02 Kasım 2025 Pazar İstanbul - Seul
İstanbul Havalimanı'ndan, Türk Hava Yolları'nın TK020 no.lu uçuşu ile saat 17:10'da Seul'e hareket.
03 Kasım 2025 Pazartesi Seul
![](/Tours/20KLK029_2.jpg)
Saat 09:05'te ülkenin kuzeybatısında bulunan Güney Kore'nin başkenti Seul'un Incheon Uluslararası Havalimanı'na varış. Seul, modern görünümünün altında derin bir geçmişe sahip. Seul, 1910'daki Japonlar'ın sömürgeleştirmesine kadar Kore'de hüküm süren Joseon Hanedanı'nın kurucusu general Yi Songgye tarafından 1394 yılında Hansong adı altında başkent ilan edimiş. Tüm yarımadaya erişim sağlayan merkezi ve stratejik bir bölgede yer alan başkentin adı, sömürge döneminde (1910-1945) Kyongsong olarak değiştirilmiş. 1948 yılında yapılan seçimler sonucu Kore Yarımadası'nın Kuzey ve Güney Kore olarak ikiye ayrılmasından dolayı güneyde Kore Cumhuriyeti kurulunca başkent, Seul adını almış.
Karşılamanın ardından, Incheon'dan yaklaşık 50 kilometre uzaklıktaki, Seul'u ikiye ayırdığı ve "hayat kaynağı" olarak gördüğü Hangang (Han) Nehri'nin kuzeyinde bulunan Şehrin merkezine transfer. Yerel bir restoranda öğle yemeğinin ardından, geleneksel ve modern Seul'u keşfetmek üzere şehir turu için hareket. Modern Seul, hükümet binaları, bankaları, iş merkezleri ve üniversiteleri ile Güney Kore'nin en önemli finansal, politik ve kültürel merkezidir. Seul'un kuzey kesiminde ise Joseon Hanedanlığı zamanında beş büyük saray inşa edilmiş. Bu yüzden eskiden şehrin kuzeyinde soylu sınıfının ve en zenginlerin gösterişli malikaneleri ve tarihi yapıları bulunuyordu. İlk olarak, XIV. yüzyılda ve ikinci kez XIX. yüzyılda inşa edilen kraliyet sarayı Gyeongbokgung'u ziyareti. 500 yıldan fazla hüküm süren Chosen (Joseon) Hanedanı'nın beş sarayından biri olan ve "Büyük ölçüde Gökler tarafından kutsanmış" olarak nitelendirilen saray, Halk Müzesi ile geleneksel Kore hayatı koleksiyonunu barındırmakta. Daha kuzeyde bulunmasından dolayı "Kuzey Sarayı" olarak da anılan Gyeongbokgung Sarayı, beş saray arasında en görkemli olanıdır. Saat 14:00'te kraliyet muhafızlarının nöbet değişiminin izlenmesi. Bu tören, Kore'de nadiren karşılaşacağınız geleneksel bir sahneyi görebilmek için mükemmel bir fırsattır. Muhafızların parlak ana renklerdeki gösterişli kostümlerini görmek büyük bir keyiftir. Halk Müzesi ziyaretinin ardından, otelimize transfer ve odalara yerleşme. Akşamüstü, Kore geleneksel kültürünü yansıtan, el sanatı ürünlerinin satıldığı, eski kitap satılan kitapçılar, antika dükkanları ve sanat galerileri ile dolu Insadong Caddesi boyunca bir yürüyüş. Bu cadde, 1988 yılında Insadong Geleneksel Kültür Geçidi olarak tanımlanmış. Insadong'da yerel bir restoranda "budist tapınak" mutfağının özgün Vejetaryen lezzetlerini tadacağımız akşam yemeği. Geceleme otelde.
