Başlangıç Günü
27 Kasım Çarşamba günü saat saat 22:45'te İstanbul havalimanında buluşma.
28 Kasım 2024 Perşembe İstanbul - Meksiko City
Türk Hava Yolları'nın TK181 no.lu uçuşu ile saat 01:55'te bir federal cumhuriyet olan "Estados Unidos Mexicanos" yani Birleşik Meksika Devletleri'nin başkenti Meksiko City'ye hareket. Saat 07:50'de 2200 metre yükseklikte yer alan İspanyolca adı "Ciudad de México" (CDMX olarak kısaltılmaktadır) olan Meksiko City'ye varış. Meksika'nın orta kısımlarındaki ve Meksiko metropoliten bölgesinin çoğunun yer aldığı Meksika Vadisi, "sular arasındaki arazi" anlamına gelen ve antik Aztek terimi "Anahuac" olarak tanımlanan Meksika Havzası'nı oluşturmaktadır. Meksiko City, Amerika kıtasının en eski başkenti olmasının yanı sıra, Quito ile birlikte yerliler tarafından kurulan iki başkentten biridir. Şehir, Tenochtitlan adıyla Aztekler tarafından 1325 yılında, Texcoco Gölü üzerine inşa edildi. Aztek İmparatorluğu'nun İspanyollar tarafından fethi sırasında, 1521 yılındaki Tenochtitlan kuşatması sonrasında şehrin neredeyse tamamı yıkıma uğradı. Bu yıkımın ardından, İspanyol mimarisiyle şehir yeniden inşa edildi. 1524'te şehir "Mexico Tenochtitlan" olarak adlandırıldı. 1585 yılında ise resmî olarak Ciudad de México yani Meksiko Şehri adını aldı. Şehir, İspanyol İmparatorluğu'nun büyük bir bölümünün siyasi, idari ve finansal merkezi olarak faaliyet gösterdi. 1821'de sona eren Meksika Bağımsızlık Savaşı ile birlikte bağımsızlığını kazanan Meksika'nın bir parçası oldu ve 1824 yılında federal bölge statüsüne kavuştu. Çeşitli kültürlerin doğduğu ve geliştiği Meksika Vadisi'nde farklı kültürlere sahip gruplar bir arada yaşamış ve birbirlerinin kültürlerini paylaşmışlar. Bunlardan birisi ise İspanya kökenli Meksikalılar ve yerlilerinden oluşan günümüz Meksikası'dır. Üç gün boyunca Kolomb Öncesi'nden günümüze kadar Meksika Vadisi'nin cazibe noktalarının izlerini süreceğiz.
Karşılamanın ve bagajları şehrin merkezinde yer alan otelimize bırakmanın ardından, Meksika'nın en büyük ve en şöhretli şehrini keşfetmek üzere hareket. Meksika Güzel Sanatlar Sarayı Müzesi'ni ve aynı zamanda Meksika'nın en önemli opera binasını barındıran zarif mimarisi ile ''El Palacio de Bellas Artes''; 1946-1956 yılları arasında inşa edilen kentin ilk gökdeleni olan simgesel "Torre Latinoamericana" yani Latin Amerika Kulesi; 1907 yılında hizmete açılan kentin eklektik mimarisinin en görkemli örneklerinden biri olan "Palacio de Correos" Postahane Binası; üç kültür meydanı anlamına gelen "Plaza de las Tres Culturas" İspanyol öncesi ve İspanyol köklerinin "mestizo" (melez) kimliğine kaynaşmasını sembolize eden bu meydan, üç kültürel yönün mimari mirasını sergilemekte: Tlatelolco'nun Aztek piramitleri, sömürge dönemi simgeleyen XVII. yüzyıldan kalma Templo de Santiago kilisesi ve Centro Centro Cultural Üniversitesi'ne ev sahipliği yapan modern bir kule. Son olarak, Meksika ve Avrupa'dan çok çeşitli sanat eserlerini barındıran, ilginç bir mimari tasarımına sahip Soumaya Müzesi gezisi. Adını, müzenin kurucusu ve dünyanın en zengin iş adamlarından biri olan Carlos Slim'in 1999'da vefat eden eşi Soumaya Domit'ten almaktadır. Öğle yemeği geziler esnasında yerel bir restoranda. Gezilerin ardından otele dönüş ve odalara yerleşme. Akşam yemeği yerel bir restoranda. Geceleme otelde.
29 Kasım 2024 Cuma Meksiko City
Sabah, kahvaltıdan sonra, tarihi bölgelerinin yanı sıra modern yüzü ile Meksiko City'nin keşfine devam. Aztekler döneminde Ulu Tenochtitlan; İspanyol sömürgesi döneminde saygıdeğer ve asil emperyal şehir; gösterişli evleri ve yapılarının bolluğu ile de "saraylar şehri" gibi değişik isimlere layık görülen Meksiko City günümüzde 22 milyona dayanmış nüfusu ile baş döndürücü bir metropol ünvanına kavuşmuş. İlk olarak, Mexico City'nin
tarafından Dünya Mirası Listesi'ne alınan tarihi merkezinin keşfi: Zocalo olarak bilinen ve Meksiko City'nin kalbi olan dev Anayasa Meydanı; bir Aztek tapınağının yerine inşa edilen Metropolitana Katedrali; eski Mayaların duvar resmi geleneğini yeniden canlandıran, yüzyıllar boyunca sömürge baskısına maruz kalan yerli kökenli Meksikalı işçilerin eşitlik talebine canlı resimleriyle ses veren ünlü sanatçı Diego Rivera'nın Meksika tarihini anlatan duvar resimlerinin bulunduğu Palacio Nacional Hükümet Sarayı
*. Daha sonra, Azteklerden kalma ve Aztek dilinde çiçek bahçesi anlamına gelen "chinampas" ların (yüzen bahçeler) arasındaki kanallarda bir tekne gezisi yapmak üzere
tarafından Dünya Mirası Listesi'ne alınan Xochimilco'ya hareket. Mariachi orkestrası eşliğinde son derece renkli olan Trajineras adlı tekne ile bir saatlik gezi. Daha sonra, Mexico City'nin güneybatısında bulunan Coyoacan'a hareket. Yerel bir restoranda öğle yemeğinin ardından, 1958 yılında bir müzeye dönüştürülen acıların, umudun, umutsuzluğun ve direncin ressamı Frida Kahlo'nun evi La Casa Azul'u ziyaret. XX. yüzyıl sanatının Meksika ve dünyadaki en çarpıcı figürlerinden ikisi olan, fırtınalı bir evlilik yaşayan, Diego Rivera ve Frida Kahlo çifti, yaşamlarını Frida Kahlo'nun çocukluğunu geçirdiği Mavi Ev'e yerleşerek sürdürmüşler. Son olarak, Halk Sanatı Müzesi olan Museo de Arte Popular gezisi. Müze Meksika kültürünü oluşturan çeşitli geleneklerden hem eski hem de yeni zanaat parçalarını içerir. Akşamüstü otele dönmeden önce, geleneksel kıyafetleri ile Mariachi sokak müzisyenlerinin toplandıkları ilginç ve özgün bir yer olan Garibaldi Meydanı'nda gezinti.
