Türk Hava Yolları ile saat 01:25’te hareketle saat 15:25’te Çin Halk Cumhuriyeti'nin başkenti Pekin (Beijing)’e varış. Karşılama ve havalimanı ile şehir merkezi arasında bulunan 2008 Pekin Yaz Olimpiyat Oyunları tesislerine hareket. Pekin, ayrıca, 2022 Kış Olimpiyat Oyunları'na da ev sahipliği yapacak. Tesislerdeki gezi esnasında, Pekin 2008'in en etkileyici iki mekanı olan yüzme finallerinin yapıldığı “Su Küpü” ve açılış/kapanış törenleri ile atletizm finallerinin yapıldığı “Kuş Yuvası” nı görebilirsiniz. Gezinin ardından otelimize transfer ve yerleşme. Akşam yemeği ve geceleme otelde.

Kahvaltıdan sonra, Pekin şehir merkezine 50 km uzaklıkta bulunan UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Juyongguan Seddi’ni gezmek üzere Changping bölgesine hareket. Juyongguan Seddi adını Qin hanedanı dönemindeki bir ifadeden almış: M.Ö. yaklaşık 220 yıllarında Çin'in ilk İmparatoru Qin Shin Huang, komutanlarından Büyük Çin Seddi’nin bu bölümünü inşa etmelerini ister. Onlarda bu işi yaptırmak için göçmen işçileri ve mahkumları kullanır. Çalışanlar nedeniyle de bu yere vasat ve sıradan insanların bulunduğu yer anlamına gelen Xijuyongtu adı verilmiş; sonradan ise bu isim Juyongguan yani vasatların geçidi olarak değiştirilmiş. Juyongguan, coğrafi konumundan dolayı, çok önemli bir askeri stratejik noktaydı. Bu bölgede Büyük Çin Seddi iki dargeçidini kontrol eder. Çin Seddi’nin gezilecek bölümü, Ming Hanedanı'nın ilk imparatoru olan Zhu Yuanzhang dönemindeki (1328-1398) general Xu Da’nın emriyle inşa edilmiş. Juyongguan Seddi, Kuzey ve Güney hanedanları (420-589) döneminde Büyük Çin Şeddi’ne bağlanır. Tang hanedanından (608-907) itibaren ise üzerinde saraylar ve kaleler inşa edilir. Ming hanedanı (1368-1644) döneminde onarım ve genişletmeler yapılır fakat Qing hanedanı (1644-1912) ile birlikte bu devasa tahkimat terk edilir. Yerel bir restoranda öğle yemeğinin ardından, Pekin’in kuzeybatısındaki Göksel Hayat dağlarının eteğinde bulunan Ming mezarlarını ziyaret. Ming Hanedanı'nın 16 imparatorundan 13'ü burada yatmakta. On üç mezarın yeri, doğayla uyum sağlamaya yönelik bir denge öğretisi olan Feng Shui” kâhinleri tarafından elverişli bulunduğu için burası olarak seçilmiş. Kenarlarında taştan yapılmış 36 bekçinin sıralandığı 7 km uzunluğundaki Kutsal Yol'un sonunda geniş Nekropol'e ulaşılmakta. Bu onur muhafızları on iki sivil ve askeri yüksek mevki sahibinin yanı sıra on iki çift hayvandan oluşmakta (aslan, deve, fil, at ve efsanevi yaratıklar). “Ruhların Yolu”, Yongle (1402-1424) nin mezarı olan ve İmparator Zhu Yiyun'un (1572-1620) ki ile birlikte ziyarete açık tek mezar olan Chang Ling’de sona erer. Gezinin sonunda Pekin’e dönüş. Akşam yemeği yerel bir restoranda “Pekin ördeği” menüsü. Ardından, Çin kültürünün başlıca geleneklerinden biri olan ve UNESCO Dünya Somut Olmayan Kültür Mirasları Listesi’ne alınan Pekin Operası gösterisini izleme. Pekin Operası, öykü anlatmak ve karakter çizmek için ilginç yüz maskeleri, makyajlar ve kıyafetler kullanarak şarkı söyleme, okuma, rol yapma, dövüşme ve dansın harmanladığı bir gösteri biçimi geliştirmiş. Geceleme otelde.

