09 Nisan 2020 Perşembe Antalya - Faselis - Kekova - Myra - Kaş
Sabah, Taksim ve Kadıköy'den Sabiha Gökçen Havaaalanı'a transfer.
Pegasus Havayolları'nın saat 08:00'deki uçuşu ile Antalya'ya hareket ve 09:20'de varış.Karşılama ve Kemer yakınlarındaki
Faselis'e doğru yola devam. İ.Ö. 333'de Büyük İskender'i altın taçla karşılamaları şehir tarihinin en renkli sayfalarından biridir. İskender'den sonra bir çok kere el değiştiren Faselis, İÖ. 167'de Likya Birliğine üye olup birlik sikkeleri basar. Bir süre komşu kent Olympos ile korsanların talanlarına maruz kalmasının ardından İ.Ö. 43'de Roma egemenliğine girer ki, bu dönem şehirde yeniden yapılanma ve Faselis Antik Kenti'nin Akdeniz'e uzanan küçük bir yarımada üzerinde İ.Ö. 7.y.y.'da Rodos'lu Kolonistler'ce kurulduğu söylenir. Kuruluş efsanesinde kolonistlerin yöre halkına mısır ekmeği veya kurutulmuş balık önerilerine, arpa ekmeği ve tuzlu balık isteği ile cevap verildiği anlatılır. Coğrafi konumu önemli bir liman kenti olduğunu gösterir. Biri yarımadanın kuzeyinde diğeri kuzeydoğuda üçüncüsü ise güneybatı kıyısında yer alan üç limana sahiptir. Limanları, agoraları ve şehir sikkeleri üzerindeki gemi betimlemeleri Faselis'in ticari liman hüviyetini vurgular. Faselis gezisinin ardından
Aziz Nikolaos Kilisesi ve Myra Antik Kenti'nin bulunduğu Demre'ye hareket. Kısa bir yolculuktan sonra, ilk olarak Aziz Nikolaos Kilisesi'ni ziyaret. 3'ncü yüzyılın ikinci yarısında Patara'da doğup Myra'da piskoposluk yapmış olan Aziz Nikolaos'ın saygın dini kişiliği öldükten sonra aziz mertebesine ulaşmasını sağlamış. Aziz Nikolaos, Hollanda ve İngiliz dillerinde Santa Klaus olarak tanınmış ve Kuzey Avrupa ülkelerinde çocukların koruyucusu ve sevindiricisi
Noel Baba geleneği Aziz Nikolaos inancıyla bütünleştirilerek yarı dini ve çok popüler efsanevi bir kişinin yaratılmasına sebep olmuş. Noel Baba hep karlar ve kızaklar üzerinde tasfir edilsede esasa yaşadığı yer Akdeniz kıyısındaki Myra'dır. Burada bulunan Aziz Nikolaos Kilisesi, Bizans sanat tarihinin önemli bir anıtı ve Orta Bizans Dönemi'nin seçkin bir örneğidir. Kiliseyi gezdikten sonra Myra Harabeleri'ne doğru devam.
Myra Antik Kenti, aynı adı taşıyan ova üzerinde kurulmuştur. Myros Nehri'nin (Demre Çayı) batısındaki ulaşıma elverişli kanal ile şehrin denizle bağlantısı sağlanmaktaydı. Kanalın diğer yanında yer alan
Andriake (Çayağzı) Limanı'ndan da bölgenin deniz ulaşımı ve ticareti yürütülmekteydi. Myra Antik Kenti özellikle Likya Dönemi kaya mezarları ve Roma Dönemi tiyatrosu ile ünlüdür. Buradaki tiyatro maskı şeklindeki taş friz kabartmaları ve kaya mezarları çok etkileyicidir. Myra gezisinden sonra , öğle yemeği molası ve ardından
Kekova Batık Şehri'ni keşfetmek üzere Üçağız'a hareket.
Üçağız, Kekova Körfezi kıyısında, Antik Theimussa Kenti harabeleri üzerine kurulmuş ufak ve sempatik bir köydür. Karayolu ile Kekova'yı birbirine bağlar. Kıyısında, çok romantik bir görüntü veren yarı batık mezarlar görebilirsiniz. En önemliside buradan bineceğiniz balıkçı tekneleriyle
Antik Dolkisthe Kenti'nden kalma batık harabeleri keşfedebilirsiniz. Bu şehir 2. yüzyılda depremlerle yok olmuş. Burada bir
tekne turu yaptıktan sonra,
Kaş'a doğru yola devam.
Kaş, Antiphellos Antik Kenti'nin günümüze kadar yaşayan uzantısıdır. Meis Adası'nın karşısında ve muhteşem koyların ortasında bulunan bu eski balıkçı kasabasının dar sokakları, küçük ve sempatik cepheli evleri, renkli dükkanları insanı gizemli bir dünyaya doğru sürükler. Akşam yemeği
Kaş şehir merkezinde. Geceleme otelde.
