Aeroflot Hava Yolları'nın SU2131 no.lu uçuşu ile saat 14:50'de hareketle 19:35'te Moskova'ya varış ve buradan Aeroflot Hava Yolları'nın SU1442 no.lu uçuşu ile saat 21:40'ta Moskova'dan Rusya Federasyonu'na bağlı Sibirya'ya hareket.

Saat 08:35'te Doğu Sibirya'nın başkenti İrkutsk'a varışı takiben karşılama. Kahvaltıdan ve Sibirya'nın hava koşullarına uygun giysilerimizi ve botlarımızı giydikten sonra, karlı tayga ormanlarının pitoresk manzaraları eşliğinde şamanların, efsanelerin gölü Baykal'a doğru yola çıkış. Sur, kilise, ahır, su değirmeni, okul, ev gibi XVII.-XIX. Yüzyıllar arasındaki Çarlık Rusyası'nın geleneksel ahşap mimari yapılarını barındıran, bu bölgedeki yerleşik yaşamı canlandırabileceğiniz Taltsy etnografi açık hava müzesi ziyaretinin ardından, Baykal Gölü'nün kıyısındaki, tütsülenmiş balıklarıyla meşhur balıkçı kasabası Listvyanka'ya doğru yola devam. Varışı takiben Listvyanka gezisi. Listvyanka ayriyeten, 336 nehrin Baykal'a dökülmesine karşın dışarıya dökülen tek nehir olan Angara Nehrin doğduğu yerde bulunmakta. Bu olağanüstü nehir Baykal'dan Yenisey'e doğru akan tek ırmaktır. XIX. Yüzyıldan kalma sevimli Aziz Nicholas Kilisesi'ni ve sadece Baykal Gölü'nde yetişen tütsülenmiş "omul" balığının yanı sıra çay yapımında kullanılan kurutulmuş Sibirya otları ve yöreye özgü eşyaların satıldığı açık pazarı gezileri. Daha sonra, göl ile ilgili tüm bilgileri edinebileceğiniz ve alanında Rusya'nın en önemli kurumu olan Limnoloji Enstitüsü/Baykal Gölü Müzesi'ni ziyaret. Baykal Gölü, kendine has bir ekosisteme sahiptir. Limnoloji Enstitüsü'nde ayrıca, bölgenin endemik balık çeşitlerini ve gri-gümüş renkli Nerpa adlı fok balığı türünü görebileceğiniz bir akvaryum bulunmakta. Akşamüstü, Dünya Mirası Listesi'ne alınan yeryüzünün en büyük tatlı su gölü olan devasa Baykal'ın nefis manzaralarını tepeden seyretmek için, Chersky seyir noktasına kadar telesiyejle çıkış. Rengarek dilek kurdelaları ile bezenmiş tepeden bakılınca Angara nehri ve şaman kayasının birleşmesini görebilirsiniz. Akabinde, güzelliği ile Rusya'nın gurur kaynaklarından biri olan Baykal Gölü'nün yakınlarındaki otelimize yerleşme. Akşam yemeği ve geceleme otelde.