Sabah otelden, başkentin güç sembolü ve dünyanın en büyük meydanı olan Tiananmen Meydanı ile UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınan “Yasak Şehir” gezisi için hareket. Şehrin göbeğinde bulunan 40 hektarlık bu alan, Ming ve Qing hanedanları zamanında imparatorluk sarayının ana kapısı olan Göksel Barış kapısı’nın büyük meydanı olarak yapılmış. Kuzeyinde Kraliyet Sarayı olan “Yasak Şehrin” kırmızı duvarı yükselmekte. Beş asır boyunca saraya çok nadir insan girebildiği için böyle adlandırılmış. Ming ve Qing iki imparatorluk hanedanlarına konut olarak kullanılan saray, Çin mimari binalar topluluğunun en büyük ve en iyi korunmuş örneğidir. Şehrin kalbi, yaklaşık yüz hektarlık bir alanı kaplayan, Çinlilerin Kızıl Şehirdiye adlandırdıkları “eski Saray” dan oluşmakta. Etrafı, içi su dolu 50 metre genişliğinde bir hendek ve 12,5 metre yüksekliğinde ki bir duvarlarla çevrilidir. Öğle yemeğinden sonra, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan muhteşem Cennet Tapınağı gezisi. XV. yüzyılında Ming Hanedanı döneminde, gökyüzüne, dünyaya, güneşe ve aya adak adayabilmek için, Pekin’in güneyinde, kuzeyinde, doğusunda ve batısında sunaklar inşa edilmiş. 273 hektarlık bir parkın ortasında yer alan tapınak, Qing Hanedanı (1644-1911) döneminde yapılan genişletme tadilatları sayesinde Çin’in en büyük mabedi haline gelmiş. Sembolik tasarımı, renk ahengi ve binaların mükemmel hacimi sayesinde, mimari binalar topluluğunun en güzellerinden biridir. Yerel bir restoranda akşam yemeğinin ardından, “Kung Fu Efsanesi gösterisini izleme. Kung Fu sanatı ve akrobasilerinin yanı sıra Las Vegas'ın görkemli şovlarının birleşiminden oluşan bu büyüleyici gösteri sizlere eski efsane ve dövüş sanatları ile sihirli bir gece sunacak. Çin’in en iyi Kung Fu artistleri, yönetmenleri ve dekoratörleri Pekin gösterilerinin en sansasyonellerinden birini yaratabilmek için bir araya gelmişler. Geceleme otelde.

Kahvaltının ardından, Tibet Budizmi’nin en büyük manastırlarından biri olan Lama Tapınağı gezisi için hareket. Yonghe Gong Tapınağı da olarak bilinen bu mabet, aslında Qing Hanedanı imparatoru Yongzheng (1723-1735) in tahta çıkmadan önce oturduğu eski “Sonsuz Ahenk sarayıydı. 1732’den itibaren lamaları ağırlamaya başlayan saray yavaş yavaş bir manastıra dönüşmüş. Manastırın altın çağı olan XVIII. ve XIX. Yüzyıllarda 300 kadar Tibetli, Moğol ve Mançuryalı lama barındırmış. Tapınak, imparatorla görüşme esnasında göz göze gelmenin bile yasak olduğu bir çağ olan Mançuryalı imparatorlar döneminde, yüz yüze konuşma imkanı gibi büyük ayrıcalıklar sağladığı için, siyasi önem kazanmış. İmparatorluğun çöküşünden sonra, ekonomik zoluklar tapınağa önemini kaybettirmiş. 