04 Kasım 2025 Salı Seul
![](/Tours/20KLK029_3.jpg)
Sabah,
tarafından Dünya Mirası Listesi'ne alınmış olan Changdeokgung Sarayı gezisi ile Seul'ün keşfine devam. Joseon döneminde, 1405 yılında Jongno semtinde inşa edilen Changdeokgung Sarayı, 1592'deki Japon işgali sırasında yakılmış, daha sonra da restore edilmiş. Görkemli sarayın en ilgi çekici bölümü şüphesiz çizgileri ve güzelliğiyle ünlü arka bahçesi "Huwon" dur. Sarayın büyük bir alanı kaplayan ve gizli bahçe "Biwon" olarak da adlandırılan bu bahçe, klasik yapılarıyla geleneksel Kore peyzaj mimarisinin özelliklerini taşır. Akabinde, Kore'deki en büyük müze olan, ülkenin köklü tarihine ve zengin kültürel mirasına adanmış Kore Ulusal Müzesi gezisi. Bu Müze antik dönemden günümüze Kore'nin muhteşem kültürel varlıklarını sergilemekte. Yerel bir restoranda, Kore'ye özgü geleneksel turşu "Kimchi" ile servis edilen ulusal yemek "Bibimbap" tan oluşan öğle yemeği. Öğleden sonra, Zen meditasyonun yapıldığı, Budist Jogyejong mezhebinin merkezi olan şehrin en önemli tapınaklarından biri olan Jogyesa'yı ziyaret. Şehrin kalbinde, etrafı kalabalık caddelerle çevrili olan bu tapınağın içerisine girdiğiniz anda huzur ve sakin bir ortamıyla bambaşka bir dünyaya adım atmış oluyorsunuz. Daha sonra, Kore kültürünün, her türlü zevke hitap eden ürünlerinin en iyi şekilde sergilendiği, binden fazla dükkan, açık tezgah, sokak satıcısı ve restoran ile Kore'nin en büyük geleneksel pazarı olan Namdaemun'u ziyaret. Akşamüstü, çok az konuşma barındırması ve zekice kurgulanmış yüksek dozdaki komedi unsuru "Cookin' Nanta" şovu izleme. Bıçak, tencere, tava ve tezgahın da dahil olduğu, aklınıza gelebilecek her tür mutfak aletiyle Utdari, Puneori, Jajinmori gibi Kore geleneksel müziğinin ritimlerini buluşturan şovda, müzik bir olay örgüsünün parçası halinde sunulmakta. 5 kişinin sahnelediği gösterinin karakterleri baş aşçı, seksi aşçı, kadın aşçı, mutfak yöneticisi ve yöneticinin yeğeni. Her şeyin sıradan ve heyecansız gittiği bu mutfakta işler, huysuz, kötü niyetli yöneticinin, saat 18:00'daki düğünün menüsünü aşçılara aynı gün vermesi ve acemi, sakar yeğenini de yanlarına katmasıyla çığırından çıkıyor. "Cookin' Nanta" her milletten ve yaştan insanın birlikte kahkaha atabilecekleri bir ortam oluşturmak konusunda gerçekten çok başarılı. Yerel bir restoranda Güney Kore usulü barbeküden oluşan lezzetli geleneksel akşam yemeğinden sonra otele dönüş. Geceleme otelde.
05 Kasım 2025 Çarşamba Seul - DMZ - Suwon - Seul
![](/Tours/20KLK029_4.jpg)
Kahvaltıdan sonra, DMZ yani "Demilitarized Zone" olarak adlandırılan askerden arındırılmış bölge gezisi. DMZ, Kuzey ve Güney Kore arasındaki sınır boyunca uzanan 38. Paralel çizgisinden geçen bölgedeki hattır. Bu hat batısından doğusuna yaklaşık 240 kilometre uzunluğunda ve 4 kilometre genişliktedir. Kore Savaşı esnasında, 27 Temmuz 1953 yılındaki ateşkes antlaşması ile iki ülke askerlerini cephenin 2000 metre gerisine taşımak üzere anlaşarak bir tampon bölge oluşturur. Dorasan gözlem platformundan Kuzey Kore sınır manzaralarını izleyebilir. Kuzey Kore tarafından 1970'lerde kazılan ve Kasım 1978'de Güney Kore tarfından ortaya çıkarılan "Üçüncü Sızma Tüneli" ni yürüyerek keşfedebilirsiniz. Seul'den sadece 44 kilometre uzaklıkta Kuzey Koreliler, Güney Kore'ye bu tüneli kazarak gizlice girmişler. İşgal durumunda, 30.000'den fazla askerin ağır silahlarıyla 1635 metre uzunluğundaki tünelden geçmesinin yalnızca bir saat alacağı tahmin ediliyor. Yerel bir restoranda öğle yemeğinin ardından Seul'un 30 kilometre güneyinde yer alan Gyeonggi-do eyalet başkenti Suwon'a doğru hareket. Suwon, son yıllarda Galaxy cep telefonları ve diğer teknolojilerin geliştirildiği ve test