Maya kültürü uzun zamandır hep ilgimi çekerdi. Orta Amerika´nın olağan üstü Maya - Aztek tarihini fırsat buldukça incelemifl ama yerinde görme fırsatım olmamıştı; geçen ay Koptur ile yaptığımız Meksika - Guatemala turuna kadar. 17 gün süresince Maya ve Aztek sanatına doyduk, kültürlerini soluduk. Dilerseniz gün gün, satır başları ile bu muhteflem yolculuğu anlatmaya çalışayım. Önceden gidenlerin anılarını canlandırırken gitmek isteyenlere de kısaış bilgiler vermiş olayım. Madrid üzerinden Mexico City´e giderken büyük bir heyecan içindeydim. Mayaların akrabaları nı görecek, eserleri arasında dolaşacaktım. Bu duygular içinde yaklaşık on altı saat uçtuk…
Şerif Antepli / Teotihuacan´da Güneş Tapınağı
İlk durağımız, Mexico City. Aztekler döneminde "Ulu Tenochtitlan" denilen bu şehir çevresiyle yirmi üç milyonluk bir nüfusa sahip. İlk durak olan Hükümet Sarayında ünlü İspanyol ressam Diego Rivera´nın Meksika´nın tarihini çizdiği dev freskleri incelerken zamanda yolculuk yapıyorsunuz. Daha sonra harika bir nehir turunda Meksika müzikleri eşliğinde öğlen yemeği. Ve sonra da umutların, umutsuzlukların ve acıların ressamı Frida Kahlo&Acute;nun evini ziyaret. İlginç bir evlilik yaşadığı Diego Rivera´nın maya koleksiyonları ile Frida'nın resimlerinin ve tabii anılarının dolu olduğu ünlü Mavi Ev´leri… Günün sonunda ise bir Osmanlı eserini ziyaret ettik. Sultan Reflat´ın Meksika halkına hediye ettiği, gövdesi İznik çinileriyle kaplı saat kulesini…
Chapultepec Parkındaki Meksika Ulusal Antropoloji müzesini ziyaret ettiğimizde neden sadece burası için iki gün ayrllmadığına üzülüyorduk. Muhteşem antropolojik, etnografik ve arkeolojik koleksiyonlar arasında dolaşırken karşımıza çıkan müzenin baş eseri Aztek Takvimi olarak bilinen dairesel Güneş Taşı'nın önünde sırasıyla fotoğraflar çekildik. Müzede gördüklerimizin ve göremediklerimizin listesini yapsak kitap olur…
Bir zamanlar en büyük bir din merkezi olan ve "Tanrıların Yeri" anlamına gelen Teotihuacan´a giderken Meksika'nın başta gelen içkileri olan Tequila ve Pulque degüstasyonu gördük… Günefl Piramidi, Ay Piramidi, Ölüler Yolu, büyük Tanrı "Tüylü Yılan"a ithaf edilen Quetzalcoatl Tapınağı, Kelebekler Sarayı´nın yer aldığı muazzam bir arkeolojik park… Piramitlere tırmanan Mayaları görür gibi oluyorsunuz. Daha sonra, "Melekler şehri" olarak adlandırılan Puebla´ya hareket.
Birer şamdana benzeyen dev kaktüslerin arası nda yol alarak, Meksika'da onlarca Dünya Mirası listesinde yer alan yerleşim yerlerinden biri olan, "Yeşim Şehri" Oaxaca´ya varış.
Kutsal bir gömü yeri olan ve ölülerin yeri anlamı na gelen Mitla Antik Kenti. Duvarları geometrik biçimli mozaik tafllarla bezeli özgün bir mimariye sahip. Daha sonra iki bin yaşındaki kırk metrelik boyu ile dünyanın en ünlü ağacının bulunduğu Santa Maria del Tule´ye varış… Ve sonra yerel el sanatı ürünlerinin satıldığı rengarenk bir pazarda kendinizi kaybediyorsunuz…
Teoman Cimit / Teotihuacan, genel görünüş
Kıyılarında timsahlar gördüğümüz 25 kilometre uzunluğundaki ve yer yer 1000 metreyi bulan falezleri ile Sumidero kanyonunda tekne turu. Timsahların, maymunların, bin bir renkli kuflların süslediği bu etkileyici kanyonda İspanyol işgalinden kaçabilen bazı Mayalar bin metreden nehre atlayarak hayatlarına son vermişler.
Rengarenk giysili köylülerin tezgahlarıyla büyük bir kargaşa oluşturduğu pazarı ile olağanüstü bir mimariye sahip harika bir kent olan, 1528'de erken sömürge döneminde kurulan San Cristobal.
Oldukça ilginç bir kilisenin bulunduğu San Juan Chamula köyüne hareket. Tzotzil - Maya yerlilerin yaşadığı köyün kilisesinde fotoğraf çekmek yasak. Çekenler görüldüğünde hapse atılıyor veya flehrin dışlına sürülüyorlar! Zemini çam yaprakları ile kapı loş ışıklı kilisede Hıristiyanlık ve flamanizmin bir karışımından oluşan ayinler yapılıyor. Şaşırtıcı yöntemlerle kötü ruhlar kovuluyor. Cocacola ile gelen ve onu tanrılarına sunan, adayan yerlilerle dolu. Daha sonra, Maya uygarlığının en önemli antik kentlerinden biri olan Palenque'ye doğru yol alırken türkuaz rengi sularından ismini alan Agua Azul şelalelerine rastlıyoruz.