50'li yıllarda, Çin'in Tibet'i ele geçirmesinin sonunda, hükümetin Tibetlilerin gözünde iyi görünmek istemesiyle Yonghe Gong yeniden siyasi bir önem kazanır. Tapınak böylece Kültür Devrimi’nin yıkımlarından kurtulur. Fotoğraflar, emanetler ve diğer belgelerin sergilendiği tapınağın bir binası, Çin yöneticileri ile Dalai Lama arasında kurulan dostane ilişkilerin anısına adanmış. Ayrıca Qianlong tarafından Panchen-Lama seçimi için dayatılan yöntem anlatılmakta: günümüz hükümetinin başvurduğu son Panchen-Lama seçimi için kullanılan kura çekme yöntemi. Daha sonra, Pekin'in kuzeyinde, imparator Yongzheng'in yaptırdığı büyük Yazlık Sarayın gezisi. Sarayın bitişi Qianlong (1736-1796) döneminde sonuçlanmış. Bazı yapılar, cizvitlerin tavsiyeleri üzerine, Versailles gibi Avrupa’daki saraylardan esinlenerek inşa edilmiş. Pekin’e dönüş ve tarihi merkezde, Hutong mahallesinde geleneksel üç tekerlekli bisiklet ile gezi. Mançuryalılar buraya geldiklerinde Çinlileri, Tatar şehrinin güneyinde bulunan müstahkem bölgede yaşamaya zorlamışlardı. Buradaki evlerin kapıları daha alçak, “hutong”lar(sokaklar) daha dar, yiyecek kaseleri ise daha az dolu idi. Burada yaşayanlar, pahalı olan çayın yerine sıcak su içer, keçe çizmeler yerine sandalet giyerlerdi. Fakat arasıra gönlünü eğlendirmek isteyen saygın memurlar ve zengin tüccarlar, zamanlarını Gökyüzü Köprüsü'nde veya Büyük Bariyer mahallelerinde geçirmeyi severlerdi. Jonglörlerle canlanan sokaklarda, çay evleri, özel restoranlar, pazarlar, tiyatrolar ve hamamlar bulabilirlerdi. Oraya yakın olan antikacılar sokağı Liuilichangjie’de antika, sanat ve hediyelik eşya bulabilirsiniz. Öğle yemeğinin ardından, Pekin tren istasyonuna transfer ve hızlı trenle Pingyao’ya hareket. 4 saat 15 dakika süren bir yolculuktan sonra Pingyao’ya varış. Tarihi şehirdeki otelimize transfer ve yerleşme. Yerel bir restoranda akşam yemeğinden sonra, Pingyao sokaklarında gezinti. Geceleme otelde.

Kahvaltının ardından, UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınan Pingyao tarihi şehri gezisi. Nerdeyse tıpkı ilk günkü gibi değişmeden duran, ilk çin döviz bürosu Rishengchang Bankası’nı ziyaret. Burada hesap ofisini, kredi ofisini, aynı hizada dizili kasaları, eski abaküsleri ve zamanında sararmış muhasebe kitaplarını görmek mümkün. Bu banka, ahşap ve tuğladan yapılmış, ardarda sıralı üç avlunun etrafına yerleşik, harika oymalarla süslü iki katlı bir binada bulunuyor. Vezneler birinci avlunun her ik tarafında bulunurken, hesap işlemleri ikinci avlunun üç binasında gerçekleşiyordu. Daha sonra, 1370 yılında tuğla ve kerpiçle inşa edilen, bir kaplumbağa şeklindeki Dünya Mirası Pingyao Seddi’ni ziyaret. Pingyao Seddi Konficiyüs'ün öğrencilerinin ve takipçilerine sayısına istinaden, 6 km boyunca 72 kule ve 3000 siperlerden oluşuyor. Genellikle turistlerin, eski Siheyuan'ın çatılarının oluşturduğu güzel manzarayı dört gözetleme kulesinin bir tanesinden seyredip indikleri için tenha olan Pingyao Seddi'nin yürüyüş yolunda harika ve sakin bir gezinti yapmak mümkün. Yerel bir restoranda öğle yemeğinin ardından, Pingyao tren istasyonuna transfer ve Xi'an'a hızlı trenle hareket. 3 saatlik bir yolculukten sonra kuzeybatının en büyük kenti ve Shaanxi bölgesinin başkenti Xi'an'a varış. Şehir merkezindeki otelimize transfer ve yerleşme. Yerel bir restoranda akşam yemeği. Geceleme otelde

