İstanbul Havalimanı'ndan saat 06:35'de kalkan Türk Hava Yolları'nın TK2010 no.lu uçuşu ile Kayseri'ye hareket ve 08:00'de varış.
Sabiha Gökçen Havalimanı'ndan saat 07:35'de kalkan Pegasus Hava Yolları'nın PC2732 no.lu uçuşu ile Kayseri'ye hareket ve 08:55'de varış.
Karşılama ve
Kayseri mutfağı ile tanışmak üzere Taş Mekan restorana hareket. Burada alacağımız olağanüstü lezzetli bir sabah kahvaltısının ardından
Niğde yönünde hareket. Yolda
Andaval Kilise'sinde bir mola ve fresklerin görülmesi. Ardından, kısa bir yolculuğun sonunda, Kapadokya'nın en iyi korunmuş manastırlarından biri olan, kayalara oyulu
Gümüşler Manastırı'na varış. Burada göreceğiniz freskler arasında en ilginci şüphesiz,
Meryem Ana'nın Dünya'da gülümsediği ilk fresk olacaktır. Manastır gezisinden sonra Niğde'nin meşhur
Mağara Peyniri'ni tatmak üzere Aktaş kasabasına varış. Buradaki mağaralarda 3-4 ay bekletilerek olgunlaştırılan peynirlerin dış yüzeyleri önce beyaz, sonra mavi, ardından kırmızı küfle kaplanır. Koyun veya keçi derisine sıkıca basılarak 7-10 bekletilerek yapılan bu peynirler Fransız Rokfor peynirine benzer ve küf sayesinde kendine özgü bir aroma kazanırlar.
Niğde Mavisi olarak da bilinen bu peynir, yerin 14 metre altında, %99 nem oranına sahip mağaralarda olgunlaştırılır. Küf, doğal bir antibiyotik görevi görerek peynirin lezzetini artırır. Mağarada bu peynirin yapış öyküsünü dinleyip, Niğde Rokforu'nu tattıktan sonra
Soğanlı Vadisi'ne doğru yola devam. Eşşekleri ve köylü kadınların yaptıkları bez bebekleri ile Kapadokya'nın hiç şüphesiz en pitoresk vadilerinin başında gelen Soğanlı'da ki çok güzel kilise resimlerini keşfettikten sonra, gün batımına doğru, bu sessiz ortamın içinde, bizim için özel olarak hazırlanan akşam yemeğinin ve Niğde'den aldığımız Mağara Peynirleri'nin tadını, ikram edilen bölge şarabıyla birlikte çıkarıyoruz. Yemekten sonra, platonun ıssız manzaraları içinde,
Ürgüp'e doğru yola devam. Varışta
Assuwari Suites Cappadocia Hotel'e yerleşme.

Sabah çok erken,
gün doğuşu ve sıcak hava balonlarının yükselişinde vadinin mazaralarını seyretmek için seyir noktasına gidiş. Ardından keyifli bir kahvaltı için otele dönüş. Kahvaltının ardından, M.S. IV. yüzyıldan XIII. yüzyıla kadar yoğun bir şekilde manastır hayatına ev sahipliği eden bir kaya yerleşim yeri olan
Göreme Açıkhava Müzesi gezisi için otelden hareket. Burada bulunan Kiliselerde Hıristiyanlığın ilk dönemlerinde kullanılan geometrik süslemeler ortaya çıkarılan ilk boya katmanlarında görülebilirken, daha sonraki tarihlerde yapılan freskler İncil ve Hz.İsa'nın hayatından sahneleri betimlenir. Gezinin ardından vadide bulunan çeşitli manzara seyir noktalarında fotoğraf molaları vererek
Üçhisar Kalesi'ne varış. Üçhisar, Kapadokya'nın her yerinden görülen en büyük ve en güzel peribacasıdır. Kalenin zirvesi Kapadokya'nın kuş bakışı görüleceği tek yerdir. Güvercinlik Vadisi'nden, Avanos'a doğru tüm vadiler, Ortahisar Kalesi, Göreme, Kılıçlar Vadisi, Kızılçukur, Güllüdere, Çavuşin, Boztepe, Aktepe, Avanos, yani bütün Kapadokya ayağınızın altındadır. Üçhisar gezisinin ardından Kadıneli Restoran'da öğle yemeği. Öğleden sonra