Meksika'da özellikle görmeyi hayal ettiğim Palengue harabeleri. Nahuatl yerli dilinde Quetzal Dağı olarak bilinen Tumbala Dağları'nın eteklerinde, tropikal ormanların ortasında olağanüstü tarihi bir dekor! VII. Yüzyılda 68 sene hüküm süren, ki Mayalarda ortalama ömrün 30 yıl olduğu söyleniyor, büyük hükümdar Pacal´ın döneminde altın çağını yaflayan bir bölge. Büyük Saray, Kral Pakal´ın mezarının çıkarıldığı Yazıtlı Tapınak-Piramit, Güneş Tapınağı, Pacal'ın oğlunun ve karısının piramitleri… Hangisine bakacağınızı şaşırıyorsunuz. Pacal'ın lahdinin yer aldığı piramite yasak olduğu için girememenin üzüntüsünü yaşıyorum. (Erich von Daniken, Tanrıların Arabaları kitabında lahit kapağındaki Pacal çizimlerinin uzay gemisini kullanan bir astronot olabileceğini yazar…)
Aklımız Palengue'de kalarak Campeche'ye hareket ediyoruz. Önce bu kenti ve sonra da dış duvarları dekoratif figürlerle süslü Uxmal'da dolaşıyoruz.
Ümit Kuru / Chichen Itza, Kukulkan Piramidi
|
Ve bir başka muhteflem antik kent, Chichen Itza! 365 basamak ile Maya takvimini simgeleyen ve Tüylü Yılan Tanrısına ithaf edilen Kukulkan Piramidi; jaguar ve kartal motifleriyle süslenmiş Savaşçılar Tapınağı; Maya dünyasının en büyük örneği olan "Juego de Pelota" top oyun sahası gibi yapıları gezerken o günlerde yaşıyor olduğumuzu düşündük… Yağmur Tanrısı Chac Mool için kurbanların canlı canlı olarak atıldığı kutsal kuyu Cenote´de sanki feryatlar duyduk! Gözlemevi Caracol´u keyifle izledik.
Cancun. Las Vegas'ın Karayip Denizi kıyısına kurulmuş bir örneği. Yirmi yıllık geçmişi olan Cancun'da dizi dizi oteller, yorucu bir gezi sonrası bir bakıma dinlenme vahaları gibi…
Kırk kişililik bir uçakla Meksika'dan Belize´ye geçiş. Buradan birkaç saatlik kara yolu ile Guatemala'ya giriş. Ve Flores´in yakınlarında, Peten Itza Gölüne bağlı Petenchel Lagünü´nün özel bir ekolojik rezervinde yer alan otelde sabaha kadar susmayan maymunlarının seslerini dinleyerek geceleme, papağanların sesleri ile uyanış!
|
Ümit Kuru / Chamula Köyü sakinleri
|
Teoman Cimit / Guatemala City, şehir meydanı
Yağmur ormanlarındaki Peten bölgesinde yer alan ve dünyada Unesco tarafından hem Dünya Kültür Mirası hem de Dünya Doğa Mirası listesine alınmış olan tek örnek Tikal Ulusal Parkı. Matematik, astronomi ve sanat konularında döneminin en geliflmifl merkezlerinden biri olan Tikal ören yeri, saray, tapınak-piramit, tören platformu, adak taşı, top oyun sahası, teras, stel, yol ve buhar hamamı gibi 3.000 civarı nda yapıdan oluşmakta. Tropikal ormanın arası nda kuşların ve maymunların sesleri eşliğinde yürüyerek Plaza Mayor Meydanı, Büyük Jaguar Tapınağı, Maskeler Tapınağı ve yüksekliği 64 metreye ulaşan Orta-Amerika'nın en yüksek piramidi "Çift Başlı Yılan" Tapınağı´nı ziyaret…
|
Guatemala City'de Anayasa Meydanı´nı gezdikten sonra yine yollara koyularak 2200 metre yükseklikte çam ağaçların ortasında yer alan Chichicastenango'yu ziyaret. Aziz Tomas Kilisesi de yine flaman ve Hıristiyanlığın karışımından oluşan ilginç ayinlerin yapıldığı bir yer. Yine fotoğraf çekmek yasak! Ve omuz omuza dolaşılabilen, renkli geleneksel giysili kadınların satış yaptıkları pazaryeri. (Eşlerinin kahvehane yerine tarlada çalıştıklarını öğrendik…)
Yükseklikleri 3000-3500 metre arası değişen San Pedro, Toliman ve Atitlan yanardağların eteklerinde yer alan 1500 metre yükseklikteki ve dünyanın en güzel göllerinden biri olan Atitlan Gölü´nde tekne turu.
1500 metre yükseklikteki kolonyal kent Antigua. 1773'deki depreme kadar Guatemala'nın başkenti olan Antigua'nın Agua (Su), Fuego (Ateş) ve Acatenango yanardağlarının eteklerine kurulan Latin Amerika´nın en güzel sömürge şehirlerinden biri olduğu söyleniyor.
Barok mimarisinin en güzel örneklerinden olan La Merced Kilisesi, San Francisco Katedrali, Convento de Capuchinas Manastırı kentin önemli yerleri arasında. Yerel müzikleri dinlerken yine yerel yemeklerden oluşanan öğlen yemeği sırasında turun bitişinin hüznü günlerce süren yol yorgunluğu ile karışıyordu…
|
Şerif Antepli / Nehirde satıcı bir kadın
|