Eskiden Chang'an olarak bilinen Xi’an, M.Ö XI. Yüzyıldan M.S. X. Yüzyılın ortasına kadar Zhou, Qin, Han, Sui ve Tang hanedanları başta olmak üzere Çin tarihindeki on üç hanedana başkentlik yapmış. Xi’an aynı zamanda İpek Yolu'nun başlangıç noktası olması ile birlikte Çin’in dünyaya açılma noktası idi. Zengin tüccarlar ve buraya gelen gezginler sayesinde, ticaretin yanı sıra bilime, sanata, değişik dillere, dinlere ve kültürlere ev sahipliği yapmış. Sabah, Xi'an'a 30 km uzaklıktaki UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Terra Cotta Ordusu’nu ziyaret etmek üzere yola çıkış. 1974'te bir su kuyusu kazan köylüler tarafından gün ışığına çıkarılan Terra Cotta Ordusu, XX. yüzyılın en büyük arkeolojik keşfi olmuştur. Qing Hanedanı’nın ilk imparatoru Qin Shi Huang Ling kendine muhteşem bir anıtmezar yaptırmış. Devasa anıtmezarın asıl görkemli bölümü, imparatorun mozolesinin doğusundaki ve hiçbiri diğerine benzemeyen askerlerin ve atların pişmiş topraktan yapılan heykellerinin yanı sıra savaş arabalarının bulunduğu büyük yeraltı mezarların yer aldığı bölümdür. Hayret ve hayranlık uyandıran bu inanılmaz ve ölümsüz ordu, 2000 yıldan fazla Çin’in ilk imparatorunun mezarını korumaya devam etmekte. Gezinin ardından yerel bir lokantada öğle yemeği için Xi'an'a dönüş. Öğleden sonra, bir yeşim taşı fabrikası ve Çin’in en önemlilerinden biri olan 13 bin metrekarelik Ulu Cami ziyaretleri. 732 yılında, Tang döneminde müslüman mahallesinde kurulan caminin şimdiki binalarının en eskileri XIV. yüzyıldan kalma. Son derece etkileyici bir yapı olan cami tamamen geleneksel Çin mimari tarzında inşa edilmiş. Son olarak, 652 yılında Tang Hanedanlığı zamanında yapılmış olan Büyük Yaban Kazı Pagodası gezisi. Akşam yemeği Tang şarkıları ve dansları gösterisi eşliğinde yerel bir restoranda bölgenin spesyalitesi olan Ravioli menüsü tadımı. Geçmişde, iyi hasat, veya daha iyi bir yaşam edinmek için yapılan tören ve dualardan oluşan bu gösteriler, geleneksel bayramlar için organize ediliyordu. Yıllar geçtikçe bu danslar ve ilahiler önemli bir değişikliğe uğramış. Başlangıçta basit hareketler ve duruşlardan oluşan bu danslar, zamanla sanatsal bir boyut kazanarak, Tang Hanedanı döneminde güzelliğin doruğuna ulaşmış. Seyredeceğiniz Tang gösterileri sanatçıların yeteneğinin, şiir sanatının, harika kostümlerin, geleneklerin ve eşsiz göreneklerin karışımı olup Çin’in müthiş tarihine gerçekçi bir bakış sergilemekte. Geceleme otelde.