Gün boyunca, Buryatya Özerk Cumhuriyeti'ne bağlı Baykal Gölü gezisine devam. Türkçe olduğu tahmin edilen "Baykal" sözcüğü, zengin göl anlamına gelmekte. Rusların Kutsal Denizi ve Sibirya'nın Mavi Gözü olarakta tanınlanan 640 kilometre uzunluğunda ve 80 kilometre genişliğindeki Baykal Gölü, 1637 metre derinliğiyle dünyanın en derin gölü olma özelliğini taşır. Çok sayıda dere ve ırmakla beslenen Baykal'ın bazı kısımlarındaki su o kadar berraktır ki, onlarca metre derinlikteki kaya parçalarını veya yüzen balıkları seçebilirsiniz. Gün içerisinde, Litsvyanka'dan Olkhon adasına "Hivus hovercraft" yani hava yastıklı araçlarla giderken, şeffaf buzdan oluşmuş muhteşem oluşumları ve buzun içinde hapsolmuş beyaz kabarcıkları görebilirsiniz. Bu yolculukta, Baykal Gölü Buz Krallığı'nın sihirli şeffaflığı çok etkileyici olacaktır. Olkhon adası Sibirya'nın değerli bir mücevheridir ve buraya Rusya'nın cenneti de denir. Olkhon 72 kilometre uzunluğu ile Baykal Gölü'nün en büyük adasıdır. Huzur ve sakinlik bu adayı en iyi tanımlayan sıfatlardır. Bu ada, aynı zamanda şaman dünyasının en kutsal mekanlarındandır da: sanki Baykal Gölü'nün kalbinden fışkırmış bir efsane ve peri masalları diyarı gibidir. Ada, hem şaman, hem de budistler için çok kutsal bir alandır. Söylentiye göre ilk Buryat şaman ruhlar ile iletişim yetisini bu adada kazanmış. Geleneksel inanışlarına bağlı olan Buryat topluluğu için Olkhon Adası, atalarından kalan bir miras ve kutsal yer olarak görülür. İnanışa göre Olkhon Adası, bünyesinde barındırdığı özel alanlar ile metafizik alemle bağlantı sağlamak için kullanılan ve Buryat topluluğu için şamanik enerjinin en önemli küresel kutuplarından biri olarak kabul edilir. Akşamüstü, gün batımının buz mağaraları üzerinde yarattığı büyünün seyri. Ada üzerindeki transferler UAZ arazi araçları ile yapılacak ve öğle yemeği geziler arasında alınacak. Adanın en büyük oturma alanı olan Khuzhir köyündeki otele yerleşme. Akşam yemeği ve geceleme otelde.

Sabah, adanın kuzey kısmını keşfetmek üzere, UAZ adlı 4 çeker Rus arazi araçlarını kullanarak anakara ile Olkhon Adası arasındaki "Maloye More" da ilerleyerek, Olkhon Adası'nın en uç noktasına doğru yola çıkış. Küçük deniz olarak anılan "Maloye More" özel bir mikro iklime sahip eşsiz bir su kütlesidir. Yaz döneminde ulaşım karadandır ama kışın Baykal donar ve yollar lacivert buzun üzerinden birbirine bağlanır, bu bize eşsiz güzellikteki manzaraları görebilme olanağı sağlar. Buz mağaraları, mağaralar, buz tutmuş kayalar, dallar ve güneş ışıkları altında gökyüzüne dağılmış köpük görüntüsünü alan donmuş su damlacıkları. Kuzeyi keşfederken bu eşsiz buz manzaralara tanık olacaksınız. En etkileyicisi ise "Üç Kardeşler Burnu" adı verilen sudan çıkmış üç büyük kayanın görüntüsü olacak. Adanın en kuzey noktası olan köpekdişi şeklindeki Khoboy Burnu'na ulaşmadan önce bir çok fotoğraf molası verilecek. Buryat dilinde köpekdişi anlamına gelen "Khoboy" burnuna yandan bakıldığında bir kadın siluetine benzediği için "Bakire kayası" da deniyor. Efsaneye göre açgözlü bir kadın burada kayaya dönüşmüş. Khoboy Burnu olağanüstü görüntüsü ile gölün en geniş noktasında yer almakta olup, adanın enerjisi en yüksek noktası olarak Kabul edilir. Öğle yemeği geziler sırasında, pitoresk bir noktada kamp ateşi etrafında piknik şeklinde. Öğleden sonra buz krallığındaki keşif gezisi, kristal berraklığındaki buzun üzerinde ve akla gelmeyecek şekillerindeki donmuş kayaların arasında yürüyerek ve fotoğraf çekerek devam edecek. Gezinin ardından otele dönüş. Akşam yemeği ve geceleme otelde.

