geçmişi Hititler'e kadar giden Kemah Kalesi, Karasu Irmağı'nın açmış olduğu boğazın güney yamacında yer alır. Zamanında Mengücek Beyliği'nin başkenti olan Kemah, sahip olduğu doğal güzellikler ve tarihi zenginlikler ile tam bir açıkhava müzesini andırır. Kemah'ta, Selçulular dönemine ait bir çok kümbet ve Osmanlı dönemine ait cami, mescit, medrese, han, hamam, türbe, çeşme, mezar taşı
günümüze kadar iyi korunmuş olarak görülebilir. Kemah gezisinin ardından Erzincan'a hareket ve öğle yemeği. Öğleden sonra
Girlevik Şelalesi gezisi. Yüksekliği yaklaşık 30 metre olan, üç katlı birçok koldan akan Girlevik Şelalesi'nin çevresideki İğde ağaçları ve çeşitli bitki örtüsüyle çok güzel bir tabloyu anımsatır. Geziden sonra Erzincan'a geri dönüş ve şehir turu sonrasında serbest zaman. Saat 18:30'da Havalimanı'na transfer.
Saat 20:05'de kalkan Türk Hava Yolları'nın TK2655 no.lu uçuşu ile İstanbul Havalimanı'na hereket. 22:05 İstanbul'a varış.