Kahvaltının ardından, Şanghay'a uçmak üzere havalimanına transfer. Karşılamadan sonra, Çin'nin önemli ticaret, kültür, ulaşım, finans ve sanayi merkezlerinden biri olan Şanghay’ın merkezine transfer. Son yıllarda yaşanan ekonomik başarıların doğurduğu nüfus patlamasının sonuncuda Şanghay ülkenin en kalabalık kenti olmuş. Şanghay’a varışı takiben diğer adı Zhongshan Dong Yi Lu olan meşhur “Bund” da yürüyüş. Huangpu Nehrin boyunca uzanan kordon, XIX. yüzyılın ortalarında bütün yolcu gemilerinin yaklaştığı rıhtım ve batılıların ilk yerleşim yeriydi. Anglo-Hintli bir terim olan Bund, çamurlu kıyının üstüne inşa edilmiş iskele anlamına gelir. Yarım asır sonra, iddialı gökdelenler, Çin Bankası gibi değişik tarzlarda yapılmış neoklasik veya modern mimari örneği binalar sömürge döneminden kalma evlerin yerini almış. 1949'dan sonra bu prestijli binaların, büro, otel gibi ilk işlevleri korunmuş fakat sahipleri değişmiş. Yabancı şirketlerin yerini, şehrin en önemli sanayi ve ticari kurumları almış. Belediye, en görkemli binalardan biri olan “Shanghai ve Hong Kong Bankası” nı sahiplenmiş. Belediye, 1990'da binaları koruma altına alıp, 50 yılda bir yenilenebilecek çok yüksek kira kontratlarıyla yabancı şirketlere vererek aynı zamanda onarımlarınıda empoze etmiş. Bund, 30'lu yıllardaki “Billion Dollar” yani milyar dolarlık lakabını yeniden hak etmiş. Belediye kendini örnek gösterek yerini terk edip Halk Meydanı’na taşınmış. Eski rıhtım ise 7 metre yükseltilerek araçlara yol açmak için ağaçlar kesilmiş ve küçük iskeleler Suzhou Nehrin kuzeyine kaldırılmış. Akabinde, tarihi şehrin kalbinde yer alan ve Çin bahçelerinin çok güzel bir başka örneği olan Yu Yuan Bahçesi’ni ziyaret. Ming Hanedanı döneminde, Pan Yunduan adında bir “Mandarin” (üst düzey bir devlet memuru) 1559-1578 yılları arasında Mutluluk Bahçesi anlamına gelen 5 hektarlık bir bahçe yaptırır. Pitoresk bahçe ve köşkler, Ming ve Qing döneminin özgün mimarisinin yanı sıra güney Yangtze’nin peyzaj sanatının da iyi bir örneğini sergilemekte. Gezinin ardından otele yerleşme. Şanghay’ın aydınlatmalarını ve Pudong mahallesini 360 derece seyredebileceğiniz panoramik restoranda akşam yemeği. Geceleme otelde.

Sabah, yaklaşık bir buçuk saatlik mesafede bulunan Suzhou şehrine doğru hareket. Yol üzerinde bulunan Tongli kasabasının keşfi. Çok sayıda kanalın geçtiği, labirent gibi daracık sokakları, tarihi evleri, tapınakları, tipik lokantaları, saklı bahçeleriyle masalsı Tongli adeta bir açık hava müzesidir. Kanallarda tek kürekli geleneksel tekne ile gezi. Tongli'den 30 dakikalık mesafede bulunan Suzhou’da yerel bir restoranda öğle yemeğinin ardından, şehir turu. Yangtze Nehri Deltası'nın orta kesiminde yer alan Suzhou, tarihi şehrin içinden geçen çok sayıda kanal sayesinde Uzakdoğu'nun Venedik'i olarak bilinmekte. Kanalların iki yakasındaki tarihi evler, şirin köprüler, mekik dokuyan kayıklar şehri son derece romantik kılmakta. Ancak şehre en çok ün kazandıran, eşsiz derecede güzellikteki bahçeleridir. Çin kültüründe bahçeler ve parklar çok büyük bir önem taşıyor. Çin klasik bahçeciliğinin simgesi olarak kabul edilen Suzhou bahçeleri süs amaçlı yapay dağ, kaya, tünel, gölet, ağaç, köşk, koridor, avlu, havuz ve köprü gibi peyzaj mimarisi ve yapılarla dekore edilmiş. Suzhou’da UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınan 9 bahçeden en küçüğü (6 bin metrekarelik) fakat en etkileyicisi olan Wang Shi Yuan Bahçesi gezisi. XII. yüzyılda ilk yapılan bahçe, “Ağların Ustası Bahçesi” anlamına gelen Wang Shi Yuan ismini, XVIII. yüzyılda burayı yeniden yapılandıran ve politikadan uzaklaşmak ve doğaya yaklaşmak istediği için, kendini balıkçı (ağların ustası) olarak nitelendiren Song Zongyuan adlı sahibine borçlu. Geziden sonra, bir ipek çekme fabrikasını ziyaret. Çin İmparatorluğu'nun önemli bir ipek kumaş üretimi merkezi olan Suzhou günümüzde ipek üretiminde ülkenin önde gelen şehirlerinin başında gelmekte. Akabinde, yaya alanı ve şehrin en çok gezilen yeri olan Pingjiang Lu Sokağı’nın keşfi. Manzaraları, kanalın iki tarafındaki beyaz boyalı evleri, küçük köprüleri ve sanatçı atölyeleriyle bu dar sokak, kanalın kenarında harika görüntüler sunmakta. Akşamüstü Şanghay'a dönüş. Akşam yemeği ve geceleme otelde.