edildiği Samsung'un evi olarak bilinmekte. Daha tarihsel olarak, Suwon, Joseon Hanedanlığı döneminde dört ana bölgesel yönetim merkezinden biriydi. Buradaki Choson (Joseon) Hanedanı döneminde inşa edilen ve ülkedeki en büyük askeri yapılardan biri olan tarihi Hwaseong Kalesi'ni ziyaret. Kale, Joseon Hanedanlığı'nın 22. hükümdarı reformcu kral Jeongjo tarafından babası Veliaht Prens Sado'ya olan saygısını göstermek için, mezarını Gyeonggi-do bölgesindeki Yangju'dan bu bölgeye taşımasının ardından, 1796 yılında 34 ayda yaptırılmış. Kore'nin en ileri askeri savunmasını yaratmak için yapılan Hwaseong Kalesi hem Doğu hem Batı'nın askeri mimarisinin birleştirmesinin eşsiz bir örneğidir. Dört kapısı bulunan Hwaseong Kalesi, burçlar, topçu kuleleri ve diğer özelliklerle donatılmıştır. Hwaseong, Kore'de günümüze ulaşan müstahkem tek şehirdir. Üstün savunma özelliğinden dolayı
tarafından Dünya Mirası Listesi'ne alınan kale gezisinin ardından akşamüstü Seul'a dönüş. Akşam yemeği yerel bir restoranda. Geceleme otelde.
06 Kasım 2025 Perşembe Seul - Busan - Yangdong - Gayasan Milli Parkı - Gyeongju
![](/Tours/20KLK029_5.jpg)
Sabah, kahvaltının ardından, Seul merkez istasyonuna transfer. Güney Kore'de KTX (Korea Train Express) adı verilen yüksek hızlı treniyle Dongdaegu'ya hareket. Seul'den Daegu'ya yüksek hızlı tren yolculuğu, iki şehir arasındaki seyahatin en konforlu yollarından biridir ve yolculuk yaklaşık 2 saat sürmektedir. Daegu, Seul ve Busan'dan sonra Güney Kore'nin üçüncü büyük kentsel yerleşimidir. Daegu, 1960'lı-1980'li yıllarda Kore'nin ekonomik lokomotifi konumundaydı ve özellikle elektronik endüstrisiyle tanınıyordu. Daegu'nun nemli subtropikal iklimi, yüksek kaliteli elma üretmek için idealdir, bu nedenle "Elma Şehri" lakabını almıştır. Daegu ayrıca "Tekstil Şehri" olarak da bilinir. Tekstil, şehrin temel endüstrisiydi. Daegu-Gyeongbuk Serbest Ekonomik Bölgesi'nin kurulmasıyla birlikte Daegu şu anda moda ve yüksek teknoloji endüstrilerini desteklemeye odaklanıyor. Yerel bir restoranda öğle yemeğinden sonra, 1,430 metre yükseklikteki Gayasan dağının onuruna adlandırılan Gayasan Milli Parkı içinde yer alan ve Tongdosa ve Songgwangsa tapınaklarıyla birlikte Güney Kore'nin üç önemli tapınağın biri olan Haeinsa Tapınağı'na varış. 802 yılında inşa edilen, Zen Chogye mezhebine ait tapınağın adı "durgun denizde yansıma" anlamına gelmekte.
tarafından Dünya Mirası Listesi'ne alınan Haeinsa Tapınağı'nın "Janggyeong Pangeon" adlı bölümünde dünyadaki en eski ve en kapsamlı Budist kanunları muhafaza edilmekte. "Tripitaka Koreana" olarak bilinen Goryeo Daejanggyeong (Goryeo Hanedanı Tripitaka), 1237-1248 yılları arasında Goryeo Hanedanı'nın emriyle 80.000 den fazla resimli tahta kalıbın üzerine oyulmuş. Gezinin ardından, ülkenin güneydoğusunda, Japon Denizi kıyısından 28 kilometre içeride ve eyalet başkenti Daegu'nun ise 55 kilometre doğusunda yer alan Kore'nin kültürel ve manevi başkenti Gyeongju'ya doğru yola devam. Gyeongju'da alçak dağlar yaygındır. Bunların en yükseği şehrin batı sınırı boyunca uzanan Taebaek Dağları'dır. Gyeongju'nun tarihi şehir merkezi, Gyeongju Havzası'ndaki Hyeongsan nehrin kıyısında yer almaktadır. Gyeongju, 7. yüzyıldan itibaren Kore Yarımadası'nın ticaret merkezi haline gelerek, İpek Yolu'nun batı ve doğu bölgelerinden (Çin, Arap Yarımadası ve Japonya) kara ve deniz yoluyla tüccarların gelmesine yol açtı. Şehrin çeşitli yerlerinde çok sayıda tarihi mekan ve kalıntının bulunması nedeniyle Gyeongju'ya "Açık Hava Müzesi" denmektedir. Akşamüstü, Güney Kore'nin en geleneksel şehirlerinden biri olan ve "Altın Şehir" olarak nitelendirilen Gyeongju'daki otelimize varış ve yerleşme. Akşam yemeği ve geceleme otelde.
