28 Haziran 2026 Pazar İstanbul - Cenevre - Yvoire - Evian les Bains - Leman Gölü'nü Tekne ile Geçiş - Lozan
İstanbul Havalimanı'ndan saat 07:15'te, Türk Hava Yolları'nın TK1917 no.lu uçuşu ile Cenevre'ye hareket ve 09:30'da varış.
Karşılama ve şehir turu:
Cenevre Gölü kıyısında yer alan şehir, Zürih' den sonra ülkenin en yüksek nüfuslu ikinci şehri olup Cenevre Kontonu'nun başkentidir. Rhône Nehri'nin Cenevre Gölü'nden çıkışında konumlanmıştır. Bir kültür şehri niteliği içerir ve içinde barındırdığı enternasyonal örgütlerden dolayı kozmopolit bir yapısı vardır. Aynı zamanda da zengin ve pahalı bir kenttir. Şehir turu ilk olarak
Birleşmiş Milletler Sarayı'ndan başlıyacak. 1929 - 1937 yılları arasında inşa edilmiş olan görkemli beyaz dev bir yapıdan oluşan saray, İkinci Dünya Savaşı sonunda Paris'te Versay Antlaşması ile kurulmuş olan Milletler Cemiyeti'ni barındırmaktaydı. Bu örgütün dağılmasından sonra Birleşmiş Milletler'in Cenevre Ofisi'ne dönüştü. 45 hektarlık Ariana Parkı'nın içerisinde yer alan saray, yüzyıllık ağaçlarla çevrili olup bahçesinde tavus kuşları dolaşmaktadır. Sarayın sahibi bu binayı şehre bağışlarken bahçesinde tavus kuşlarının daima özgürce dolaşmalarını şart koşmuştu. Sarayı dışından gördükten sonra
Aziz Pierre Katedrali' ne doğru geziye devam. 12.yüzyılda başlanıp, inşası yüz yıl süren Katedral, Roma, Gotik ve Neoklasik mimari sitillerinin karışımından oluşmakta. 1536 yılında reform hareketlerinin sonucu olarak Protestan mezhebine ait bir katedrale dönüştürülmüş ve tüm iç dekorasyonu sadeleştirilerek sadece vitray süslemeli camları bırakılmış. Aziz Peter Katedrali'nin kuzey kulesine çıkan 157 basamağı tırmanarak muhteşem bir Cenevre ve Leman Gölü manzarası izleyebilirsiniz. Ardından Cenevre'nin sanat merkezi olan
Neuve Meydanı'nda bir mola. Daha sonra Général-Guisan Rıhtımı'na giderek Cenevre'nin simgesi olan
fıskiyenin (Jet d'Eau) görülmesi. Göl üzerindeki bu fıskiye saatte 200 kilometrelik bir hızla 500 litre suyu 140 metre yüksekliğe fışkırtmakta. Ardından,
"Fransa'nın En Güzel Köyleri" listesinde yer alan ve özellikle yaz aylarında rengârenk çiçeklerle süslenmiş sokaklarıyla tanınan şirin bir
Orta Çağ köyü olan Yvoire'a hareket. Yvoire'ın dar ve şirin sokaklarını keşfedebilmeniz için serbest zaman ve sonrasında termal su kaynaklarıyla tanınan
Evian le Bains'e doğru yola devam. Fransız ihtilali döneminde keşfedilen bu termal kaynak Napoleon tarafından kullanılınca ünü artmış ve ardından Avrupa sosyetesinin tatil yeri haline gelmiş. Şehirde yapacağımız gezide ilk termal kaynak olan
Cachat Çeşmesi görülecek yerler arasında. Daha sonra kısa bir gemi yolculuğuyla,
Leman Gölü'nün karşı kıyısındaki
Lozan'a geçerek, otele yerleşme. Akşam yemeği ve geceleme şehir merkezinde ki otelimizde.
