Türk Hava Yolları ile, Atatürk Havaalanından saat 08:20'da hareket ederek 10:35'te sempatik mızıkacılarıyla tanıdığımız ve Kuzey Denizi'nden 60 kilometre uzakta olmasına rağmen kültürel bir liman kenti olma özelliği taşıyan
Bremen'e varış. Karşılama ve Bremen'in Orta Çağ bölgesi olan
Schnoor'a hareket. Bozulmamış tarihi dokusu, taş ve tuğla yapımı evleri ile göz dolduran, bir zamanların balıkçı ve tüccarlarının masalsı mahallesinde, öğle yemeği için 1 saat serbest zaman. Daha sonra Almanya'nın en ünlü şövalyesi Roland'ın beş buçuk metre yüksekliğindeki heykeli ve eski
Belediye Sarayı'na ev sahipliği yapan, pazar yeri meydanı
Marktplatz'a doğru yürüyüş. Yol üzerinde
Bremen Katedrali gezisi. Katedraldeki Kraliçe Christina'nın 17.yüzyılda armağan ettiği süslü Barok Kürsü ve mumya mezarlar ile şehrin harika manzarasını izleyebileceğiniz devasa ikiz kuleler ilgi çekicidir.
UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan, 15. yüzyıldan kalma
Belediye Binası, 1612 de eklenen Rönesans cephesiyle etkileyici bir görünüm kazanmış. Meydanda bulunan ve Kentin özgürlüğü ile kiliseden bağımsızlığını simgeleyen devasa
Roland Heykeli ve
Bremen Mızıkacıları şehir turuna renk katacaklar. Yürüyüşün sonunda, çok kısa olmasına rağmen sanat galerileri ve hediyelik eşya dükkanları ile ilginizi çekecek
Böttcher Caddesi'nde serbest zaman. Ardından otele yerleşme. Akşam yemeği ve geceleme otelde.
Sabah, kahvaltının ardından,
Hamburg'a hareket. Almanya'nın Berlin'den sonra en kalabalık ikinci şehri ve Avrupa'nın da ikinci büyük limanı olan
Hamburg,
Elbe ve
Alster Nehirleri'nin kesiştiği noktada bulunan bir kanallar şehridir. Bu nedenle de şehirde ikibinin üzerinde köprü bulunmakta. 2.Dünya Savaşı'nda tamamiyle harap olan şehir, savaş sonrası aslına uygun olarak yeniden yapılmış. Günümüzde şehrin 1200 yıllık geçmişe sahip tarihi yapısı, Gotik mimari örnekleri, köprüleri ve doğal güzellikleri, tüm dünyadan gelen gezginleri çekmekte. Şehrin karakteristik silüeti, kiliselerinin beş etkileyici kulesinden oluşmuş. Sabah, geziye 132 mt. lik " Michel " lakaplı kulesiyle ünlenmiş
St. Michel Kilisesi ile başlayacağız. 1762 senesinde, tamamiyle tuğladan yapılmış olan yapı, kuzey Almanya'nın en güzel barok kiliselerinden biridir. Daha sonra, yürüyüş yolu üzerinde,
Deichstrasse Kıyısı ile
Nikolaifleet Kanalı arasında kalan ve eski Hamburg'un gerçek bir yansıması olan, 17/18. yüzyıllar orta sınıf evlerini ve eski depoların restore edilmiş cephelerini keşfederek etkileyici Neo-Rönesans stilindeki
Belediye Sarayı'nın bulunduğu
Rathausmarkt meydanına gideceğiz. Şehrin en işlek bölgesi olan Rathausmarkt alışveriş merkezleri, kafeleri ve restoranları ile insanların eğlenceli vakit geçirdikleri bir alandır. Buradaki Belediye Sarayı 1897 yılında
Martin Luther tarafından dizayn edilmiş ve cephesi, Charlemagne'den Francis II'ye kadar, yirmi Kral ve Alman İmparatorunun bronz figürleriyle dekore edilmiş. Elbe'nin kollarından biri olan Alster boyunca yürüyerek, şehrin ortasında büyük bir gölet olan