'nun İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi'nde olan geleneksel Mariachi toplulukları arasında trompet, keman, vihuela ve "guitarrón" (bas gitar) yer alır ve "charro" kıyafetleri giyen dört veya daha fazla müzisyene sahip olabilir. Modern Mariachi müziği, ülkenin farklı bölgelerinden ve müzik türlerinden geniş bir repertuarı içerir. Mariachiler kültürün ayrılmaz bir parçasıdır ve onlar olmadan hiçbir parti, şenlik, kutlama, düğün, vaftiz ya da cenaze düşünülemez. Akşam yemeği yerel bir restoranda. Geceleme otelde.
30 Kasım 2024 Cumartesi Meksiko City - Teotihuacan - Meksiko City - Guatemala City
Sabah, Katolikler için önemli bir hac merkezi sayılan, Meryem Ana'ya ithaf edilen Katolik Santa María de Guadalupe Bazilikası gezisi. Kilise, Meryem Ana'nın Aralık 1531 yılında Juan Diego adında bir yerli'ye iki kere göründüğü yere yakın inşa edilmiş. Bu olay Meksika yerlilerinin Hıristiyanlığı kabul etmesini hızlandırdı. 1754 yılında bir papalık fermanı ile Guadalupe Bakiresi Yeni İspanya'nın hamisi ve koruyucusu ilan edilip, 1810 yılında ise Meksika bağımsızlık hareketinin sembolü haline geldi. Geziden sonra, Meksiko City'den bir saat mesafede bulunan Teotihuacan'a hareket. Burada volkanik kökenli bir cam türü olan obsidyen taşı atölyesi ve galerisini ziyaret. Ardından, Meksika'nın başta gelen içkileri olan Tequila ve Pulque degüstasyonu. Meksika'nın ulusal içkisi sayılan Tequila, bir kaktüs türü olan agave'ın öz suyunun önce mayalandırılıp sonra iki kez damıtılması ile üretilmekte. Pulque ise oldukça geleneksel bir içki. Biraya benzeyen pulque, agave meyvesinin fermente edilmesiyle elde edilmekte. Yerel bir lokantada öğle yemeğinin ardından,
tarafından Dünya Mirası Listesi'ne alınan Teotihuacan antik şehrinin keşfi. Nahuatl dilinde Tanrıların Yeri anlamına gelen Teotihuacan, Yeni Dünya'nın en eski kenti olup Kolomb öncesi Mezoamerika'nın gelmiş geçmiş en büyük şehri ve din merkeziydi. Nahuatl, İspanyollar tarafından fethedilmeden önce XIV. ve XVI. yüzyıllar arasında Meksika'yı yöneten Azteklerin ortak diliydi. Teotihuacan, Azteklerin Orta Meksika'ya hızla gelişinden bin yıldan fazla bir süre önce elle inşa edilmişti. Ancak bilinmeyen bir nedenle terk edilmiş bölgeye inen ve gördükleri karşısında hiç şüphesiz hayrete düşen Aztekler buraya şu anki Teotihuacan adını verdiler. Teotihuacan M.Ö. 100 ve M.S. 650 yılları arasında altın çağını yaşadı. 21 kilometrekarelik bir alanı kaplıyordu ve yüz binlik bir nüfusu barındırıyordu. Başlıca inşaatçıları kim olursa olsun, kanıtlar Teotihuacan'ın Maya, Mixtek ve Zapotek gibi çeşitli kültürlere ev sahipliği yaptığını gösteriyor. Piramitlerin içerisinde kurban edilen insanların mezarlarına rastlandı için kentin tarihte tören merkezi konumunda olduğu belirlendi. Teotihuacan'ın neden çöktüğü belli değil; teorilerden biri, yoksul sınıfların seçkinlere karşı bir iç ayaklanma yürüttüğü yönünde. Ören yeri gezisinde Teotihuacan'ın en büyük yapısı Güneş Piramidi; Ay Piramidi'ni; volkanik taş ile inşaa edilen bu iki piramidi birleştiren 1,5 km uzunluğundaki Ölüler Yolu'nu; büyük Tanrı Tüylü Yılan'a ithaf edilen Quetzalcoatl Tapınağını; Kelebekler Sarayı'nı görebilirsiniz. Gizemini halen koruyan Teotihuacan piramitleri gezisinin ardından, Mexico City'ye dönüş ve Chapultepec Parkı'nın girişinde bulunan ve Orta-Amerika kültürlerine ışık tutan Meksika Ulusal Antropoloji Müzesi'ni ziyaret. Zengin antropolojik, etnografik ve arkeolojik koleksiyonlar barındıran müzenin baş eseri şüphesiz Aztek Takvimi olarak bilinen dünyaca ünlü dairesel Güneş Taşıdır. Gezinin ardından, havalimanına transfer ve 2 saat 10 dakikalık bir uçuşla Meksika'nın güney komşusu ve yerli Nahuatl ve Kiçece dillerinde "ağaçlar ülkesi" anlamına gelen Guatemala'nın başkenti Guatemala City'ye varış. Karşılamanın ardından, otele transfer ve yerleşme. Geceleme otelde.
01 Aralık 2024 Pazar Guatemala City - Chichicastenango - Atitlan - Panajachel
Guatemala, Meksika'nın yanı sıra Honduras, el Salvador ve Belize ile komşu olup, Maya uygarlığına kadar uzanan köklü bir tarihe sahip. İspanyol sömürge dönemi 1524 yılında başladı ve 1821'de bağımsızlığını kazanana kadar devam etti. Ülke daha sonra Meksika ile birleşti ve 1823'te Federal Cumhuriyeti kuruldu. 1960'larda hükümet güçleri ve solcu gerilla grupları arasında gerilla savaşı başladı ve 1996'da sona erdi. Yerli halkın topraklarına sahip çıkma talebiyle bir dizi ayaklanma gerçekleşti. Guatemala, 1970'lerde ve 1980'lerde askeri diktatörlük altında yaşadı. Günümüzde ülkenin siyasi sistemi çok partili demokrasi olarak kabul edilir.