Kahvaltının ardından, otelden hareket ederek Fransız mimarisiyle, çin geleneklerinin birleşmesiyle muhteşem bir mahalle olan eski “French Concession” bölgesini gezerek Şanghay'ın keşfine devam. Daha sonra, 1952 yılında kurulan ve Çin sanatının gelişimini kronolojik sıralama ile sergileyen Şanghay Müzesi’ni ziyaret. Galerileri Ming ve Qing dönemi mobilya, resim, bronz, heykel, seramik, kaligrafi, yeşim koleksiyonlarının yanı sıra sikkeler, mühürler ve etnik grupların sanat eserlerini barındırmakta. Yerel bir restoranda öğle yemeğinden sonra, Yeşim Buda Tapınağı’nı ziyaret. Şehrin kuzeybatısında bulunan tapınağın adı 1882'de Birmanya'dan Çin'e bir rahip tarafından getirilen iki Buda heykelinden gelmekte. Bir tanesi beyaz yeşimden oyularak değerli taşlarla bezenmiş, yaklaşık bir ton ağırlığında ve 1.9 metre boyunda “Oturan Sakyamuni” dir. Daha küçük olan diğeri ise bir yatak üzerinde uzanmış “Yatan Buda” dır. Gezinin ardından, 1999'dan beri bir kilometrelik kısmı yayalar için ayrılmış olan Şanghay’ın en önemli alışveriş caddesi Nanjing Lu’da serbest zaman. Çeşme, büyük bronz tripod ve dev bir televizyon ekranının bulunduğu, Şanghay’in en büyük meydanı olan “Yüzyıl Meydanı” Nanjing caddesinin orta kısmında yer almakta. Şanghay bütün Çin'de akrobasi gösterileri ile tanınır. 1956'da kurulan Shanghai Akrobasi Topluluğu, tüm Çin'de olduğu gibi yurt dışında da gösteriler yapmakta ve tüm gösterileri her zaman mükkemel bir şekilde gerçeklenmekte. İnanılmaz beceri ve zarafetlerinden dolayı, çeşitli Uluslararası akrobasi yarışmalarında yüzlerce altın madalya kazanmışlar. Barlar, diskotekler, yaya sokakların bulunduğu hareketli ve şık bir mahalle olan “Xintiandi” de akşam yemeği. Geceleme otelde.

Kahvaltının ardından, havalimanına transfer ve Guangxi eyaletinin kuzeyinde, Lijiang veya kısaca Li Nehri kıyısında yer alan Guilin şehrine uçuş. Karstik kaya oluşumları, 300 metreye kadar yükselen tepeleri, gizemli mağaraları, yemyeşil bitki örtüsü ile doğa cenneti Guilin bölgesi UNESCO tarafından Dünya Doğa Mirası Listesi’ne alınmış. Guilin’e varışı takiben otele yerleşme. Yerel bir restoranda öğle yemeğinden sonra, kireçtaşı oluşumları ve rengarenk aydınlatmasıyla harika bir görsel şölene şahitlik edebileceğiniz “Kamış Flütü Mağarası” gezisi. Sarkıt ve dikitler, kalker sütunlar ve kıvrımlardan oluşan bu olağanüstü jeolojik oluşumlar, Çinlilerin hayal gücünü uyandırmak için özentili bir şekilde ve çok renkli ışıklandırılmış. Burada, tablodan çıkmış gibi arslanlara, ejderhalara, balkabaklarına, sihirli incilere, âlimlere, ölümsüzlere rastlayabilirsiniz. Akabinde, Guilin’in kuzeydoğusundaki Fubo Tepesi gezisi. Burada yükselen sivri kaya, general Han Ma Yuan’ın anısına “Dalgakıran” lakabı ile adlandırılmış. Tepeye çıkan dik merdivenlerin yarı yolundaki terasta dev bir kazan ve bugün artık yok olan bir tapınaktan gelen 1650 yılında dökülmüş 2,5 tonluk bir çanı görebilirsiniz. Yukarıdan nehrin diğer tarafında uzanan doğu tepelerinin güzel manzaralarını seyredebilirsiniz. Akşamüstü Guilin’e dönüş. Akşam yemeği ve geceleme otelde.

