Qatar Hava Yolları ile saat 19:35'te hareketle 23:45'te Doha’ya varış.

Doha’dan saat 02:25’te hareketle 08:25’te Hindistan’ın kuzey kesiminde yer alan, büyük bir ticaret, turizm ve kültür merkezi olan başkent Delhi'ye varış. Karşılamadan sonra, Yeni Delhi’de bulunan otelimize transfer ve yerleşme. Delhi’nin pırıl pırıl renkleri, karmaşası ve enerjisi onu son derece çekici kılmakta. Dinlenme için öğlene kadar otelde serbest zaman. Ardından, “Dilli Haat”ı gezmek üzere hareket. Dilli Haat’ta Hindistan'ın her bölgesini temsil eden ve Hindistan’ın tüm tatlarını sunan yemek standları bulunmakta. Burada aynı zamanda, Hindistan'ın geleneksel kültürel çeşitliliğinin ürünü kaliteli el sanatları ile hediyelik eşyaların sergilendiği tezgahlar da mevcut. Geleneksel pazarların aksine burada bazı standlar sabit dururken, bazı bölümler ise dönem dönem değişiyor. Sunulan çok sayıdaki ürün arasında gül ve sandal ağacı oymaları, işlemeli kumaşlar, ipek ve yün kumaşlar, yarı değerli taşlar, takılar, boncuklar, pirinçten yapılmış parçalar, tütsüler bulabilirsiniz. Arzu ettiğiniz gibi bölgesel lezzetlerini keşfedebilmeniz ve alışverişin keyifini çıkarabilmeniz için Dilli Haat’ta serbest zaman. Akşamüstü, Hinduizm’i yakından tanımak için Akshardham Tapınağı’nı ziyaret. Akshardham Tapınağı, Hindistan’da şimdiye kadar inşa edilen en büyük ve en karmaşık mabettir. Bu yapının gezisi antik Hindistan’a, Hindu kültürünün özüne ve Vedik medeniyetine bir yolculuk sayılabilir. Tapınak, sonsuz imana sadakat olan “Bhakti”yi sembolize eden pembe taş ve mutlak saflık ile birlikte sonsuz barışı temsil eden beyaz mermerden yapılmış. Gezinin ardından otele dönüş. Akşam yemeği ve geceleme otelde.

Başkent, eski ile modernin bir karışımı olan Eski Delhi ve Yeni Delhi’den oluşmuş. Kahvaltıyı takiben Eski Delhi'nin keşfi için hareket. İlk olarak, 1638-1648 yılları arasında Babür İmparatoru Şah Cihan tarafından inşa edilen ve UNESCO tarafından Dünya Mirası Listesi’ne alınıp Delhi’nin simgelerinden biri olarak kabul edilen Kızıl Kale’yi dıştan görerek yakınında bulunan Şah Cihan’ın son önemli mimari eseri ve Hindistan'ın en büyük camisi olan Jama Masjid'i (Cuma Mescidi) ziyaret. Sokakta pişen yemeklerin aromalarının havaya karıştığı tarihi Chandini Chowk pazarının dar sokakları arasında bisikletin çektiği geleneksel çek çek arabası olan rickshaw ile gezintiden sonra, ulusun Babası olarak nitelendirilen Mahatma Gandhi’nin 1948 yılında öldürüldükten sonra yakıldığı yer ve Anıtı olan Raj Ghat gezisi. Öğle yemeği yerel bir restoranda. Akabinde, Yeni Delhi ile başkentin keşfine devam. Yeni Delhi, 1912’de Calcutta’dan sonra yeni İngiliz-Hint hükümetinin merkezi seçilmiş. Öncü mimar Sir Edmund Lutyens tarafindan Raj tarzına uygun olarak tasarlanan Yeni Delhi’de geçit törenlerinin yapıldığı şehrin en geniş caddesi Rajpath, I. Dünya Savaşı ve Afgan Savaşı’nda ölen askerlerin Anıtı’na dönüştürülen ünlü Hindistan Kapısı, Cumhurbaşkanının resmi konutu olan Rashtrpati Bhavan, Parlamento Binaları ve diplomatik bölge tur esnasında göreceğiniz yerler arasında. Son olarak şehrin güneyindeki, 1192 yılında, bazı görüşlere göre zafer anıtı veya minare olarak Qutab-ud-din Aibak tarafından inşa edilen 72,5 metre ile Hindistan’ın en yüksek tuğladan örülme yapısı olup UNESCO tarafından Dünya Mirası Listesi’ne alınan Qutub Minar kulesinin keşfi. Gezinin ardından otele dönüş. Akşam yemeği ve geceleme otelde.