Sabah, Mayaların yoğun olarak yaşadığı Guatemala'nın güneybatısının dağlık bölgesinde, Chichicastenango kasabasına doğru yola çıkış. 2200 metre yükseklikte çam ağaçların ortasında yer alan Chichicastenango, yüzyıllar boyunca Guatemala'nın en büyük hazinelerinden birini gizlemiş. Guatemala'da yaşayan en büyük Maya topluluğu olan Quiche'lerin Popol Vuh adlı kutsal kitabı 1800'lerde Peder Francisco Ximenez tarafından Aziz Tomas Kilisesinde ortaya çıkarılıp İspanyolcaya tercüme edilmiş. Hristiyanlık ve Şamanizm'in bir karışımından oluşan ilginç ayinlerin yapıldığı bu kilisenin ziyareti. Chichicastenango aynı zamanda Orta Amerika'nın en büyük ve en renkli pazarlarından birine ev sahipliğini yapmakta. Mayaların izlerini görebileceğiniz pazarda yerli tekstil ürünlerinin yanı sıra el işleri, çanak çömlek, şifalı bitkiler, baharatlar, sebze, meyve ve diğer gıda ürünleri satılmakta. Dağlardan inen Quiche halkının ürünlerini satmak veya alışveriş yapmak için çok uzaklardan geldiği büyük pazar Perşembe ve Pazar günleri kurulmakta. Öğle yemeğinden sonra, yaklaşık 340 metre derinliğe sahip olan, yerliler tarafından kutsal sayılan dev Atitlan Gölü'nün kenarındaki en işlek ve en yapılaşmış kasaba olan Panajachel (kısaca Pana)'e doğru yola devam. Yükseklikleri 3000-3500 metre arası değişen, "Üç Dev" olarak bilinen etkileyici San Pedro, Toliman ve Atitlan yanardağların ayaklarında yer alan 1500 metre yükseklikteki ve dünyanın en güzel krater göllerinden biri olan Atitlan Gölü'nün harika manzaralarını seyir. Atitlan Gölü'nün özelliklerinden biri de "Xocomil" (Atitlán'a özgü bir kelime) olarak bilinen kuvvetli rüzgardır. Başlangıçta "Xocomil", iblisin öfkesi anlamına geliyordu. İspanyolların istilasından sonra Katolikliğe geçen Maya halkı bu kelimeyi "günahı uzaklaştıran rüzgar" anlamında kullanmışlar. Göl hakkında birçok efsane olmasına rağmen gerçek şu ki soğuk rüzgarlarla sıcak rüzgarların birleşiminden kaynaklanan doğal bir olaydır. Bu basınç değişiklikleri çok hızlı hareket ederek göl üzerinde güçlü bir türbülans yaratıyor. Dağlarla çevrili olması etkisi daha güçlüdür. Bu doğal fenomen öğleden sonra olur. Akşam yemeği yerel bir restoranda. Geceleme göl kenarındaki otelde.
02 Aralık 2024 Pazartesi Panajachel - Atitlan Gölü - Antigua
Kahvaltıdan sonra, panoramik bir yoldan görüntüsüyle ziyaretçilerini büyüleyen Atitlan Gölün'ün etrafındaki topraklarda yaşayan bir başka Maya topluluğu olan Zutuhiller'in Kolomb öncesi dönemde başkentleri olan Santiago de Atitlan'ı ziyaret. Zutuhiller insan biçimli yeraltı dünyası tanrısı Maximon'a yaptıkları likör ve tütün adakları ile ünlüler. Hastalara şifa, kötü insanlara da ceza verdiği düşünülüyor. Maximon, belli aralıklarla değişik evlerde sergilenerek, bulunduğu eve göre kılık ve kıyafeti farklı olabilmekte. Mistik çekim gücü olduğuna inanılan gölde keyifli bir tekne gezisinin ardından otobüsle
tarafından Dünya Mirası Listesi'ne alınan 1500 metre yükseklikteki kolonyal Antigua şehrine doğru yola çıkış. Güney Guatemala'nın ormanlık tepelerinde yer alan küçük Antigua şehri, bir zamanlar Meksiko City ile Lima (Peru) arasındaki İspanyol sömürge hükümetinin en önemli merkeziydi. Eski Guatemala anlamına gelen Antigua'ya varışı takiben, yerel bir restoranda öğle yemeği. Guatemala, dünyanın en kaliteli Arabica cinsi kahve üreticileri arasında yer almakta ve Antigua, Guatemala'nın en tanınmış kahve üreten bölgesidir. Kahvesi yumuşaklığı ve ağızda bıraktığı zenginlik ile tanınır. Çikolatalı notalar çoğunlukla burada bulunur. Guatemala, yüksek kaliteli çikolatasıyla da ünlüdür ve Antigua Guatemala, çikolata yapma sanatını öğrenmek için mükemmel bir fırsat sunmaktadır. Çikolata binbir çeşidiyle hemen herkesin zevkine hitap eden mutluluk kaynağıdır. Maya uygarlığı için tanrıların bir armağanı olarak kabul edilen kakao bir gıda maddesinden çok daha fazlasını temsil etmekteydi ve kutsal törenlerde kullanılırdı. Öğleden sonra, Maya dünyasındaki kakaonun önemine, yapılışına, kullanıma ve tüketimine dair bilgiler sunan bir çikolata atölyesini ziyaret. Gerçek bir çikolatasever, çikolata yapmayı da sever. Çikolata dönüşümünü öğrendikten sonra kendi çikolatalarınızı yapma imkanı. Gezinin ardından, Panchoy Vadisi'nde yer alan efsanevi Antigua'nın büyüleyici şehir merkezinde yer alan otelimize yerleşme. Akşam yemeği ve geceleme otelde.
03 Aralık 2024 Salı Antigua
Agua (Su), Fuego (Ateş) ve Acatenango yanardağları ile çevrili
Dünya Mirası Antigua, Latin Amerika'nın en güzel kolonyal şehirlerinden biridir. XVI. yüzyılın başında "Santiago de los Caballeros de Guatemala" olarak kurulan eski başkent 1773 depremiyle kısmen yıkılınca hükümet 1778 yılında 30 kilometre uzaklıktaki Nueva Guatemala de la Asuncion'a yani Guatemala City'ye taşınır. Böylece eski başkent, Antigua (eski) Guatemala olarak ya da kısaca ''Antigua'' olarak anılmaya başlanır. Antigua, başkent taşınana kadar tüm bölgenin kültürel, ekonomik, dini, politik ve eğitim merkeziydi. İtalyan Rönesansı'ndan esinlenen ızgara planı üzerine inşa edilen şehir, Latin Amerika şehir planlamasının en iyi örneklerinden biri ve XVI. yüzyıldan kalma şehirden geriye kalan tek şey. Ayakta kalan dini ve sivil binaların çoğu XVII. ve XVIII. yüzyıllardan kalmadır ve sömürge mimarisinin muhteşem örneklerini oluşturmaktadır. Bu binalar "Barroco Antigueño" olarak bilinen bölgesel bir üslup varyasyonunu yansıtıyor. İspanyolların Guatemala'daki sömürgeci macerası yeni bir stil yarattı: fetheden Kilise, kendisini egemen bir "boşluğun dehşeti" ile karakterize edilen tamamen orijinal bir Barok sanatta ifade eder. Ülkenin tartışmasız en güzel kolonyal şehri olan Antigua'da eşi benzeri olmayan bir ihtişama kavuştu. XVIII. yüzyıldaki görünümünde neredeyse donarak günümüze kadar gelen eski başkent, olağanüstü bir mimari panorama sunuyor. Antigua ayrıca, XVII. ve XVIII. yüzyıllarda dini resimlerin ve heykellerin Amerika kıtasına ve de İspanya'ya ihraç edildiği bir merkezdi. Bu güzel ve büyülü sömürge şehri, ayrıcalıklı bir iklime ve Fuego ve Acatenango yanardağlarının olağanüstü manzarasına sahiptir.