Sabah, şairlere ve ressamlara ilham kaynağı olan Lijiang Nehri’nde tekne gezisi için hareket. Bu bölgede hava genellikle sıcak ve nemli olduğundan dolayı meydana gelen hafif sis Guilin’de ve Li Nehri’nde masalsı manzaralar oluşmakta. Muhteşem bir doğa dekorunun ortasında yer alan Guilin, şehrin kendi güzel görümümlerinden dolayı da ayrıyeten övünmekte. Guilin'de insanlar doğanın güzelliği ile uyumlu ve ahenk içinde bir yaşam kurmuşlar. Hafif sisler içinde uzanıp giden nehrin harika manzarası, Çin'in bütün ressamlarını ve artistlerini etkilemiş. Guilin ve Yangshuo şehirlerini ayıran 83 kilometrelik yol boyunca, yemyeşil bitkilerle kaplı karstik sivri tepeler ve kayalar, bambu ormanları, sandallarıyla balıkçılar, pitoresk küçük balıkçı köylerinden oluşan birbirinden güzel manzaralar art arda sıralanmakta. Öğle yemeği teknede. Öğleden sonra Yangshuo'ya varışı takiben tarihi kasabada serbest zaman. Batı tarzı kafeleri ve barları, Hollywood yapımı filmleri, Bob Marley’in nakaratları ve muzlu krepleriyle çok turistik olduğu için artık tipik bir Çin şehri değilse de Yangshuo dolaşmak, manzarayı seyretmek, alışveriş yapmak ve keyifle bir kahve içmek için hoş bir yer. Gezinin ardından, akşamüstü Guilin tren istasyonuna transfer ve iki buçuk saatlik bir hızlı tren yolcululuğu ile Guangzhou’ya hareket. Akşam yemeği kumanya şeklinde. Guangzhou’ya varışı takiben kentin ticaret ve finans merkezi olan Huangshi Donglu'da yer alan otelimize transfer ve yerleşme. Geceleme otelde.

Guangdong eyaletinin başkenti ve eski adı Kanton olan Guangzhou, coğrafi yapısı, iklimi, dili, folkloru ve kendine özgü yemekleriyle Şanghay ve Pekin’den sonra Çin’in en büyük şehridir. Çok sayıda suyollu kanalın aktığı Çin’in en büyük liman kentlerinden olan Guangzhou, Çin’in üçüncü büyük nehri Zhu Jiang (İnci Nehri) deltasının verimli topraklarında kurulmuş. Tarihi dokunun yanı sıra kent oldukça modern bir görünümde sergiler. Günümüzde Guangzhou, ülkenin bu en büyük fuarı olan, ilkbahar ve sonbahar aylarında düzenlenen “Canton Fair” ile tanınmakta. Kahvaltının ardından, Guangzhou’ya hareket. Tarihi merkezde bulunan şehrin en önemli yapısı “Chen Ailesi’nin Atalar Tapınağı’’nı gezisi. XIX. Yüzyılda, Kanton'da oldukça güçlü bir tüccar klanı oluşturan Chen Ailesi’nin üyeleri atalarına tapmak için bu tapınakta toplanırlardı. Buraya merhumların isimleri ve eylemleri yazılı olan tabletler bırakırlardı. Atalarının şanından faydalanarak, yaşayan üyeler üzerlerine prestijini yansıtmak amacıyla, ölen ataları için görkemli törenler düzenlerlerdi. Chen ailesi tarafından 1894 yılında Konfüçyüsçülük geleneklerine göre inşa edilen zarif dekorasyonlu tapınak, resepsiyon salonu, ibadet salonu ve toplantı salonundan oluşmakta. Ziyaretin ardından, Guangzhou’nun en büyük açık hava pazarı “Qingping” de gezinti. Yerel bir restoranda öğle yemeğinden sonra tren istasyonuna transfer ve hızlı trenle Guangzhou’nun güneydoğusunda bulunan Hong Kong’a hareket. İki saatlik bir yolculuğun ardından, Denizi’ne açılan deltanın ağzında yer alan Hong Kong’a varış. Doğu Kowloon semtinde yer alan otelimize yerleşme. Akşam yemeği, Aberdeen Limanı’nda bulunan ve pek çok film çekiminde de kullanılmış olan dünyanın en büyük yüzen restoranı Jumbo'da. Geceleme otelde.