07 Kasım 2025 Cuma Gyeongju
![](/Tours/20KLK029_6.jpg)
tarafından Dünya Mirası Listesi'ne alınan Gyeongju Tarihi Alanları gezisi için hareket. Gyeongju, "başkent" anlamına gelen eski adıyla Seorabeol veya Saro, Kore'de en uzun hüküm süren güçlü Silla Krallığı (M.Ö 57-M.S 935)'nın başkentiydi. Tepe ve dağların oluşturduğu çift sıra ile çevrili Gyeongju ovası, şehrin doğal kalesi konumundaydı. Asırlar boyunca önemini sürdüren Gyeongju, VI. yüzyılda yarımadanın neredeyse tamamını birleştirmeyi başarmış. Devletin teşvikiyle Budizm gelişti ve birçok tapınak inşa edildi. 935 yılı civarında Kral Taejo tarafından konulan şehrin adı "Gyeongju" "tebrik bölgesi" anlamına gelmektedir. Sabah,
tarafından Dünya Mirası Listesi'ne alınan ve "Duvarsız Müze" olarak nitelendirilen Silla Krallığının antik başkenti Gyeongju şehir turu. VIII. yüzyılın ortalarında altın çağını yaşayan Silla Krallığı mükemmel bir Budist ülke kurulmasına girişmiş.
tarafından Dünya Mirası Listesi'ndeki görkemli Bulguksa Tapınağı kompleksini ziyaret. Bulguksa Tapınağı ve Seokguram Mağarası, Birleşik Silla dönemindeki başbakan Kim Dae-seong (701-774) tarafından 751 yılında yapılmaya başlanmış ve 23 yılda tamamlanmış. Başbakan Kim'in önceki hayatında dul bir kadının erdem sahibi oğlu olarak yaşadığı için, sadrazam oğlu olarak yeniden dünyaya gelmiş. Başbakan, bu hayattaki anne ve babasını onurlandırmak için Bulguksa'nın yapımını, önceki hayattaki anne ve babasını onurlandırmak için ise Seokguram'ın yapımını denetlemek amacıyla istifa etmiş. Bulguksa'da halka açık ibadetler, Seokguram'da ise kralın özel ibadetleri gerçekleşiyordu. Seokguram Mağarası'nın içinde, Doğu'ya bakan ve güneşin ilk ışıklarını karşılayan büyük bir Buda heykeline eşlik eden 38 Bodhisattva bulunmakta. Yerel bir restoranda öğle yemeğinin ardından, Noseo-Dong mezarlarının ziyaretinden sonra, 634 yılında inşa edilen ve en eski Uzak Doğu gözlemevi olan Cheomseongdae kulesi gezisi. Mimarisi oldukça ilginç olan bu gözlem kulesinin yapısı ay takvimi ve dört mevsim esasına dayanmakta. Geziden sonra, bölgenin kültürel tarihini gözlemleyebileceğiniz Gyeongju Ulusal Müzesi gezisi. Müzenin zengin koleksyonlarının arasında Wolji Göleti'nden çıkarılan yüzlerce parça sergilenmekte. Yerel bir restoranda akşam yemeğinden sonra, Anapji olarak da bilinen Wolji Göleti'ne gece turu. Silla Hanedanlığı hükümdarlarından Kral Munmu'nun tarafından 674 yılında Donggung sarayının içinde yaptırılan yapay göletin binaları restore edilerek eski ihtişamına kavuşturulmuş. Wolji Göleti, Silla Krallığı dönemindeki insanların yaratıcılığının olağanüstü bir örneğidir. Geceleme otelimizde.