29 Haziran 2026 Pazartesi Lozan - Montreux - Chillon Şatosu - Golden Pass Treni - Gstaad - Brig

1923 senesinda imzalanan Lozan Anlaşmasıyla çok yakından tanıdığımız
Lozan şehri, Cenevre (Leman) Gölü'nün kuzey kıyısında bulunan ve bir Galya-Roma limanı olan Lozan şehri Vaud Kantonu'nun başkentidir. Gölden yükselen yamaçlara kurulu bu sakin şehir, muhteşem bir göl manzarasına hakimdir. Lozan, İsviçre'nin düzenli ve zengin şehirlerine iyi bir örnek oluşturur. Temiz yolları, yemyeşil bahçeleri, hareketli göl kenarıyla huzur aşılayan bir şehirdir.
Sabah, kahvaltıdan sonra, şehir turu:
Notre-Dame Katedrali, Rumine Sarayı (dışardan), Louve Meydanı, Beau Rivage Oteli (Lozan Anlaşmasının yapıldığı) ve eski şehrin tarihi sokakları ile Ouchy Liman Bölgesi gezisi'nin ardından, Vaud kantonunun kalbindeki Lozan'ın doğu banliyölerinden ihtibaren, Cenevre Gölü kıyılarının güneye bakan yamacı boyunca yaklaşık 30 km boyunca dar teraslar halinde uzanan ve
Dünya mirası Listesi'de bulunan
Lavaux'nun meşhur bağlarını izleyerek
Montreux'ye doğru yola devam. Varışta şehir turu: Tanınmış şarkıcı
Fredy Mercury yaşamının büyük bir bölümünü burada geçirip, burada da hayata veda etmişti. Şehrin merkezinde sanatçının bir anıtı bulunmakta. Anıtın bulunduğu meydanda kısa bir fotoğraf molası. 1936 senesinde Boğazlar'dan geçişleri bir düzenleme altına alan
Monteux Anlaşması bu şehirdeki
Fairmont Oteli'nde imzalanmıştı. bu otelde de kısa bir fotoğraf molasından sonra
Chillon Şatosu gezisi. 12.yüzyılda inşa edilen bu görkemli şato hiç bir zaman alınamadı ama anlaşmalarla el değiştirdi. Hala çok iyi muhafaza edilmiş bir durumda olan şatonun içi de dışı kadar ilginçtir. Zamanında kale, konak, garnizon ve hatta zindan olarak kullanılmıştır. Lord Byron, burada hapsedilen François Bonivard'ın hikâyesinden etkilenerek ünlü şiiri "The Prisoner of Chillon"u yazmıştır. Şato gezisinden sonra
Golden Pass Treni ile İsviçre'nin en ikonik ve büyüleyici tren rotalarından birini yapacaksınız. Şık cazibesi ve sade lüksüyle dünya çapında tanınan bir kış sporları merkezi olan Bern kantonundaki
Gstaad'da kadar iki saat sürecek bu yolculukta
Golden Pass Treni'nin Belle Époque tarzında panoramik camlı vagonları sayesinde Alplerin zirveleri, turkuaz göller, şelaleler, yemyeşil vadiler gözlerinizin önünde açılacak ve kartpostal güzelliğindeki köyler arasında unutulmaz bir yolculuk hafızalarınıza kazınacak. Gstaad'da, trenden inerek tur otobüsüyle
Brig'e varış. İki gece konaklayacağımız otele yerleşme. Akşam yemeği ve geceleme otelde.