Kahvaltının ardından, adeta bir açık hava Müzesi'ni andıran ızgara planlı tarihi şehrin yürüyerek keşfi: Barok mimarisinin birer mücevheri olan La Merced Kilisesi, San Francisco Kilisesi, San Jose Katedrali, şehrin en fotojenik noktası Santa Catalina Kemeri, Convento de Capuchinas Manastırı gibi yapıların gezisi. Öğle yemeği geziler esnasında tipik bir Antigua evinde. Her yerden gelen taze kahve ve çikolata kokusu eşliğinde, tek katlı çok renkli binaların, restoran ve hediyelik mağazalarının bulunduğu tarihi şehrin parke taşlarıyla bezeli rengârenk sokaklarında istediğiniz gibi dolaşabilmeniz için akşam yemeğine kadar, çok keyif alacağınız serbest zaman. Akşam yemeği ve geceleme otelde.
04 Aralık 2024 Çarşamba Antigua - Guatemala City - San Salvador (El Salvador)
Kahvaltının ardından, sakin ve huzurlu Antigua'yı terk ederek, 45 dakikalık bir mesafede bulunan ve kısaca "Guate" olarak tanınan ülkenin modern başkenti Ciudad de Guatemala'ya doğru hareket. Varışı takiben Orta Amerika'nın en büyük kentinin tarihi merkezindeki Plaza de la Constitucion Anayasa Meydanı'nı; eski başkanlık sarayı olan Palacio Nacional De La Cultura'yı; San José los Infantes ve yanındaki Catedral Primada Metropolitana de Santiago adlı katedrali'ni; Mercado Central yani merkez çarşısını ve Merkez Park'ı'nı görebileceğiniz panoramik şehir turu esnasında, ilginç koleksiyonlar barındıran Guatemala Ulusal Arkeoloji Müzesi'ni ziyaret. Yerel bir lokantada öğle yemeğinin ardından, Guatemala'nın güneyinde yolculuk ederek El Salvador sınırına doğru hareket. Sınır işlemlerinin ardından, ülkenin merkezi bölgesinde, Pan American Karayolu'nun üzerindeki başkente doğru yola devam. "Kurtarıcı İsa" anlamına gelen El Salvador Orta Amerika'nın en küçük ülkesi olmasına rağmen nüfusun en yoğun olduğu ülke özelliğine sahip olup, ayrıca bölgenin en sanayileşmiş ülkesidir. İsa Peygamber'e atfen verilen ülke'nin ismi İspanyolca "Kurtarıcı" anlamına gelmekte. Guatemala Valisi İspanyol Pedro de Alvarado tarafından 1524 yılında keşfedilen El Salvador, Orta ve Güney Amerika'daki birçok ülke gibi 300 sene boyunca İspanyol sömürgesi altında yaşamış ve 1823 yılında girdiği Orta Amerika Federasyonun 1840'ta dağılmasından sonra 1841'de bağımsızlığını ilan etmiş. 1980'li yıllarda sağ ve sol güçler (gerilla örgütleri ve siyasal partiler) arasında çatışmalarına sahne olan ülkede, ABD'nin desteklediği El Salvador ordusu ve ana muhalefet partisi FMLN arasındaki iç savaş 12 yıl sürer ve kaotik dönem, Ocak 1992'de BM'nin gözlemciliğinde, Mexico City'de imzalanan barış anlaşmasıyla resmen sona erer. 6 milyon nüfuslu El Salvador, 2021 yılında Bitcoin'i ABD dolarının yanında yasal para birimi olarak ilan etti. Böylece Latin Amerika ülkesi kripto parayı resmi para birimi yapan ilk ülke oldu. San Salvador, endüstriyel üretimin üçte birinin üretildiği Salvador'un başkenti ve en büyük şehridir. Endüstrileri arasında tekstil, gıda, ilaç, plastik ve süt ürünleri bulunmaktadır. Ancak zenginliğinin temeli, yakındaki dağların volkanik topraklarında yetişen kahvedir. Akşamüstü San Salvador'a varışı takiben, iki gece geçirmek üzere Dünya Ticaret Merkezi'nin kulesi olan Torre de Futura Kulesi'ne yakın yer alan, harika San Salvador Yanardağı manzaralı otelimize yerleşme. Akşam yemeği ve geceleme.
05 Aralık 2024 Perşembe San Salvador - Joya de Ceren - Suchitoto - San Salvador
Şehir, 1525 yılında Diego de Alvarado tarafından kurulmuş ancak periyodik olarak depremlerin neden olduğu hasar nedeniyle birkaç kez yeniden inşa edilmiş. Modern şehir haç şeklindedir ve depreme dayanıklı olarak planlanmış binalara sahiptir. 1.960 metre yüksekliğindeki San Salvador yanardağı şehre hakimdir. 1834 - 1839 yılları arasında Orta Amerika Federasyon başkenti olan San Salvador panoramik şehir turu için hareket. Volkanik dağların arasında yer alan San Salvador'un tarihi merkezindeki Metropolitan Katedrali'nin bulunduğu ve Protesto Meydanı olarak anılan ana meydan, Palacio Nacional Ulusal Sarayı ve 1917 yılında resmi olarak açılmış Orta Amerika'nın en eski tiyatrosu Teatro Nacional'ı görebilirsiniz. Daha sonra, El Salvador'un tek
Dünya Mirası olan "Joya de Ceren" (Ceren'in Mücevheri) arkeolojik ören yerini keşfetmek üzere yola çıkış. Joya de Ceren, başkentin 36 kilometre kuzeybatısında, Zapotitan Vadisi'nde yer almaktadır. M.S. VI. (yaklaşık 595 yılında) yüzyılda İlopango Volkanı'nın patlaması sonuncuda El Salvador'un şimdiki topraklarının orta ve batı kesimleri kalın kül katmanları altında gömmüş. Terk edilen bölgede, kül tabakası bereketli toprağa dönüşünce, Joya de Ceren, çiftçilik ile ilgilenen bir yerleşim yeri olarak kurulmuş. Ancak çok geçmeden Loma Caldera'nın patlamasıyla yerleşim yok olmuş. Ceren, 1400 yıl boyunca unutulmuş. Sit alanı, tahıl depolama siloları inşaatı sırasında 1976 yılında keşfedildi. Volkanik olayın sonunda, mimarinin ve eski sakinlerin eşyalarının orijinal konumlarındaki depolama şekli ile olağanüstü korunması dikkat çekicidir. İlginç bir gerçek şu ki, keşfedilen yapılardan 1 kilometreden daha az uzakta bulunan yeni Joya de Ceren kasabası, çoğunlukla eski yerleşimcilerinkine benzer teknikleri kullanan çiftçilerden oluşuyor. El Salvador'un Pompei'si olarak anılan Joya de Ceren'in ziyaretinden sonra, ülkenin tamamen korunmuş tek sömürge kasabası olan harika Suchitoto gezisi. 1528 yılında ülkenin ilk başkentine ev sahipliği yapan Suchitoto, doğayla ve etkileyici manzaralarıyla birleşen, Nahuatl dilindeki "kuşların ve çiçeklerin yeri" anlamına gelen, paha biçilmez bir kültürel ve tarihi zenginliğe ev sahipliği yapıyor. Ülkenin kültür başkenti, Arnavut kaldırımlı sokakları, Santa Lucía kilisesi ve sömürge binaları, hediyelik eşya dükkanları ve sanat galerileriyle kendine has bir atmosfere sahiptir. Buradan hareketle, Isla de los Pajaros adlı kuş adasının bulunduğu Suchitlan gölü'nde tekne gezisi. Akşamüstü San Salvador'daki otele dönüş. Akşam yemeği ve geceleme.