Kahvaltının ardından, Mihraceler ülkesi anlamına gelen Hindistan’ın en büyük eyaleti Rajastan’ın ateşli başkenti Jaipur'a hareket. Astronomi ile ilgilenen Mihrace Sawai Jai Singh II tarafindan kurulan Jaipur, surlarla çevrili eski şehirdeki pembe renkli binalardan dolayı “Pembe Şehir” olarak adlandırılmakta. Jaipur’a varışı takiben şehir merkezine yakın otelimize yerleşme. Yerel bir restoranda öğle yemeğinden sonra, “Altın Üçgen” olarak adlandırılan Delhi-Agra-Jaipur üçgeninin en etkileyici şehri ve Hindistan’ın en güzel ve en zengin şehirlerinden birisini keşfetmek üzere hareket. İsmi rüzgarlar sarayı anlamına gelen 953 pencereli Hawa Mahal'in benzersiz cephesini görmek üzere mola. Hükümdar ailesindeki kadınların sokaktaki günlük hayatı ve tören alaylarını gözleyebilmeleri için şehrin göbeğinde yapılmış olan göz kamaştırıcı Hawa Mahal, görkemli pembe kumtaşı cephesi ile şehrin sembolü haline gelmiş. Jai Singh II’nin 1728’de yapımını başlattığı şaşırtıcı büyüklükteki jeometrik şekilleriyle modern bir görünüme sahip astronomi gözlemevi “Jantar Mantar” ı ziyaret. Daha sonra, “aletler ile hesaplama” anlamına gelen Jantar Mantar’ın karşısında yer alan ve bir Jaipur Mihracesi’nin halen yasamakta oldugu Şehir Sarayı’nın keşfi. Rajastan ve Babür stillerinin bir sentezini sergileyen büyük kompleks, iç avlular, bahçeler, Chandra Mahal, Mubarak Mahal, Badal Mahal gibi küçük saraylar, değişik salonlar, Shri Govind tapınağı ve City Palace Müzesi’ni içermekte. Gezinin ardından otele dönüş. Akşam yemeği ve geceleme otelde.

Holi yılın ilk büyük Hindu Festivalidir. Renklerin Festivali olarak ta bilinen Hindistan'a özgü Holi Festivali’nin amacı baharın gelişini kutlamaktır. Renkli Holi Festivali Şubat sonu veya Mart başına denk gelen “Phalgun Purnima” gününde kutlanır. Kökleri çok eskilere uzanan Holi Festivali kötüye karşı iyinin zaferi kutlar. Eğlenceli festival, kast sistemini ortadan kaldırıp sosyal farklılıklar arasında bir köprü kurarak insanlar arasındaki bağları yeniler. O gün renklerin oyunudur. O gün kadın-erkek, tanıdık-yabancı, zengin-fakir insanlar birbirlerine sarılıp “Mutlu Holi” dilerler, doğal renkli tozları birbirine atarlar ve boyalı suları sıkarlar. Kahvaltının ardından, özel olarak hazırlanan, güzel renklerle dolu, eğlenceli kutlamaların keyfini çıkarabileceğiniz Diggi Palace’a hareket. 1860 yılında inşa edilen ve küçük bir saray olan “haveli” uzun yıllar bir kraliyet ailesi mensubu olan Diggi ailesinin meskeni olmuş. Diggi Palace’ın bir kısmı 1991 yılında Diggiler tarafından yönetilen bir “Heritage” oteline dönüştürülmüş. Geleneksel bir enstrüman olan Chung sesiyle ve renkli elbiseli davulcu kızlar eşliğinde bir “hoş geldiniz” töreninden sonra etkinlikler için hazırlanan sarayın özel bir bölümünde festivalin kutlanması. Geleneksel beyaz kiyafetler giydikten sonra Hint dansları ve diğer gösterileri izlerken ağız sulandırıcı atıştırmalıklar, çerezler ve geleneksel içecekleri tadabilir, dans edebilir ve “renk oyunları” olan çoşkulu eğlencelere katılabilirsiniz. Kullanıcağınız “Gulal” adı verilen rengarenk tozlar tamamen organiktir. Bu kültürel etkinlikler esnasında çekingenliğinizi bir kenara bıraktırıp, neşe ve kahkahalarla dolu anlar yaşayacaksınız. Öğle yemeği büfe şeklinde. Öğleden sonra, etkinliklerin bitiminde otele dönüş ve serbest zaman. Akşam yemeği ve geceleme otelde.