30 Haziran 2026 Salı Brig - Zermatt - Brig

Sabah, kahvaltıdan sonra, İsviçre Alpleri'nin kalbinde yer alan, kartpostallık güzellikte bir dağ kasabası olan, huzurlu ve büyüleyici bir atmosphere sahip
Zermatt'a gitmek üzere otelden hareket. Dağın doruklarında yer alan
Täsch Kasabası'nda otobüsü bırakıp, 10 dakikalık keyifli bir finiküler yolculuğu yaparak
Zermatt'a varış. Sadece elektrikli araçlarla ulaşım sağlanan bir köy olan Zermatt, deniz seviyesinden 4.478 m. yükseklikteki
ikonik Matterhorn'un eteklerinde yer alır. Dünya'nın en ünlü dağlarından biri olan ve açık bir günde zirvesini görme fırsatı bulacağınız Matterhorn gerçekten nefes kesici bir manzara segiler. Zermatt'a özgün Alp Mimarisi'nin ahşap evlerini ve sokaklarını keşfedebilmek ve İsviçre mufağının, fondüden dağ otlarında yapılan yemeklere kadar birçok lezzetini tadabilmek için serbest zaman. Öğleden sonra trenle Täsch'a, ardından otobüsle
Rhône Nehri kıyısında konumlanan Brig'e geri dönüş.
Stockalper Kalesi'nin kulelerinin hakim olduğu küçük
Orta Çağ kasabası Brig'in turistik küçük trenle gezilmesi. Akşam yemeği ve geceleme otelde.
01 Temmuz 2026 Çarşamba Brig - Glacier Express (buzul ekspresi) - Chur

Sabah, Brig tren istasyonuna transfer ve
"dünyanın en yavaş ekspres treni" olan
Glacier Express'e biniş (2. sınıf panoramik vagonda yolculuk). Ama bu trenin yavaşlığı bir kusur değil, tam tersine bir ayrıcalık: çünkü amacı hız değil, manzaranın tadını çıkarmak. Tavandan tabana kadar cam pencereleriyle Glacier Express, Alpler'in en güzel dağ manzaralarının mükemmel ve kesintisiz görülmesini sağlar. Bu 4 saatlik yolculuk boyunca, yolculuğun en yüksek noktası olan 2.033 m rakımlı
Oberalp Geçidi'ni geçeceksiniz. Bu tren, sadece bir ulaşım aracı değil;
adeta bir görsel şölen. Cam kenarında oturup kulaklığınızı takarak İsviçre'nin geleneksel müzikleri eşliğinde manzarayı izlemek, hayatınız boyunca unutamayacağınız bir anıya dönüşebilir. İsviçre'nin en eski şehri olduğu söylenen Grisons kantonunun başkenti
Chur'da trenden inerek şehir turu yapacaksınız. Kentin tarihi merkezi, eski evler ve çeşmelerle bezeli pitoresk sokaklarıyla tüm cazibesini günümüze kadar korumuştur. Altın yaldızlı ahşaptan yapılmış güzel bir Gotik triptik tabloya ev sahipliği yapan
St. Mariä Himmelfahrt Katedrali ve sanatçı
Augusto Giacometti'nin yaptığı 1919 tarihli vitray pencereleri görebileceğiniz
St. Martin Kilisesi gezeceğiniz yerler arasında. Daha sonra, 2 gece konaklamak üzere Tiefencastel civarındaki otele yerleşme. Akşam yemeği ve geceleme otelde.