06 Aralık 2024 Cuma San Salvador - La Ruta de las Flores - Copan (Honduras)
Sabah, Nahuatl dilinde "rüzgar nehri" anlamına gelen ülkenin batısındaki Apaneca-Ilamatepec dağ silsilesi boyunca gizlenmiş, meyve ağaçları, çiçek, El Salvador'da yetişen en kaliteli kahve ve yemyeşil bitki örtüsü ile meşhur ve çiçekler yolu anlamına gelen "La Ruta de las Flores" te muhteşem manzaralar eşliğinde yolculuk ederek, bu yolu süsleyen altı köyden Ahuachapan, Concepcion de Ataco ve Nahuizalco'nun keşfi. Çevredeki tepelerin muhteşem manzarasını sunan Ruta de la Flores boyunca durabileceğiniz birkaç nokta ve "mirador" (manzara noktası) bulunmakta. Bu bölgedeki çiçekler Kasım sonundan Şubat ayına kadar açar. Zanaatkarlar köyü Nahuizalco hâlâ birkaç kişinin Nahuatl dilini konuştuğu yerli Pipil halkının son yerleşimlerinden biridir. El sanatları ve mobilya yapımında kullanılan hasır örücülüğü ile tanınmaktadır. Deniz seviyesinden 1260 metre yükseklikte yer alan, kahve yetiştiriciliği ve tekstil üretiminin yapıldığı Conception de Ataco eski bir kolonyal yerleşim ve dini merkez olup rengarenk duvar resimleriyle son derece ilginçtir. Kahve plantasyonları ile çevrili Ahuachapan (Nahuatl kökenli adı "meşe evinin şehri" demek) ise Ruta de la Flores'in ucunda bulunmakta olup, iyi korunmuş sömürge mimarisiyle El Salvador'un en güzel şehirlerinden biridir. Cumhuriyetin Eski Cumhurbaşkanı General Francisco Menendez Valdivieso'nun (1830-1890) kalıntılarını barındıran kolonyal mimari tarzındaki etkileyici cephesiyle La Asuncion kilisesi Ahuachapan köyünün başlıca ilgi çekici yerlerden biridir. Öğle yemeği gezi esnasında yerel bir restoranda. Öğleden sonra, sınırı geçerek Panamerican yoluyla Guatemala'ya geri dönüş ve buradan Honduras sınırına doğru yola devam. Sınır işlemlerinin ardından Copan vadisine hareket. Orta Amerika'nın en dağlık ülkesi olan Honduras'ın, büyük bölümü kuzeybatıdan güneydoğuya uzanan dağ silsileleriyle kaplıdır. Mezoamerikan kültürünün bir parçası olan bu coğrafyada Maya uygarlığı yüzlerce yıl etkili olmuş. Kristof Kolomb'un 1502 yılında keşfetmesinden sonra, 1524 yılından itibaren bölgeyi ele geçirmeye başlayan İspanyollar, 1539'da Honduras'ı hâkimiyetleri altına almış. İspanyol sömürgeciliğinin tam üç asır devam ettiği Honduras, zengin gümüş yataklarıyla öne çıkmış. 1821'de bağımsızlığını kazanan Honduras, 1823'e kadar I. Meksika İmparatorluğu'nun, ardından 1838 yılında dağılıncaya kadar da Orta Amerika Federal Cumhuriyeti'nin bir parçası olmuş. ABD, XX. yüzyılın başlarından itibaren Honduras'a yönelmiş ve askerî müdahalelerle ülkeyi kontrolü altına almış. Anayasal krizler, siyasi kaos ortamı ve toplumsal sorunlar giderek artınca 1963'te gerçekleştirilen askerî darbe ile 20 yıl sürecek cunta rejimi başlamış. 1979 yılından itibaren cunta rejimine kademeli olarak son verilmiş ve 1982'de sivil hükümet yönetimi ele alınca anayasal sisteme geri dönülmüş. Xiomara Castro, sağcıların 12 yıllık iktidarından sonra 27 Ocak 2022'de Honduras'ın cumhurbaşkanı olarak göreve başladı ve ülkedeki en yüksek makama ulaşan ilk kadın oldu. Özgürlük ve Yeniden Kuruluş Partisi'nin adayı olarak, Partido Salvador de Honduras'ın yanı sıra sosyal demokrat partiyle de ittifak kurmuştu. Castro'nun eşi eski solcu Devlet Başkanı Manuel Zelaya 2009'da düzenlenen askeri darbeyle görevinden indirilmişti. Akşamüstü, Copan kasabasına varış ve arkeolojik sit alanına yakın çok güzel bir konumda bulunan otelimize yerleşme. Akşam yemeği ve geceleme.
07 Aralık 2024 Cumartesi Copan - Rio Dulce (Guatemala) - Livingston
Altın çağını VII. yüzyılda yaşamış olan ve 1570 yılında İspanyol kaşif Diego García de Palacio tarafından keşfedilen Copan, Maya medeniyetinin en önemli yerlerinden biridir. Kale ve görkemli meydanlarının kalıntıları, kentin X. yüzyılın başlarında terk edilmesinden önceki üç ana gelişim aşamasını ortaya koyuyor. Copan, Peten yağmur ormanlarının derinliklerindeki Tikal gibi kentlerde bulunmayan akarsu kaynakları ile iyi beslenen bir bölgede yer alıyordu. Antik kentin büyük bir kısmı ile idari ve törensel alanların çoğu Copan nehrinin geniş ve zengin taşkın yatağında yer almaktadır. Ancak, kentin çöküşünden bir süre sonra, (muhtemelen Cortes'in bölgeye gelişinden önce) Copan Nehri yatağının değişti ve yeni kıvrımı onu Akropolis'e daha da yaklaştırarak bir kısmını aşındırarak bir dizi yapıyı etkili bir şekilde yok etmiş. Bu eylem Maya dünyasında eşi benzeri olmayan bir fenomene yol açmış: doğal bir arkeolojik kesit. Ancak bu yıkımın olumlu bir etkisi oldu çünkü Akropolis'in mimari gelişiminin inanılmaz bir görüntüsünü sergiledi. Nehir tarafından yaratılan bu doğal arkeolojik bölüm "El Corte" olarak adlandırılmaktadır.