08 Kasım 2025 Cumartesi Gyeongju - Busan
![](/Tours/20KLK029_7.jpg)
Kahvaltının ardından, Silla Kraliyet'ine ait üç mezar grubunun bulunduğu
Dünya Mirası Tümülüs Parkı'nın yürüyerek gezilmesi. Arkeolojik kazılar sırasında, kraliyet ailesi ve soyluların mezarı olan çok sayıda höyükten gün ışığına çıkarılan pek çok eser Gyeongju Ulusal Müzesi'nde sergilenmekte. Mezarların arasında en bilineni Cheonmachong dur. "Göksel At" anlamına gelen Cheonmachong mezarının ziyaretinden sonra, Yangdong'a hareket. Güneydoğu Kore, çeşitli kültürel ve doğal varlıklarının yanı sıra tarihsel bölgeleriyle de tanınmakta. Benzersiz kültürel değerlerinden dolayı
tarafından Dünya Mirası Listesi'ne alınan Kore'nin en büyük geleneksel köyü Yangdong'u ziyaret. Burada, mükemmel yapısı korunarak günümüze kadar ulaştırılan ve doğa ile iç içe yaşayabilmek için geliştirilen "Hanok" olarak adlandırılan geleneksel Kore evlerinin mimarisini görebilir, Joseon dönemindeki aristokratik Konfüçyüs kültürünün yanı sıra yaşam tarzını da öğrenebilirsiniz. Hanok'un özelliklerinden biri kış soğuğunu önlemek için geliştirilmiş olan ve "ılık taşlar" anlamına gelen "ondol" isimli ısıtma sistemidir. Hanok'un bir diğer önemli unsuru ise, sıcak ve nemli yazları rahat bir şekilde geçirebilmek için geliştirilmiş olan, ahşap zeminin yerle arasında boşluk olacak şekilde yerleştirilen "maru" isimli doğal klima sistemidir. Joseon Hanedanı'nın geleneksel kültürünü ve muhteşem doğasını sergileyen ve 160 tane kiremit ve saz çatılı Hanok'un bulunduğu tarihi köy gezisinden sonra, Güney Kore'nin en büyük ikinci şehri ve en büyük limanı Busan'a doğru yola devam. Busan (Pusan)'a varışta yerel bir restoranda öğle yemeği. Öğleden sonra, Barış Parkı'nın karşısında bulunan, Kore Savaşı'nda can veren BM çokuluslu gücü askerlerinin defnedildiği Birleşmiş Milletler Anıt Mezarlığı'nı ziyaret (United Nations Memorial Cemetery in Korea - UNMCK). 1950-1953 yılları arasındaki BM'nin çağrısıyla Kore savaşına 16 ülkeden katılmış ve şehit olmuş olan BM askerlerini onurlandırmak adına kurulmuştur. 2300 mezar içeren mezarlık dünyadaki tek Birleşmiş Milletler mezarlığıdır. Kore Savaşı'nda hayatını kaybeden Türk şehitlerinden 462'si burada yatmaktadır. Ankara'nın 1950 sonlarında Kore'ye asker gönderme yönündeki cesur kararı, Türkiye'nin NATO'ya girmesine yol açarak 1952 yılında Nato üyesi olmasını sağladı. Şehir turu sırasında, Kore'nin en büyük deniz ürünlerinin satıldığı yer olan ve balık satıcılarının büyük çoğunluğu kadın olan Jagalchi pazarının ve elmas anlamına gelen 7.5 kilometre uzunluğundaki Kore'nin ilk iki katlı deniz köprüsü Gwangan asma köprüsünün görülmesi. Güney Kore'nin en uzun nehri olan Nakdong Nehri şehrin batısından akarak Kore Boğazı'na dökülür. Busan'ın merkezinde, Busandaegyo, Yeongdodaegyo, Namhangdaegyo ve ayrıca Busan Limanındaki Busanhangdaegyo köprülerine hakim bir konumda olan otelimize yerleşme. Akşam yemeği ve geceleme otelde.