02 Temmuz 2026 Perşembe Bernina Express - Tirano - Saint-Moritz - Zuoz - Chur

Sabah,
Filisur'e kadar kısa bir yolculukla 2008 yılından beri
Dünya Mirası Listesi'nde yer alan
"Bernina Express"e binerek, geniş camlı vagonlar sayesinde Alpler'in büyüleyici manzaralarını adeta bir film gibi izleyeceğiniz, 4 saatlik bir rüya seyahate başlayacaksınız:
nun simge yapılarından biri olan 65 metre yüksekliğindeki
Landwasser Viyadüğü, trenin kendi etrafında spiral çizerek alçaldığı bir mühendislik dehası
Brusio Spiral Viyadüğü, 2.253 metre yükseklikte, buzullarla çevrili
Lago Bianco/Beyaz Göl,
Palü Buzulu ve
Alp Grüm'ün sıra dışı dağ manzaraları, palmiye ağaçları ile karla kaplı zirvelerin aynı karede buluştuğu eşsiz
Val Poschiavo Vadisi… ve daha nice nefes kesen manzaralar. Bu olağan üstü yolculuğun sonunda
Tirano'da bir mola sonrası otobüsle geri dönüş. Yol üzerinde, önce
Saint-Moritz'de bir mola: Saint Moritz, sadece kayakla değil, kültür ve doğayla da büyüleyen bir destinasyon. Şehrin kalbinde yer alan harika bir göl ve etkinlikleri görebilmeniz için serbest zaman. Daha sonra
Engadin bölgesinin en zarif ve otantik köylerinden biri olan
Zuoz'da günün son molası: Köyün kendisi başlı başına bir cazibe merkezi. Engadin tarzı patrici evleri, Arnavut kaldırımlı sokakları ve geleneksel atmosferiyle adeta zaman yolculuğu yaşatıyor; Engadin mimarisinin zarif örneklerinden biri olan bir küçük şapel, tarihi atmosferiyle dikkat çeker. Bu sıra dışı günün sonunda otele dönüş. Akşam yemeği ve geceleme otelde.
03 Temmuz 2026 Cuma Chur - Davos - Maienfeld (Heidi köyü) - Lihtenştayn - Zürih

Sabah, kahvaltının ardından, kısa bir yolculukla
Davos'a varış. Davos, Landwasser Irmağı üzerinde 1,560 m yüksekte bir kayak merkezidir. 1971'den beri Dünya Ekonomik Forumuna evsahipliği yapan Davos'da bulunan Parsenn pisti dünyanın en iyi kayak pistlerinden biridir. Şehri gezip, keşfettikten sonra,
Maienfeld'e doğru yola devam. Maienfeld yerel şarapları ve
Heidi hikayesi ile Alpler'in en turistik yerlerinden biridir. Gerek yolda, gerekse bu küçük kasabada göreceğiniz manzaralar size adeta bir doğa şenliğini andıracak. Burada kısa bir yürüyüş yaparak muhteşem dağ ve köy manzaralarını doyasıya seyredebilir ve tipik bir dağ evi olan Heidi'nin evini görebilirsiniz. Ardıdan,
Liechtenstein Prensliğinin başkenti Vaduz' a hareket. Liechtenstein, İsviçre ve Avusturya sınırlarının arasında yer alır.160 km²'lik yüzölçümü ile dünyanın altıncı küçük devleti ve Özbekistan ile birlikte kendisinin ve komşularının denize kıyısı bulunmayan iki ülkesinden biridir. Hükümet merkezi, 25.000 nüfuslu Vaduz'dur. Şehir merkezinde
Vaduz Meydanı, Kale, Parlamento Binası, Liechtenstein Prensliğine ait değerli hazinelerin sergilendiği bir müze olan
Schatzkammer' da,
Fabergé yumurtaları gibi nadide parçaları gördükten sonra, şehirde kısa bir mola ve
Zürih'e doğru yola devam. 408 metre rakımdaki Zürih, aynı adı taşıyan gölün kuzey kıyısında, göl ile
Limmat Nehri'nin birleştiği noktada kurulmuştur. Şehrin tarihi merkezi olan Lindenhof, Limmat Nehri'nin doğu yakasında bulunur,
Schanzengraben Kanalı ise, eski şehrin sınırlarını belirler. Bu yapay su kanalı, 17. ve 18. yüzyılda şehrin üçüncü tahkimatı olarak, yıldız biçimindeki surların çevresine savunma amaçlı kazılan çukurların suyla doldurulmasıyla yapılmış. Şehir turunda Avrupanın en büyük saatlerinden birine sahip olan
St. Peter Kilisesi'ni,
Opera Binası'nı ve 12. yüzyıldan kalma
Zürih Katedrali'ni görebilirsiniz. Gezinin ardından otele yerleşme. Akşam yemeği ve geceleme otelde.