Kahvaltının ardından,
tarafından Dünya Mirası Listesi'ne alınan Copan Arkeolojik Parkı'nı ziyaret. Maya uygarlığının klasik döneminin en önemli başkentlerinden biri olan Copan muhteşem heykel ve kabartmaları ile sanatsal bakımdan tüm Maya dünyasının en gelişmiş ve en gösterişli kenti olarak tanınıyordu. Copan aynı zamanda Maya astronominin doruğa ulaştığı merkezdir. Yağmur ormanın içindeki antik kentin harabelerinin keşfinin ardından, heykel Müzesi'ni ziyaret. Daha sonra, sınırı tekrar geçerek, Guatemala'nın en büyük gölü olan Izabal Gölü'ne doğru hareket. Öğle yemeği yolda tipik bir lokantada. Öğleden sonra, tatlı nehir anlamına gelen Rio Dulce üzerindeki Rio Dulce şehrine varış ve Honduras Körfezi'ne açılan Rio Dulce Nehri'nin ağzındaki Izabal Gölü'nde tekne gezisi. Bu gezide kanyon ve mangrovlarla kaplı nehrin küçük kollarını, kuş adasını ve Conquistador'ların korsanlara karşı inşa ettikleri San Felipe Kalesi'ni keşfedebilirsiniz. Livingston kasabasına varışı takiben Karayip Denizi'ne dökülen Rio Dulce'nin ağzındaki otelimize yerleşme. Livingston yakındaki Puerto Barrios'un XIX. yüzyılın sonunda inşasından önce Guatemala'nın Karayip Denizi'ndeki ana limanıydı. Anakaranın geri kalanından ayrı olan bu bölge, baskıdan kaçan insanlar için bir sığınak haline geldi: XVIII. yüzyılda İngilizlerden kaçan Garifunalar ve İç Savaş sırasında Guatemala ordusundan kaçan Kekchí Mayalar. Livingston, Guatemala'nın tek Siyah topluluğu Garifuna, Afro-Karayip, Maya ve Ladino halkı ve kültürünün karışımıyla dikkat çekiyor. Burada, rahat bir Karayip ortamında yaşayan dost canlısı ve misafirperver insanları görebilirsiniz. Livingston gezisi sırasında
İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi'nde olan yerli Garifuna kültürü, müziği ve dansları ile tanışma. Yerli Garifuna dansları eşliğinde akşam yemeği. Geceleme otelde.
08 Aralık 2024 Pazar Livingston - Rio Dulce - Tikal - Flores
Kahvaltıdan sonra, Livingston'a giden yol olmadığı için tekne ile Rio Dulce'ye geri dönüş ve buradan Guatemala'nın kuzeyine doğru yola çıkış. Öğle saatlerinde yağmur ormanlarındaki Peten bölgesinde yer alan ve
tarafından hem Dünya Kültür Mirası hem de Dünya Doğa Mirası Listesi'ne alınmış olan Tikal Ulusal Parkı'na varış. Devasa bir arkeolojik alan olan Tikal, bitki örtüsünün ihtişamıyla zenginleştirilmiş, anıtsal harabelerin büyüsünün hüküm sürdüğü bir taş cevheridir. "Ah-Cacao"gibi büyük krallar, Sesler Krallığı Tikal'le birlikte Maya tarihinin önemli bir safhasını oluşturmuşlar. Kuruluşu M.Ö. VI. yüzyıla dayanan antik kent-devleti, altın çağını M.S. 600 ile 900 yılları arasında yaşamış. Meksika'daki ve M.Ö. 100-M.S. 600 yılları arasında gelişen Teotihuacan kentinin etkisi Tikal'de bulunan bazı yapılar ve eserlerde tespit edildi. Tikal matematik, astronomi ve sanat konularında döneminin en gelişkin merkezlerinden biriydi. Sahip olduğu sayısız tapınak-piramit ile meşhur Tikal ören yeri saray, yüksekliği 44 metre olan Büyük Jaguar Tapınağı, Maskeler Tapınağı, tören platformu, adak taşı, top oyun sahası, teras, stel, yol ve buhar hamamı gibi 3.000 civarında yapıdan oluşmakta. Tikal'de yerel bir lokantada öğle yemeğinin ardından, tropikal ormanda kuşların ve maymunların sesi eşliğinde yürüyerek Plaza Mayor Meydanı, Büyük Jaguar Tapınağı, Maskeler Tapınağı, yüksekliği 64 metreye ulaşan Orta-Amerika'nın en yüksek piramidi "Çift Başlı Yılan" Tapınağı, Kayıp Dünya Piramidi gibi Tikal'in gün ışığına çıkarılmış en önemli anıtlarının keşfi. Guatemala'daki ikonik antik Maya kenti gezisinin ardından, Guatemala'nın üçüncü büyük gölü olan Peten Itza Gölü ile çevrili pitoresk Flores şehrine hareket. Bir zamanlar İspanyolların onları fethetme girişimlerine 1697 yılına kadar başarıyla direnen Itza Mayalar'ın başkenti olan Flores, çevredeki bölge için önemli bir ticaret merkezidir. Sakiz yapımında kullanilan madde olan sapodilla (chicle), kereste, kauçuk, şeker kamışı ve kakao iç bölgelerin başlıca ürünleridir. Havaalanı açılıncaya ve karayolu yapılana kadar şehre erişim çok zordu. Geri kalan Itza Maya topluluğu Peten Itza Gölü'nün kuzeyindeki Bio-Itza Ekolojik Koruma Alanı'nda yaşamaktadır. Büyülü Peten Itza Gölü'nün kıyısında, kısa bir geçitle anakaraya bağlı olan Flores adasının karşısında yer alan otelimize yerleşme. Akşam yemeği ve geceleme otelde.