Binnenlaster'a varış. Ardından, Kuzey Almanya'nın en büyük barok orgunu barındıran, Gotik stildeki
St. Jacques Kilisesi gezisi. Öğle yemeği için 1 saat serbest zamanın ardından, Alman sanatının yaklaşık 7 yüzyılının sergilendiği
Kunsthalle Güzel Sanatlar Müzesi'ni ziyaret. Müzede Alman resim sanatının yanında Hollanda ekolünden Rembrandt, Ruysdael, J. Steen ve Fransız ekolünden Courbet, Monet, Rodin, Cezanne, Gauguin'in eserlerini de görebilirsiniz. Müze gezisinden sonra, günün programını şehir merkezinin hemen yakınında yeni oluşan bir semt olan
Hafen City' yi keşfederek bitireceğiz. Bu çalışma, Hamburg limanının eski bir bölümünün yeniden yapılandırılması ve rehabilitasyonu için İsviçre mimarlık firması Herzog & de Meuron tarafından hazırlanmış Avrupa'daki en büyük kentsel kalkınma projesidir. 2150 kişilik büyük ve 550 kişilik küçük salonları bir kültür abidesi olan
Elbe Filarmoni Binası'nı dışdan gördükten sonra , Hansa Birliği'nin eski başkenti
Lübeck'e hareket. Akşam yemeği ve geceleme otelde.
Sabah,
Dünya Mirası listesinde bulunan kentin tarihi mahallelerinin yürüyerek keşfi: Şehrin girişini gösteren bir simge haline dönüşmüş olan
Holstein Kapısı ile tura başlıyoruz. Ardından, tuğladan yapılmış gerçek bir Gotik mücevher olan
gezisi. Kilisenin 125 mt. yüksekliğindeki iki kulesi, adeta şehrin çatısı gibi durmakta. İçerisi sanat eserleriyle dolu olan kilisede bronz bir Kutsal Kap ve Geç Gotik bir Altar Panosu'nu da görebilirsiniz. Ardından Buddenbrook Ailesi Evi gezisi. Bu ev, çok güzel bir Rokoko Cephe'nin arkasında, Heinrich Mann ve 1929 Nobel Edebiyat Ödülü'nü alan kardeşi Thomas Mann'a adanmış bir müze barındırmakta. Thomas Mann'ın Buddenbrook Ailesi adlı romanında, hikayenin ana konusu olan Patrisyen Aile bu binada yaşamaktadır. Öğle yemeğinin ardından, Lübeck'liler tarafından 1229 senesinde kurulup, birliğin Lübeck'den sonra ikinci büyük limanı olan Wismar'a hareket. Devasa Saint-Nicolas Kilisesi şehrin kısa sürede ulaştığı refahın simgesidir. Ardından, şehrin kalbindeki kare Pazar Meydanı'na varış. Meydandaki en eski ev olan Alter Schwede'i (ihtiyar İsveçli) gotik tuğla duvarlarından hemen tanımak mümkün. 1380'lerde inşa edilen bu bina, o dönemdeki İsveç hakimiyetini anımsatır. Meydanın güney doğusunda göreceğiniz Wasserspiele Hollanda Rönesans'ı stilinde yapılmış bir su terazisi olup, asırlar boyu şehrin su ihtiyacını karşılamış. Öğle yemeği için 1 saat serbest zamanın ardından, Rostock'a hareket. Yol üzerinde, harika bir gotik tuğla yapı olan Sistersiyen Bad Doberan Manastır'ı gezisi. Manastırda, altın bir sunak ve meşeden oyulmuş bir kutsal kap gibi çok ilginç sanat eserleri görebilirsiniz. Rostock'a varışta, otobüsle şehir turu ve tarihi evlerle çevrili Kröpeliner Sokağı'nda yürüyüş. Rostock Limanı'nın harika manzarasını seyrettikten sonra otele yerleşme. Akşam yemeği ve geceleme otelde.Sabah,