Sabah, Jaipur’a 11 kilometre mesafedeki yüksek bir tepenin yamaçlarına konuşlanmış Amber Fort’a hareket. Jaipur resmi başkent olmadan önce, 1728’e kadar Mihracenin yerleşim yeri ve yönetim merkezi olan Amber Kalesi’ne fil üstünde çıkış. Mermer ve kumtaşı ile 1592’de Raja Man Singh I tarafından inşa edilen kalenin ilaveleri Sawai Jai Singh tarafindan yaptırılmış. Çok sayıda teras, iç avlu, köşk ve salon içeren saray kompleksinde, Kali Tapınağı; halk salonu olan “Divan-ı Aam”; Zafer Salonu olan Jai Mahal; Mihrace’nin dairelerinin girişi olan “Ganesh Pol”; tavanının tamamı küçük küçük ışıldayan aynalarla kaplı büyüleyici “Sheesh Mahal”; mozaik ve mermer oyma işleri ile zafer salonu “Jas Mandir“; şair Rudyard Kipling’in kaldığı zevk köşkü anlamına gelen zarif “Sukh Nivas” gibi, Rajput dönemi sanatının en ilginç örnekleri görülebilir. Daha sonra, Uttar Pradesh eyaletinde yer alan Agra’ya doğru yola çıkış. Yol üzerinde UNESCO tarafından Dünya Mirası Listesi’ne alınan Fatehpur Sikri’yi ziyaret. Büyük imparator Akbar tarafından 1569’da kırmızı kumtaşından inşa edilen Fatehpur Sikri, ondört sene sonra su sıkıntısı nedeniyle terk edilip bir hayalet şehre dönüşmüş. Buland Darwaza zafer kapısından geçerek, Jama Masjid; Akbar’ın oğlu Cihangir’in doğumunu öngören sufi şeyh Salim Chisti’nin mezarı; güzel sütunları ile Panch Mahal sarayı; imparatorun köle kızları satranç taşları yerine kullanarak satranç oynadığı siyah-beyaz Pachisi avlusu gezileri. Daha sonra, XVI. ve XVII. yüzyıllarda Babür İmparatorları Akbar, Cihangir ve Şah Cihan tarafından başkent olarak kullanılan ve altın çağını yaşamış olan Agra’ya doğru yola devam. Varışı takiben otelimize yerleşme. Öğle yemeği geziler esnasında yerel bir restoranda. Akşam yemeği ve geceleme otelde.

Sabah erken, UNESCO tarafından Dünya Mirası Listesi’ne alınan Yamuna Nehri kıyısındaki Şah Cihan ve eşinin kabirlerini barındıran masalsı bir hikayeye sahip Tac Mahal’ı ziyaret. Babür mimarisinin bu şaheseri, Şah Cihan tarafindan eşi Mümtaz Banu’nun 1631’de ondördüncü çocuğunu dünyaya getirirken vefatı üzerine aşkının simgesi olarak beyaz mermerden inşa ettirilmiş. Mabet, oyularak yerleştirilen çeşitli renkli mermer, yarı değerli ve değerli taştan oluşan motiflerle süslenmiş. Gezinin ardından kahvaltı için otele dönüş. Daha sonra, bir UNESCO Dünya Mirası olan Agra Kalesi’nin ziyareti ile Agra’nın keşfine devam. Akbar tarafından yapılmaya başlanan kale, Şah Cihan tarafından ilaveler yapılarak saraya dönüştürülmüs. Dış surlar ise, babasını tahttan indirip Tac Mahal’a bakan bir odaya hapseden oğlu Aurangzeb tarafından yaptırılmış. Şah Cihan, ölene kadar eşinin mezarını bu noktadan seyretmiş ve öldüğünde biricik karısının yanına defnedilmiş. Gezilerin ardından Delhi’ye doğru yola çıkış. Yerel bir restoranda öğle yemeğinden sonra, havalimanına transfer ve Air India Hava Yolları ile Varanasi'ye hareket. Bir buçuk saatlik bir uçuştan sonra, akşamüstü Uttar Pradesh eyaletinin güneyinde, Hindularca kutsal sayılan Ganj Nehri’nin kenarında yer alan Varanasi’ye varışı takiben otele transfer ve yerleşme. Her Hindu’nun ölmeyi dilediği Varanasi, ya da diğer adıyla Benares, Hindistan’ın en kutsal yerlerinden biri olup, ruhani şehir olarak tanınmakta. Hacılar, kutsal sularda günahlarından arınmak için ya da sevdiklerinin küllerinin kutsal nehre dökülmesi için buraya gelirler. Akşam yemeği ve geceleme otelde.