10 Nisan 2020 Cuma Kaş - Meis Adası - Kaş
Sabah, otelden yürüyüş mesafesindeki limana giderek, saat 10.00 da, yarım saatlik bir mesafede bulunan
Meis Adası'na gemi ile geçiş. Rengarenk evleri, dar sokakları ve yanyana lokantalarıyla bir koy etrafına konuşlanmış bu sempatik Ada'da saat 16.00 daki dönüş gemisine kadar serbest zaman. Bu zamanınızı bu şirin kasabanın içindeki rengarenk çiçekli sokaklarda dolaşıp adeta bir Ege atmosferini hissederek veya limandan kalkan taksi motorlarla, gidiş-dönüş 5€ karşılığında
Aya Yorgi Koyu'na gidip, denize girerek değerlendirebilirsiniz. Taksi motor anlaştığınız saatte sizi tekrar geri alıyorlar. Aya Yorgi'nin kum ya da taş bir plajı yok, merdivenle iniliyor denize ama su tertemiz ve rengi de mükemmel. Küçük şirin bir kilisesi ve bir de tavernası var. İşletmecisi de Türk. Huzurlu, sakin bir plaj. Güneşlenmek, kitap okumak için ideal. Ada'da yine limandan kalkan ufak gezi motorlarıyla
Mavi Mağara'ya da gidebilirsiniz. Akşamüstü Kaş'a geri dönüş de otelde dinlendikten sonra şehir merkezinde akşam yemeği. Geceleme Kaş'da ki otelimizde.
NOT: Meis Adası turuna katılmak istemeyenler için rehberiniz, ilave bir ücret ödemeden, günü hem gezip, hem de denize girebileceğiniz bir gezi teknesi rezervasyonu yapabilir.
11 Nisan 2020 Cumartesi Xantos Patara - Leton - Ölü Deniz - Kayaköy - Fethiye
Sabah, kahvaltının ardından
Patara'ya hareket. Muhteşem plajın üzerinde kısa bir mola ve antik kentin harabelerinin keşfi.
Patara, Antik Lykia Birliği içinde Pınara, Xanthos, Olympos ve Myra gibi önemli bir şehir olup üç oy hakkına sahipti. Bir liman şehri olan Patara, Xanthos Vadisi'nde denize açılabilecek tek yer olması nedeniyle tarih boyunca önemli kent olma özelliğini devam ettirmiş. Burada Roma Dönemi'ne ait bir çok hamamın bulunması, limandaki hareketliliğin göstergesidir. Günümüzde ayakta olan Tiyatro, Odeon, Agora, Ana Cadde gibi binalar görülmeye değer, ancak çağlar boyunca önemini koruyan bu antik kentte restorasyon çalışmaları devam eden Patara Deniz Feneri tek başına bir ilgi odağıdır. Patara gezisinden sonra,
1988 senesinden beri Unesco Dünya Mirası Listesi'nde yer alan Letoon ve Xantos'a hareket.Kınık Köyü yakınlarında bulunan Xanthos, Antik Çağda Likya'nın en büyük idari merkezi idi. Pers egemenliğinde tamamıyla yanan Kent daha sonra tekrar inşa edilmiş ve M.Ö. II. yy.da Likya Birliğinin başkenti olma görevini üstlenmişti. Likya geleneksel tarzı ile Helenistik ve Roma dönemi etkileri görülen Xantos, özellikle mezar yapılarıyla tanınır. Buradan 4 km. sonra Antik Çağda Likya'nın dini merkezi olan
Letoon'u görmek mümkün. Bu kutsal alanda Leto, Apollon ve Artemis tapınakları ile birlikte, bir manastır, bir çeşme ve Roma Tiyatrosu kalıntıları bulunmaktadır. Bu son derece ilginç iki geziden sonra kısa bir mesafede bulunan
Ölüdeniz'e doğru yola devam.
2006 yılında dünyanın en güzel kumsalı seçilen Ölüdeniz durgun bir gölü andırır. Burada deniz suyunun renklerine ve temizliğine hayran kalmamak elde değil. Öğle yemeğinden sonra
Kayaköy'e hareket. Kayaköy,
Antik Karmylassos Kenti'nin kalıntıları üzerine kurulu, 11.ci yüzyıldan beri Rumlar'ın oturduğu bir yerleşimdi. Rumca adı
Levissi idi. 1922'de ki mübadelede, Rumlar Yunanistan'a göç ederek Atina yakınlarında
Nea-Levissi adlı bir yerleşim kurarak kültürlerini günümüze kadar devam ettirmişler. Ancak Rumlar'ın yerine yerleşen Batı Trakyalı Türkler için olay farklı olmuş ve buraya alışamayarak bir yıl sonra köyü terketmişler. Binalar ise 1957 depreminde büyük hasar görmüş. Çok güzel görüntüler sunan köyün dar ve taş sokaklarında gezintinin ardından
Fethiye' ye varış. Geceleme ve akşam yemeği otelde.
12 Nisan 2020 Pazar Dalyan - Kaunos - Dalaman - İstanbul
Sabah, otelden valizlerle
Dalyan istikametinde hareket. Kısa bir yolculuğun ardından Dalyan'a varış. Dalyan, Köyceğiz Gölü ile Akdeniz'i birleştiren ana kanal üzerinde kurulu küçük ve sempatik bir yerleşimdir.
Dalyan Kanalı'nın denize ulaştığı yer olan
İztuzu Plajı, Caretta Caretta kaplumbağalarının yumurtalarını bıraktıkları muhteşem bir kumsaldır. Yine kanalın üzerinde bulunan
Kaunos Antik Kenti'nin kaya mezarlarını da tekne ile burada gezerken görmek mümkün.
Dalyan, 2008 yılında The Times tarafından Avrupa'nın en güzel açık alanı seçilmiş. Dalyan Köyünden binilecek teknelerle kanal boyunca harika manzaralar izleyeceğiniz bir gezinti ve İztuzu'nda mola. Köye dönüşte,
Kanal'ın kıyısındaki bir lokantada son öğle yemeği. Öğleden sonra Dalaman Havalimanına transfer ve Pegasus Hava Yollarının saat 20.45 deki uçuşuyla Sabiha Gökçen Havalimanı'na hareket. Saat 22.00 de İstanbul'a varış, karşılama, Kadıköy ve Taksim'e transfer.