Kızılırmak kıyısındaki, çömlekçiler diyarı Avanos ve
Özkonak Yeraltı Şehri gezileri. Özkonak Yeraltı Şehri'nin M.Ö. 400 lü yıllarda yapıldığı sanılmaktadır. Bölgenin oyulmaya ve şekillendirmeye oldukça müsait tüflü yapısı yumuşak tüf katmanı havayla temasında sertleşen, sıcaklığı muhafaza edebilen ve nem barındırmayan özelliğinden, yiyeceklerin depolanabileceği yaşam alanlarına dönüştürülmüş ve eski zamanlarda insanların buraya yerleşmesine ve kolayca barınmasına fırsat tanımıştır. Roma döneminden sonra ilk Hristiyanlar, bölgeyi ele geçiren Bizansların baskısından ve yoğun Arap akınlarından kaçarak Özkonak civarına yerleşmiştir. Son olarakta Kavaklıdere'nin Gülşehir civarındaki
Cote d'Avanos bağlarında, Kavaklıdere tarafindan size özel hazırlanan şarap tadımı. Otele dönüş ve kısa bir dinlenmeden sonra, otelimizin yanındaki restoranın size özel ayrılmış bir salonunda,
Şef Umut ÜNLEYEN tarafından, yine size özel hazırlanan
"Mübadele öncesi Kapadokya'nın Ermeni ve Rum mutfağına şef dokunuşu" ile tadım menüsü ve arkasından geceyi taçlandıracak
unutulmaz bir piyano resitali. Geceleme
Assuwari Suites Cappadocia Hotel'de.

Sabah, otelde keyifli bir kahvaltı ve ardından
Sultan Sazlığı'na doğru yola çıkış.
Erciyes Dağı' nın güneybatısında bulunan
Develi Ovası' nın en alçak kesimlerinde yer alan Sultan Sazlığı, tatlı ve tuzlu su ekosistemlerini bir arada bulunduran, Afrika ile Avrupa arasındaki iki ana kuş göçü yolunun kesişim noktasıdır. Erciyes Dağı'nın muhteşem bir manzarasına hakim olan sazlıkta son gözlemlere göre 301 kuş türü barınmakta olup, bunlardan 69 türü düzenli olarak, 18 türü ise olağan dışı hallerde burada kışlamakta veya göç sırasında uğramaktadır. 119 tür ise burada kuluçkaya yatmakta. Civarda yaşayan halk, yaygın olarak saz kesimi yapılmakta olup, dam malzemesi ve hayvan yemi olarak kullanılan bu sazlar bölge için önemli geçim kaynağı oluşturmaktadır. Sazlıkta teknelerle gezerek kuşları ve manzarayı gördükten sonra, Napoli Pizzalar'ını aratmayacak lezzetteki, meşhur
Develi Cıvıklısı ve Tahinlisi'den oluşan öğle yemeği. Daha sonra
Kayseri'ye doğru yola devam. Yol üzerinde
Mimar Sinan'ın doğum yeri olan
Ağırnas Kasabası gezisi. Kasabada çok iyi restore edilmiş taş evleri ve Mimar Sinan'ın evini gördükten sonra
Kayseri'ye varış ve şehir turu: Selçuklu şehir yapısını ve pek çok anıtsal mimari eserini hala çok iyi durumda korumuş olan Kayseri'de yürüyerek
iç kale surlarını, Gevher Nesibe Hatun Medresesi 'ni ve burada bulunan
Tıp Tarihi Müzesi'ni, Hunat Hatun Külliyesi'ni, Ulu Camii'yi ve Döner Kümbet'i gezdikten sonra son akşam yemeğinde
meşhur Kayseri Mantısı tadımı. Yemekten sonra Havalimanı'na transfer.
Kayseri Havalimanı'ndan saat 22:55'de kalkan Pegasus Hava Yolları'nın PC2741 no.lu uçuşu ile Sabiha Gökçen Havalimanı'na hareket ve 00:20'de varış.
Kayseri Havalimanı'ndan saat 22:20'de kalkan Türk Hava Yolları'nın TK2023 no.lu uçuşu ile İstanbul Havalimanı'na hareket ve 23:55'de varış.