Gün boyu geziye, birçok efsaneye ev sahipliği yapan Olkhon Adası'nın güneyinde, tabiatın yarattığı birbirinden güzel, farklı ve inanılmaz buz oluşumları ile göz alabildiğince Baykal mavisinin izini sürerek devam edip aynı zamanda buzun olanak tanıdığı bazı aktivitelerden de faydalanma: biliyorsanız buz pateni yapabilirsiniz veya yaşlı bir balıkçıdan buz altında balık avlamayı öğrenebilirsiniz. Öğle yemeğiden sonra, Olkhon'un batısı ile gölün batı kıyıları arasında yer alan Tibet budistlerinin kutsal mekanı olan Ogoy Adası ziyareti. 2.9 kilometre uzunluğundaki bu ada Maloye More geçidinin en geniş adasıdır. 2005 senesinde Moskova Budist merkezinin aldığı bir kararla bu adanın en yüksek tepesine 8 metre yükseklikte bir stupa inşa edilmiş. Budistler, saygılarını ifade ederken eğer stupanın etrafında üç kez dolaşır ve bir dilek tutarlarsa, dileklerinin gerçekleşeceğine inanırlar. Ama bir şartla: dilek tutan kişinin düşünceleri kötülükten uzak olmalı. Akşamüstü, doyum olmayan son bir gün batımının seyriden sonra İrkutsk'a geri dönüş yolculuğu için yola çıkış. Geleneksel Buryat mantısı olan "Buuza" dan oluşan akşam yemeği yolda. Geç vakitte İrkutsk'a varışı takiben, Kirov Meydanı ve Angara Nehri yakınında bulunan otele yerleşme. Geceleme otelde.

1661'de Kazaklar, Baykal Gölü'nün güneyinde ve doğusunda yaşıyan Moğol halkı olan Buryat'larla kürk ticareti yapmak için Angara'nın kollarından biri olan Irkut Nehri kıyısında bir yerleşim kurarlar. Hevesli Ruslar güçlerini Doğu'ya doğru kaydırarak Sibirya'yı fethederler. Buryat kadınları ile evlenen yeni Rus öncülerinin gelişiyle şehir Angara kıyılarında büyür. İrkutsk hızla Sibirya'nın ve Rusya'nın diğer bölgeleri ile Tibet, Çin ve Moğolistan arasında önemli bir ticaret merkezi haline gelir. XIX. yüzyılda altın keşfedilince burada bir "altına hücum" yaşanır. Şehir zenginleşince güzel binalar inşa edilir ve "Sibirya'nın Paris'i diye andlandırılır. Irkutsk, Sibirya'daki en büyük XIX. yüzyıl ahşap mimarisi yapılarına sahiptir. Birçok Rus sanatçı, subay ve aristokrasi mensubu Sibirya'ya sürülünce, İrkutsk Sibirya'nın entelektüel merkezi olur. 1814 yılından itibaren gizli örgütler kuran "Aralıkçılar-Dekabristler", subay ve aydınlardan oluşan Rus üst sınıfı devrimcileriydi. Sibirya'ya sürülmüş ve 1825 ayaklanmasının ardından cezaevine gönderilmişler. Bazı siyasi sürgünler ve mahkumlar cezalarını çektikten sonra Batı Rusya'daki evlerine dönme iznini reddederek Irkutsk'a yerleşirler. İrkutsk, o günlerden kalan mimari ve sanatsal üstünlüğünü hâlâ koruyor. Gün boyunca, Doğu Sibirya'nın başkenti gezisi ve yerel bir restoranda öğle yemeği. Şehir turu esnasında Barok mimariye sahip Znamensky Manastırını ve Decembrist-Dekabristler Müzesi'ne dönüştürülen Trubetskoy ailesinin evi ziyaretleri. Akşam yemeği, size özel Rus müzik ve folklor gösterileri eşliğinde şehrin müstesna bir restoranında. Geceleme otelde.

Sabah serbest zamanın ardından havaalanına transfer ve Aeroflot Hava Yolları'nın SU1563 no.lu uçuşu ile saat 13:05'te Moskova'ya hareket. Saat 14:35'te Moskova'ya ve buradan Aeroflot Hava Yolları'nın SU2138 no.lu uçuşu ile 18:15'te hareketle saat 23:30'da İstanbul'a varış.