Kahvaltının ardından
Essaouira gezisi için yola çıkış.
Atlantik okyanusu kenarında yer alan Essaouira, beyaz binalarının maviye boyanmış kapıları ve pervazlarıyla tipik Akdeniz şehirlerini andırır.
Dünya Kültür Mirası Listesi'nde yer alan şehir, zamanın önemli ticaret merkezlerindendir. Romalılar zamanında bir liman kenti olarak kullanılırken şu an şirin bir balıkçı kasabası görüntüsünde olan şehrin iç kısımlarına doğru ilerlediğinizde, Fas'ın klasik kiremit kızılı renkli binaları yerini almaya başlar.
Essaouira Berberice'de duvar anlamına gelir. Şehrin 16.yüzyılda bilinen adı ise
Mogador'dur. Bugün hala şehrin orjinal kale duvarlarının, Okyanus kenarına kadar indiğini görebilisiniz. Bu güzel kaleyi gezdikten sonra, kendiniz bir film sehnesideymiş gibi hissedeceğiniz
Medina ile geziye devam. Öğle yemeği limanda balık menüsü. Daha sonra Marakeş'e dönüş ve otelde dinleme. Akşam yemeği ve geceleme otelde.
Sabah, kahvaltıdan sonra, otelden
4x4 araçlarla hareket. Birçok Berberi köyünün bulunduğu
İmlil Vadisi' nin görkemli manzaralarını seyrederek ve fotoğraf molaları vererek
Atlas Dağları'nın karla kaplı zirvelerinin ihtişamına hayran kalacağınız bir gezinti. Pitoresk şelaleleriyle tanınan bu yemyeşil cennet, kendisini çevreleyen engebeli araziyle çarpıcı bir kontrast oluşturuyor. Yemek ve çay molasından sonra
Ouzoud Şelaleleri gezisi. Argan Yağı üretimi için Kadın kooperatifini ziyaret edip aromatik bahçe ve şifalı bitkileri tanıyarak, Ourika Vadisi'nin ana köyü olan
Setti Fatma köyüne varış. Yolda, bir Berberi ailesinin günlük yaşamını tanımak için Berberi evlerini ziyaret ederek, nehirden gelen suyun gücüyle çalışan geleneksel Su Değirmeni'ni gezisi. Gün sonunda Marakeş'e geridönüş. Akşam yemeği
Dar Yakub restoranda özel Fas mutfağının tadımı, geceleme otelde.
Sabah, kahvaltının ardından,
Marakeş'in keşfi: Marakeş, Berber dilinde "Tanrıların Ülkesi" anlamına gelmektedir ve şüphesiz Kuzey Afrika'nın en egzotik şehridir; ilk olarak
Koutoubia, Bahia Sarayı, şehir surları, Saadi Mezarları; ardından, yüz yıllık zeytin ağaçlarıyla dolu uçsuz bucaksız Menara bahçelerini keşfetmek üzere otelden hareket :200 mt lik uzunluğu ve 150 mt lik genişliği olan ve bir zamanlar şehrin fidanlıklarını sulamak için kullanılan büyük havuzunun yapımı, XII.ci yüzyıldaki Muvahhidler dönemine dayanır; daha sonra
Yves Saint Laurent vakfının Majorel Bahçeleri gezisi. 80 dönümlük bir alana yayılan bahçede dev bambular, dünyanın dört yanından toplanan bitkiler ve binbir türlü kaktüsü görebilirsiniz. Fas'ın Fransız sömürgesi olduğu, 1920'li yıllarda Fransız sanatçı Jacques Majorelle tarafından tasarlanmış olan bahçe Marakeş'in daracık sokaklarının ortasında bambaşka bir dünya oluşturmuş, sanatçının bahçede ve içindeki binalarda bolca kullandığı koyu kobalt mavisinin tonu ise günümüzde Majorelle Mavisi olarak adlandırılmakta, 1947 yılında halka açılarak bakımsız ve üzerine otel yapılma tehdidi altına giren bahçe, 1980 yılında Yves Saint-Laurent ve Pierre Bergé'e tarafından satın alarak yeni bir çehreye kavuşturulur ve 2011 yılında bir vakfa dönüştürülerek yönetimi bir şekilde koruma altına alınır. Öğle yemeği ve öğleden sonra
Dünya Mirası Listesi'ndeki
Medina ve
Jamaa Fna Meydanı'nda gezinti. Son olarak Marakeş Pazarında serbest zaman.
Yılbaşı Gala Yemeği Buddha Bar'ın istisnai ambiyansında. Geceleme otelde.
Sabah kahvaltının ardından, Marakeş'te serbest zaman.
Saat 13,00'de Havalimanı'na transfer. Saat 16:15'teki Türk Hava yolları'nın TK620 no.lu uçuşu ile İstanbul'a hareket ve saat 23:20'de İstanbul Havalimanı'na varış.