Starlsund'a hareket. Kuruluşundan beri gelişimini deniz ulaşımı ve ticaretine borçlu olan, göllerle çevrili
Starlsund ,
Rugen Adası'ndan Baltık Denizi'nin bir koluyla ayrılır. Lübeck'den esinlenerek yapılmış gotik tuğla yapılar şehrin karakteristik görünümünü oluşturur. Belediye Binası'nın zengin dekorlu ve sivri çatılı cephesini en iyi, eski pazar yerinden görmek mümkün. Hemen yanındaki
Saint-Nicolas Kilisesi, Fransız Katedralleri örnek alınarak yapılmış. Bu nedenle, tuğla yapılarda pek görülmeyen istinad kemerlerini bu yapıda görebilirsiniz. Kilisenin içindeki bazı pilpayelerin üzerinde ve şapellerde, günümüze kadar korunmuş Gotik Freskleri de görmek mümkün. Pazar Yeri Meydanı'nda serbest zamanın ardından iki kilometreden fazla bir köprü ile ana karaya bağlanan
Rugen Adası'na hareket ve varışta öğle yemeği için 1 saat serbest zaman. Ada, harika kayın ormanları, engebeli kıyı şeridi, kumlu plajları ve kireçtaşı uçurumlarıyla çok çeşitli manzaralar sunmakta . Bu kıyılarda, huzur verici bir öğleden sonra geçirip ardından homojenliğini günümüze kadar korumuş olan, neo-klasik Putbus ve Sellin Şehirlerini keşfettikten sonra
Schwerin'e doğru yola devam. Akşam yemeği ve geceleme otelde.
Sabah, göl ve orman manzaralarının ortasında konumlanmış, Kuzey Almanya'nın sakin ve huzurlu yüzü
Schwerin'in keşfi. Burada göreceğiniz manzaralar sizleri hayran bırakacak. Özellikle göllerdeki yansımalar fotoğraf sevenleri çok mutlu edecek. Varışta, 1845-1857 yılları arasında, Mecklenburg-Schwerin Büyük Dük'ü için inşa edilen, bazı gotik ve barok alıntılara rağmen neo-rönesans tarzında olan Şato'nun gezisi. Binanın dış görünümü Fransa'da ki Chambord Şatosu'nu anımsatmakta ve binalarının tamamında 400 den fazla oda bulunmakta. İçerisinde çok sayıda Alman Porseleni ve tablodan oluşan sanat eseri sergilenmekte. En muhteşem bölümü ise, hiç şüphesiz freskleri, armaları ve Carrara Mermerleri ile taht odasıdır. Öğle yemeği için 1 saat serbest zamanın ardından, merkezinde kanal ve etrafı barok heykellerle süslü, haç şeklinde bir gölet bulunan bahçelerde gezinti . Daha sonra, kanallarda kısa bir tekne turu. Daha sonra
Lüneburg'a hareket. Akşam yemeği ve geceleme otelde.
Sabah, Hansa Birliği'nin en iyi korunmuş şehirlerinden biri olan
Lüneburg'un keşfi. Tuz ticareti, 10.yüzyıldan itibaren şehrin zenginlik kaynağı olmuş. Tuğla evleriyle öne çıkan tarihi şehirde yürüyüş.
Pazar Yeri Meydanı'nda muhteşem barok cepheli
Belediye Binası'nı görüp çevreyi gezdikden sonra, geçmişte tuzun yüklendiği rıhtımlara doğru yürüyüş. Kıyıda hala, eskiden tuz yüklemek için kullanılan tarihi bir vinci görmek mümkün. Son olarak,
Am Sande Meydanı'nda burma tuğladan yapılmış, merdiven şeklinde dik çatıları olan geleneksel binaların görülmesi. Öğle yemeği için 1 saat serbest zaman ve ardından, Hamburg Havalimanı'na transfer. Türk Hava Yolları ile saat 18:30 hareketle saat 22:45'de İstanbul'a varış.