Hong Kong yaklaşık 236 adadan ve anakaranın bir kısmından oluşmakta. 1842 ve 1997 yılları arasında Birleşik Krallık'a bağlı olan kent, bugün Hong Kong Special Administrative Region statüsünü kazanıp Çin Halk Cumhuriyeti’ne bağlanan özel bir yönetim bölgesidir. İdari olarak “SAR” gökdelenleriyle ünlü ve tüm bölgeye ismini veren Hong Kong Adası, “dokuz ejderha” anlamına gelen Kowloon ve Yeni Topraklar olan “New Territorries” olmak üzere üç ana bölgeden oluşmakta. Hong Kong, metropolün semalarına yükselen sayısız gökdelenin gölgesi altında kalan egzotik pazarları, “yüzen halkın” yaşadığı tekneleri, Budist tapınakları ve lüks alışveriş merkezleriyle tam bir tezatlar kentidir. Kahvaltının ardından, şehir turu için hareket. İlk önce adanın en çok ziyaret edilen, en güzel evlerin bulunduğu Hong Kong Adası'ndaki Victoria Tepesi’ne çıkış. Şimdi füniküler olan “Peak tramvayı” 1888'de yapılmadan önce, burada oturan batılıları hamallar çekçeklerle götürüyordu. Tepeden Hong Kong’un, kowloon’un, Macau’nun ve limanı ile ünlü Aberdeen’in eşsiz manzaralarını görebilirsiniz. Tayfunlara karşı doğal korunan bu barınakta “Yüzen halk” olarak adlandırılan on binlerce insan Aberdeen limanında ki geleneksel ahşap jonk teknelerinde yaşayıp adeta bir yüzen şehir oluşturmakta. Vergilerini yumurta ile ödeme alışkanlıkları olduğu için “yumurta halkı” lakabı verilen Tanka kabilesi binlerce yıldır yaşamını bu şekilde sürdürmekte. Aberdeen limanında sampan kayıkları ile geziden sonra, Hong Kong Golf Club’ün ve en rağbet gören plajların bulunduğu “Repulse Bay” in etkileyici körfezinin keşfi. Son olarak, Stanley Village gezisi. Eski bir korsan yatağı ve sonra da bir balıkçı köyü olan Stanley ismini burada inşa edilen bir İngiliz kalesinden almakta. Günümüzde Stanley’de varlıklı Hong Konglular ve bazı yabancılar yaşamakta. Ayrıca Stanley 1973'ten bu yana, hafta sonu kurulan yerel bit pazarı ile de tanınır. Yerel bir restoranda, buharda pişen bir çeşit mantı olan Hong Kong’un en meşhur yöresel yemeği “Dim Sum” dan oluşan öğle yemeğinden sonra otele dönüş. Öğleden sonra, sahildeki “Avenue of Stars” caddesinde istediğiniz gibi dolaşabilmeniz ve son alış verişleri yapabilmeniz için serbest zaman. Akşamüstü, popüler balıkçı pazarı ile meşhur Lei Yu Mun balıkçı köyüne hareket. Burada yerel bir lokantada akşam yemeğinin ardından, havalimanına transfer ve Türk Hava Yolları ile saat 22:45’te İstanbul’a hareket.

Saat 05:05'da İstanbul’a varış.