09 Aralık 2024 Pazartesi Flores - Belize City (Belize) - Ambergris Caye Adası
Kahvaltının ardından, Melchor de Mencos üzerinden Orta Amerika'nın en küçük ikinci ülkesi olan Belize'e doğru yola çıkış. Sınır işlemlerinin ve yaklaşık iki saatlik bir yolculuğun ardından Karayip Denizi'nin kıyısında, Belize Nehri'nin ağzında yer alan Belize City'ye varış. Bugünkü Belize topraklarının bulunduğu coğrafya, diğer Orta Amerika ülkeleri gibi yüzlerce yıl Maya medeniyetinin etkisi altında varlığını geliştirerek sürdürmüştür. Belize toprakları XVI. yüzyılın ikinci çeyreğinden itibaren İspanyol sömürgeciler tarafından istila edilse de Mayaların sömürge kuvvetlerine karşı ortaya koyduğu direniş uzun süre devam etmiş. XVII. yüzyıldan itibaren ise bölgeye gelen İngilizlerle İspanyollar arasında da büyük bir hâkimiyet mücadelesi yaşanmış. Belize'nin de dâhil olduğu bölgenin hâkimiyeti için İngilizlerle İspanyollar arasındaki mücadele XIX. yüzyılın ilk yarısında da devam edip yüzyılın ikinci çeyreğinden itibaren İspanya'nın bölgedeki varlığı sona ermiş. 1862 yılında da Belize, İngiltere'nin bölgede "İngiliz Hondurası" adıyla kurduğu yeni yönetime bağlanmıştır. II. Dünya Savaşı'nı takip eden yıllarda bağımsızlık süreci başlamış ve 1964 yılında özerk bir koloni hâline getirilen ülke, 1973 yılında Belize adını almış ve 21 Eylül 1981'de İngiliz Milletler Topluluğu'na bağlı bağımsız bir devlet statüsü kazanmıştır. Belize hâlihazırda Birleşik Krallık'ın bir parçasıdır. İngiliz kral/kraliçesi Belize'de bir "genel vali" ile temsil edilmektedir. Belmopan, 1970 yılından bu yana Belize City'den sonra başkent olmuştur. Bununla birlikte, Belize City ülkenin ana kentsel alanı ve en büyük limanı olmaya devam etmektedir. Çok az yapı iki kattan yüksektir, evlerin ve dükkanların çoğu parlak pastel renklerle boyanmıştır. Öğle yemeğinden sonra, şehrin sembolü kabul edilen ve hâlâ elle çalıştırılan tarihi "Swing Bridge" köprüsü, İngiliz sömürge döneminden kalma ve Belize Başbakanı'nın resmi konutu olarak kullanılan tarihi yapı "Government House", Orta Amerika'daki en eski Anglikan kilisesi olan Aziz John Katedrali gibi yapıları göreceğiniz Belize City'yi panoramik gezisi. Daha sonra, deniz taksileriyle bir buçuk saatlik mesafede bulunan Ambergris Caye adasına transfer. Varışı takiben San Pedro'da, deniz kenarında yer alan otelimize yerleşme. Akşam yemeği ve geceleme otelde.
10 Aralık 2024 Salı Ambergris Caye Adası
tarafından Dünya Doğa Mirası Listesi'ne alınan Belize Bariyer Resifi Kuzey Yarımküre'deki en büyük resif sistemi olup dünyanın en büyük ikinci mercan resifidir. Belize, kıyı şeridi boyunca dağılmış ve "cayes" (İngilizce "keys" olarak telaffuz edilir) olarak da adlandırılan çok sayıda adaya ev sahipliği yapmaktadır. Bu adaların büyüklükleri küçük kumluk alanlardan daha büyük kara parçalarına kadar çeşitlilik göstermektedir. Kuzeyden güneye yaklaşık 40 kilometre uzunluğunda ve yaklaşık 1.6 kilometre genişliğindeki en büyük ve en tanınmış ada, ülkenin kuzeydoğu kıyısında yer alan Ambergris Caye'dir. Günümüzde bir ada olarak kabul edilse de Ambergris Caye aslında Yucatan Yarımadası'nın en güney ucudur. Bölge yaklaşık olarak M.S. 900 - 1400 yılları arasında Mayalar tarafından yönetilmiştir. Mayalar bölgede kapsamlı ticaret yapmış ve muhtemelen erişimi kolaylaştırmak için şu anda Ambergris Caye'yi yarımadadan ayıran dar kanalı kazmışlar. Ambergris Caye muhtemelen XVII. yüzyılın başlarında adayı sık sık ziyaret eden korsanlar tarafından adlandırılmış. Belize bariyer resifi tarafından korunan kıyılarda korsanlar uygun bir saklanma yeri ve amber bolluğu nedeniyle ek bir gelir kaynağı keşfetmişler. Fransızca "ambre gris" (gri amber) kelimesinden gelen "ambergris", amber (İspermeçet) balinaların sindirim sisteminde üretilen katı, mumlu çok değerli bir maddedir. Amber, bazen o kadar büyük olur ki balinaların sindirim sisteminden geçemez ve balina onu kusarak dışarı atar. O kusmuk topları okyanus yüzeyinde görülürken, bazen de kıyıya vurur. Tarihsel olarak değerli ve bazı modern parfümlerde sabitleyici olarak kullanılan nadir bir maddedir. Adadaki ana yerleşim yeri olan San Pedro, 1848 yılında Yucatan'daki bir isyandan kaçan "Mestizo" yani melez kökenden gelen aileleri tarafından kurulmuş. Adını balıkçıların koruyucu azizi Aziz Petrus'dan alan San Pedro gelişmeye başladı. Karayip Dikenli Istakoz endüstrisinin Ambergris Caye'in sakin bir balıkçı köyünden bugünkü turizm merkezine dönüşmesiyle doğrudan bir bağlantısı vardır. Ambergris Caye'e ilk turistler 1950'lerin sonunda gelmeye başlamış ve adada ilk otel 1965 yılında inşa edilmiş. 1970'lerden beri Ambergris Caye adasında birçok su aktivitesi bulunmaktadır ancak koruma altındaki Hol Chan Deniz Rezervi'nde şnorkel ve dalış yapmak için Ambergis Caye'e gelmek için başlıca iki nedendir.
Bembeyaz kumsallarda dinlenebilmeniz, denizin berrak sularında yüzebilmeniz, şnorkel yapabilmeniz, Büyük Bariyer Resifi'nde dalış yapmak için günübirlik gezilere katılabilmeniz veya San Pedro'da gezebilmeniz ve buradaki çeşitli ve kaliteli restoranları deneyebilmeniz için serbest bir gün. Öğle yemeği ve akşam yemeği serbest. Geceleme otelde.