04 Temmuz 2026 Cumartesi Zürih - Luzern - Zürih

Sabah, kahvatının ardından
Luzern'i keşfetmek üzere yola çıkış. Luzern, İsviçre'nin tam kalbinde,
Luzern Gölü'nün kıyısında,
Pilatus ve
Rigi dağlarının eteklerinde yer alan, hem doğası hem tarihiyle büyüleyici bir şehir. Fotoğraf tutkunları için harika bir nokta olan, içinde bulunan 17. yüzyıl tarzı resimleri ve taş su kulesiyle Orta Çağ'dan kalma ahşap
Kapell Köprüsü; ölüm temalı tablolarıyla dikkat çeken
Spreuerbrücke Köprüsü; muhteşem şehir manzarası ile
Museggmauer Şehir Surları; kayaya oyulmuş etkileyici bir heykel olan
Luzern Aslanı Anıtı; Barok mimarisiyle göz kamaştıran
Jesuitenkirche Luzern kilisesi; doğayla tarihin buluştuğu, buzul döneminden kalma jeolojik oluşumları görebileceğin açık hava müzesi
Glacier Garden of Lucerne ve adeta bir zaman yolculuğu sunan eski şehir bölgesi taş sokakları ve freskli evleri gezilecek yerler arasında. Alışveriş tutkunları için ise, İsviçre çikolataları, saatleri ve özel tasarım ürünleriyle, küçük butiklerden büyük mağazalara kadar, her şeyin var olduğu bu şehirde serbest zaman. Tam gün bu güzelliklerin keşfi ve akşam üstü, Zürih'e geri dönüş. Son akşam yemeği şehirde bir restoranda. Geceleme otelde.
05 Temmuz 2026 Pazar Zürih - Ren Şelaleleri - Schaffhausen - Tekne ile Stein am Rhein - Zürih - İstanbul

Sabah, kahvaltıdan sonra kısa bir yolculukla
Ren Şelaleleri' ne varış: 23 mt. yükseklik ve 150 mt. genişliğindeki bu şelalenin ortasındaki kireçtaşı kayalığı, şelalenin 17 000 yıl önceki ilk oluşumundan kalmadır. Çok güzel bir manzara sunan şelale Avrupa'nın kendi sınıfındaki en ilginç manzaralarının başında gelir. Şelaleyi gezip fotoğrafladıktan sonra
Schaffhausen'a doğru yola devam. Çalkantılı sularda seyredemeyen gemiler için Schaffhausen, gümrük vergileri karşılığında malların depolandığı ve takas edildiği bir liman görevi görmüştür. Bu gelişen ticaret, şehrin 1045'ten itibaren kendi parasını basmasını sağlamıştır. Kuzey İsviçre'nin bu tarihi dokusuyla büyüleyici şehrinde Orta Çağ'dan kalma bu tarihi kapı olan
Schwabentor'u, 16. Yüzyıldan kalma
Munot Kalesi'ni ve şehrin tarihi çeşmelerini gezdikten sonra, eski kenti boyalı cepheli muhteşem yarı ahşap evlerini koruyan
Stein am Rhein şehrine doğru Ren Nehri üzerinde bir tekne yolculuğuna çıkacağız. Adeta bir açık hava müzesi gibi olan Stein am Rhein, Orta Çağ'dan kalma mimarisi, her biri ayrı bir hikâye anlatan fresklerle süslü ev cepheleri ve taş sokaklarıyla zamanın durduğu hissini veriyor. Bu şehirde serbest zamanın ardından Zürih Havalimanı'na transfer.
Zürih Kloten Havalimanı'ndan saat 18:40'ta kalkan Türk Hava Yolları'nın TK1910 no.lu uçuşu ile İstanbul Havalimanı'na hareket ve 22:40'ta varış.