09 Kasım 2025 Pazar Busan - Jeju Adası
![](/Tours/20KLK029_8.jpg)
Sabah, Gimhae havalimanına transfer ve bir saatlik bir uçuşla, yaklaşık 2 milyon yıl önce volkanik püskürmeyle Kore'nin güneybatı ucunda ortaya çıkan doğa harikası ve Biyosfer Rezervi "Jeju-do" yani Jeju Adası'na varış. Ardından heryerinden yeşil fışkırdığı ve "Tanrıların Adası" olarak da adlandırılan 1,848 kilometrekare ile Güney Kore'nin en büyük adasını keşfetmek üzere hareket. Yanardağları, yarı tropikal iklimi, kumsalları, çağlayanları ve yürüyüş yollarıyla "Küçük Hawaii" olarak da nitelendirilen ve
tarafından Dünya Doğa Mirası Listesi'ne alınan ada, kendine özgü doğası ve bitki örtüsüyle anakaradan farklı manzaralar sunmakta. Dokkaebi Yolu olarak da bilinen "Gizemli Yol"dan geçerek, yüksek çevre tarafından oluşturulan bir optik illüzyondan dolayı, bu yolda bırakılan şişe gibi nesneler aşağı inmek yerine yokuş yukarı gidip yer çekimine meydan okumanın bir görüntüsüne tanık olabilirsiniz. Adanın tam ortasında, 1950 metre yüksekliğindeki Güney kore'nin en yüksek dağı olan sönmüş "Hallasan" yanardağı bulunmakta. Yerel bir deyişe göre: "Jeju Adası, Halla Dağı; Halla Dağı, Jeju Adası'dır." 1970 yılında milli park ilan edilen en önemli yerlerinden biri olan Hallasan Milli Parkı gezisinden sonra, Halk Sanatları ve Doğa Tarih Müzesi'ni ziyaret. Anaerkil bir kültüre sahip adanın en eski geçim kaynağı olan dalış geleneği yaşlı kadınlar tarafından devam ettirilmekte. Bu kadınların hayatlarını, çalışmalarını anlatan müzenin ilginç bölümü de deniz Kızı anlamına gelen "Haenyeo" olarak andlandırılan, inanılmaz derinliklere nefesini tutarak dalış yapan kadın dalgıçlara ayrılmış. Haenyeo olmak, kadınlara hem ekonomik bağımsızlık hem de diğer alanlarda daha özgür olma olanağı vermekte. Son olarak, dilekleri gerçekleştirme gücüne sahip olduğu söylenen kayalık bir plajdaki ejderha şeklindeki kaya oluşumunun görülmesi. Öğle yemeği geziler esnasında. Akşamüstü, dünyanın en ilginç adalarından biri olup yıl boyunca yumuşak havasıyla ve doğal yapısıyla ziyaretçileri büyüleyen Jeju Adası'nda iki gece geçirmek üzere adanın kuzeyinde yer alan adanın en önemli şehri Jeju-si yani Jeju şehrinde yer alan otelimize yerleşme. Akşam yemeği yerel bir restoranda. Geceleme otelde.
10 Kasım 2025 Pazartesi Jeju Adası
![](/Tours/20KLK029_9.jpg)
Gün boyunca, muhteşem doğası ve ilginç yapısıyla Jeju Adası doğu bölgelerinin keşfi. İlk olarak doğal abide olarak kabul edilen ve dünyada görülebilen en iyi lav tünellerinden biri sayılan Manjang-gul Mağarası gezisi. Jeju Adası'ndaki birçok lav mağarası arasında Kimnyeong-gul ile birikte Manjang-gul en ünlüsüdür. Ayrıca dünyanın en güzel ve en büyük lav tünellerini barındırır. Genişliği 5,15 metreye, yükseklikği 10 metreye kadar çıkarken tünel 8 kilometreden fazla uzanmakta ve birçok muhteşem lav sütunu ile diğer ilginç oluşumları barındırmakta. Daha sonra, Seongsan Ilchulbong gezisi için Jeju Adası'nın doğusuna doğru yola devam. Jeju Adası'nın en doğu ucundaki Seongsan Ilchulbong her gün güneşi ilk karşılayan noktadır ve buradan güneş doğuşu olağanüstü güzel bir görünümdedir. Seongsan Ilchulbong'un tepesinde yaklaşık 600 metre çapında ve 90 metre derinliğinde büyük bir krater bulunmakta. Tepesini çevreleyen çok sayıdaki sivri uçlu kaya sayesinde, uzaktan bakıldığında krater dev bir taca benzemekte. Falezlerden oluşan güneydoğu ve kuzey kenarlarının