11 Aralık 2024 Çarşamba Ambergris Caye Adası - Chetumal (Meksika) - Tulum - Riviera Maya/ Playa del Carmen
Sabah deniz taksileriyle ana karaya dönüş. Quintana Roo eyaletinin başkenti ve Belize ile ana sınır noktası Chetumal'de sınır işlemlerinin ardından, Meksika'nın Quintana Roo eyaletinde yer alan ve son yılların popüler tatil beldesi Tulum'a hareket. Öğle yemeği yol üzerinde yerel bir restoranda. Chetumal'den 250 kilometre uzaklıkta bulunan Tulum'a varışı takiben, Tulum Milli Parkı'nda yer alan Tulum ören yerini gezisi. Tulum, XIII. ve XV. yüzyıllar arasında Maya halkının inşa ettiği ve yaşadığı son büyük kenttir. Ayrıca Tulum, denize kıyısı olan Kolomb öncesi Maya dönemine ait tek antik kentidir. Tulum deniz ticareti açısından da (özellikle obsidiyen ticareti için) büyük önem taşıyordu. Meksika'nın her yerinden ve diğer Orta Amerika'nın yerlerinden ticaret için bu limana gelinirdi. Maya dilinde "duvarla çevrili" anlamına gelen Tulum, Karayip Denizi'ne bakan ve onu benzersiz kılan ayrıcalıklı konumuyla, Meksika'nın en çok çağrıştıran antik kentlerinden biridir. Hem Maya hem Toltek etkisini sergileyen önemli bir Mezoamerika toplulukları merkezi olup, M.S. 1200-1521 (altın çağı) yıllar arasında kara ve deniz ticareti için önemli bir liman kenti olmakla birlikte, "Dalan veya İnen" Tanrısı'na tapınmaya adanmış bir din merkeziydi. Tulum pek çok diğer antik kent gibi, terk edilmiş ve tarihten silinmiş fakat müstahkem antik kent, Quintana Roo bölgesinin tropikal ormanları sayesinde korunup saklı kalmış. Gezilecek yerler arasında: bir piramit tapınağı olan ve alanın en yüksek, en meşhur binası El Castillo Kalesi kompleksi; özellikle dekoratif zenginliği (resimler ve kabartmalar) açısından en iyi korunmuş ve en görkemli yapı olan Freskler Tapınağı; tanrıların betimlemeleriyle süslü "Dalan veya İnen" Tanrı'nın tapınağı; Mayalar'ın Rüzgar tanrısı Kukulkan'a ithaf ettikleri, denize bakan ve uçurumun hemen kenarında yükselen Rüzgâr Tanrısı Tapınağı bulunmakta. Son tapınağın ilginç bir hikayesi var: Rivayete göre, kasırgalar Tulum'a yaklaştığında, tapınağın tepesindeki özel olarak tasarlanmış bir delikten çıkan ıslık sesi Mayalar'ı uyarır ve onu duyduklarında korunabilmek için şehri terk ederek, denizden uzak yerlere gitmeleri gerektiğini bilirlermiş. Önemli yapıların keşfinden sonra, Riviera Maya sahilde yer alan Playa del Carmen'deki "all inclusive" olarak kalınacak otelimize transfer ve yerleşme. Akşam yemeği ve geceleme otelde.
12 Aralık 2024 Perşembe Playa del Carmen - Valladolid - Cenote Ik Kil - Chichen Itza - Playa del Carmen
Kahvaltının ardından, Meksika'daki en otantik yerlerden biri olan, özel bir kolonyal tada sahip Maya şehri Valladolid'e hareket. Merida'dan sonra Yucatan'ın ikinci şehri olan ve bölgenin zengin tarihini yansıtan renkli evleri ve Maya ve Katolik geleneklerinin ilginç bir karışımıyla karakterize edilen Valladolid, gerçek Yucatan kültürünü deneyimlemek için ideal bir yerdir. Valladolid aynı zamanda birçok yönüyle son derece özel, yerel dokuya sahip, koruma altına alındığı "Pueblo Magico" yani büyülü şehir unvanını taşıyan seçkin şehirlerden biridir. Valladolid, 1545 yılında İspanyol Francisco de Montejo tarafından Kristof Kolomb'un öldüğü aynı adı taşıyan İspanya şehri adı verilerek Cupul soyundan gelen lordların ikamet ettiği önemli bir siyasi ve Maya tören merkezi olan Zaci adlı Maya şehrin üzerine sömürge mimari tarzında Valladolid'i inşa etmek için İspanyollar buradaki tapınakların taşlarını kısmen kullanmışlar. Bu şehirde, halkının çoğunluğunun hâlâ tipik Maya kıyafetlerini kullandığını göreceğiniz yerdir. Yucatan Yarımadası'nda çok sayıda bulunan "cenote"ler, yer altı berrak sularının kimi zaman kapalı mağaralarda kimi zaman da kısmen üstü açık alanlarda oluşturduğu muhteşem güzelliğe sahip doğal havuzlardır. Maya mitolojisinde "cenote"leri tanrılarının yaşadığı ve ruhlarının ölümden sonra yaşamaya devam ettiği yer altı dünyası ya da "Xibalba" nın girişi olarak kabul ediliyordu. Mayaların ölümden sonraki dünyalara geçiş yaptıklarına inandıkları doğal su kuyuları Cenote gezisinden sonra, Chichen Itza'ya hareket. Öğle yemeğinden sonra,
tarafından Dünya Mirası Listesi'ne alınan ve 300 hektarlık bir alanı kaplayan Chichen Itza arkeolojik alanın keşfi. Burada M.S. 700 ile 900 yıllar arasında büyük bir Maya topluluğu gelişerek alanın güney bölgesi yapılarının çoğunu inşa etmiş. Ancak, orta bölgede yer alan ve toplam 365 basamak ile Maya takvimini simgeleyen ve Tüylü Yılan Tanrısı'na ithaf edilen Kukulkan Piramidi; jaguar ve kartal motifleriyle süslenmiş Savaşçılar Tapınağı; Maya dünyasının en büyük örneği olan "Juego de Pelota" top oyun sahası gibi ana yapıların tasarımı açıkça bir Toltek etkisi taşımakta. Bu etkileşimle ilgili üç teori ortaya konulmakta: Toltek'lerin Orta Meksika'daki başkenti Tula Maya'ların egemenliğinin altına geçmiş olabilir; Toltekler Chichen Itza'yı istila etmiş olabilirler; veya geniş ölçüde tüccarlık yapan Mayalar Toltekler'den etkilenmiş olabilirler. Gezinin güzergahında, bu önemli yapıların yanı sıra, salyangoz şeklinden dolayı "Caracol" denilen ve ören yerinin en eski yapısı olan gözlemevi. Gezinin ardından Playa del Carmen'e dönüş. Akşam yemeği ve geceleme Riviera Maya'daki otelde.
13 Aralık 2024 Cuma Paya del Carmen - Cancun - İstanbul
Kahvaltının ardından, Riviera Maya'nın kuzeyindeki ünlü tatil merkezi Cancun'a hareket. Cancun, İspanyol işgalinden ve turistik bir yere dönüştürülmeden önce, Yucatan Yarımadası'nda Maya medeniyetlerinin egemen olduğu bir bölge idi. Mayalar tarafından "yılanların yuvası" anlamına gelen "Kan Kun" olarak anılan bölge İspanyol döneminde "Can Cun" olarak adlandırılmış. Cancun tatil beldesi projesi, Meksika Hükümeti'nin ülkenin ekonomik geleceği ve turizmin kalkınması için 1970 yılında, turkuaz mavisi Karayip Denizi sahilinde, Tulum-Cancun arasında 130 kilometre boyunca birçok otel ve turistik tesis inşasıyla başladı. Quintana Roo eyaletinin başlıca turistik şehri Cancun iki bölgeden oluşmata: batıda şehir merkezi olan El Centro, doğuda ise dar ve 22.5 kilometre uzunluğunda bir yarımada üzerinde, Karayip Denizi ile Nichupte Lagünü arasında uzanan turistik otel bölgesi. Oteller kendi kıyılarını kapatmış olsa da bu bölge de halka açık birkaç plaj var. Panoramik şehir turundan sonra, Cancun havalimanına transfer ve Türk Hava Yolları'nın TK184 no.lu uçuşu ile saat 14:40'ta İstanbul'a hareket.
14 Aralık 2024 Cumartesi İstanbul
Saat 10:40'ta İstanbul havalimanına varış.