Gün, erken saatte kutsal Ganj Nehri’nde bir kayık gezisi ile başlayacak. Gün doğarken uzun Ghat’lardaki yoğun hareketliliği izleyebilirsiniz: Hindu halkı ve hacıların Ganj’da banyo alma ritüeli ve ibadetleri; mistik bir hayatı sürdüren kutsal Saddhu’lar; çamaşır yıkayanlar; yoga yapanlar; Harishchandra ve meşhur Manikarnika kremasyon Ghat’larındaki 24 saat devam eden ölü yakma törenleri ve küllerin Ganj Nehri'ne savrulması… Ardından, gathlarda yürüyerek Varanasi’nin koruyucu tanrısı olan Shiva’ya ithaf edilen Kashi-Vishwanath Tapınağı’nı ziyaret. XVIII. yüzyılda tekrar inşaa edilen tapınağın altın ile kaplı olan kubbesi tek gözlü Sih Mihrace Ranjit Singh’in bir hediyesidir. Tur bittikten sonra, kahvaltı ve dinlenmek için otele dönüş. Yerel bir restoranda öğle yemeğinden sonra, Budistlerin en önemli haç yerlerinden biri olan Sarnath’ı ziyaret. Budizm, M.Ö. 560-480 yılları arasında yaşadığı tahmin edilen ve Buda olarak bilinen Siddhartha Gautama tarafından kurulmuş. Bir prens olarak dünyaya gelen Siddharta Gautama Sakyamuni, Bodhgaya’da aydınlanma’ya ulaştıktan sonra, Sarnath’ın Ceylan Parkı’nda ilk vaazını vermiş. Sarnath gezisinin ardından Varanasi’ye dönerek, şehrin eski sokaklarında “rickshaw” ile bir gezinti. Kısa bir yürüyuşten sonra Ganj Nehri’ne doğru inen basamaklar olan ve “puja” dualarının yapıldığı “Ghat” lara varış. Burada güneş batarken şarkılar ve ziller eşliğinde kandillerin nehre bırakıldığı büyüleyici “Ganga Aarti” törenlerini seyredebilirsiniz. Akşam yemeği ve geceleme otelde.

Kahvaltının ardından, havalimanına transfer ve Indigo Hava Yolları ile Mumbai'ye hareket. İki saat yirmi dakikalık bir uçuşun ardından Mumbai'ye varış. Yerel bire restoranda öğle yemeğinin ardından, Meşhur Marine Drive'a yakın lüks bir semt olan Cuffe Parade'da yer alan otelimize transfer ve yerleşme. Mumbai’nin Hindistan’a giriş kapısı olarak anılması eski dönemlerde bu ülkeye ulaşımın sadece gemi ile olabilmesinden kaynaklanmakta. Kolonyal dönemde Bombay olarak tanınan Mumbai’nin adı yerel Tanrıça Mumba Devi’den gelmekte. Hindistan’ın endüstriyel ve ekonomik başkenti olan Bombay, Hollywood’dan sonra en çok film çevirilen yer olması nedeniyle Bollywood diye de anılmakta. Yerleşmenin ardından, Mumbai’yı keşfetmek üzere otobüsle hareket. Panoramik tur sırasında “kraliçe’nin kolyesi” olarak tanınan Marine Drive kordonu; 1911’de Kral George ve Kraliçe Mary’nin şehri ziyaretleri onuruna inşa edilen meşhur “Hindistan Kapısı” (The Gateway of India); bir UNESCO Dünya Mirası olan Victoria Terminus tren istasyonu; hükümet müsteşarlığı binası; Jain Tapınağı; Mumbai’yın en zengin mahallesi Malabar Tepesi’nin eteklerinde bulunan ve Marina’yı kuşbakışı seyredebileceğiniz “Hanging Gardens” asma bahçeleri; Nehru Parkı; beyaz Hacı Ali Camii ve Türbesi; Mumbai’yın açık havadaki büyük “çamaşır hanesi” olan 'Dhobi Ghat'; renkli Crawford Çarşısı ve Flora Çeşmesi gibi görülecek yerler arasında. Gezinin ardından otele dönüş. Akşam yemeği ve geceleme otelde.

Şehri arzu ettiğiniz şekilde keşfedebileceğiniz, müze gezebilmeniz, alış veriş yapabileceğiniz veya organize bir tura katılabileceğiniz bir boş gün. Öğle yemeği serbest. Akşam yemeği ve geceleme otelde.

Havalimanına transfer ve Qatar Hava Yolları ile saat 04:00'da hareketle 05:10'da Doha’ya ve buradan 07:30'da hareketle saat 12:25'te İstanbul'a varış.