aksine, Seongsan Ilchulbong'un kuzeybatı cephesi Seongsan Köyü'ne bağlı yemyeşil bir yamaçtır. Basamaklı bir patikadan yarım saatlık bir tırmanışla kraterin kenarındaki seyir terasına ulaşılabiliyor. Buradan görünen okyanus manzarası eşsiz. Yine adanın doğusundaki geleneksel Seongeup köyü günün bir sonraki gezisi olacak. Koryo döneminde Jeju eyaletinin başkenti olan Seongeup, kuşaktan kuşağa bırakılan miras sayesinde benzersiz bir kültürel varlığa sahip. Asırlık ağaçların süslediği Seongeup köyünde, köylülerin hala yaşadığı, duvarları lav taşından ve kilden, çatıları ise sazdan yapılmış yaklaşık 3 bin ev bulunmakta. Köyde ayrıca Hyangkyo ve Tolharubang adlı eski hükümet binası ve ilginç mezar taşları görmek münkün. Jeju Adası'na özgü bir lehçenin konuşulduğu bu köyün eşsiz özellikleri arasında halk müzigi ve oyunları, yerel yemekler ve zaanatçılık bulunur. Köy gezisinden sonra, yeşil alanlarla çevrili Sangumburi Krateri gezisi. Sangumburi, yaklaşık 650 metre genişliğinde, 100 metre derinliğinde ve 2.070 metre çevresi olan düz bir kraterdir. Kraterin bitki örtüsü çeşitlilik göstermektedir. Kuzey tarafında, kırmızı dikenli ağaçlar, manolya ağaçları ve nadir kış çilekleri yetişir. Kraterin güney tarafında, herdem yeşil ağaçlar, akçaağaçlar ve dağ çilekleri alanı kaplar. Bu kadar sınırlı bir alanda çok sayıda farklı ağaç ve bitki türü yetiştiği için araştırmacıların da dikkatini çeker. Jeju Adası'nın simgesi olan ve "Eski Büyük Baba" anlamına gelen Dol Hareubang taş heykellerini adanın her yerinde görebilirsiniz. Son olarak, Jeju adasının taşlarla özdeşleşmiş mitolojik tarihine ışık tutan Bukchon Dol Hareubang Parkı gezisi. Gün içerisinde öğle yemeği ve akşam yemeği yerel bir restoranda. Geceleme otelde.
11 Kasım 2025 Salı Jeju Adası - Seul
![](/Tours/20KLK029_10.jpg)
Kahvaltının ardından, Jeju-do'daki son gün, adanın keşfine devam. İlk olarak, Jeju-si'nin yaklaşık 30 kilometre batısında yer alan, Jeju Adası'nın en popüler yerlerinden biri olan, tavus kuşlarının dolaştığı büyülü yer Hallim Parkı gezisi. Burada kuş, su, botanik ve Bonzai bahçelerininin yanı sıra küçük ama sevimli şelale ve bitişiğindeki lotus göletini görebilirsiniz. Ardından, parkın yakınlarında bulunan ve parçalanan deniz kabuklarından dolayı kendine has bir renge sahip olan beyaz kum ve kristal berraklığında suları ile Jeju'nun en güzel, en pitoresk plajı Hyeopjaeri'nin keşfi. Burada uzanan 9 kilometre uzunluğundaki sahil şeridi, zümrüt rengi ve kobalt mavisi rengindeki denizi ve etrafa dağılmış ormanlarıyla oldukça güzel bir manzara sunmakta. Daha sonra, Kore'nin geleneksel çay kültürünü yakından tanıyabileceğiniz O'Sulloc çay bahçesinin ve iç bahçedeki lotus göletiyle çay müzesinin gezisi. Son olarak, Jusangjeolli Falezi'ndeki Jungmun Daepo Lav Sütunları'nın keşfi. Üst üste yığılı bu lav kolonları Jeju Adası'nın kültürel abideleri olarak görülmekte. Jusangjeolli'nin ilginç oluşumları, binlerce yıl önce aktif bir yanardağken Hallasan Dağı'ndan fışkıran lavların Jungmun bölgesindeki denize ulaşmasında oluşmuş. Küp ya da irili ufaklı altıgen biçimindeki bu kayalar sanki taş ustaları tarafından oyulmuş gibi durmakta. Geziler esnasında yerel bir restoranda öğle yemeği. Akşam saatlerinde havalimanına transfer ve Seul'a uçuş.
12 Kasım 2025 Çarşamba Seul - İstanbul
Türk Hava Yolları'nın TK091 no.lu uçuşu ile saat 00:10'da hareketle 06:15'te istanbul Havalimanı'na varış.